19 Nisan 2024, Cuma
Haber Giriş: 06.06.2022 17:20 | Son Güncelleme: 06.06.2022 17:31

İklim değişikliğinin orantısız faturası

İklim değişikliğinin etkileri tam sanayileşmemiş ülkeleri daha sert vuruyor. Hindistan gibi ülkeler küresel emisyonların çok azını yaysa da kriz anında adapte olabilmek için gerekli kaynaklara sahip değil. Son yaşanan sıcak hava dalgası gibi felaketleri önlemek için temiz enerji teknolojileri şart
İklim değişikliğinin orantısız faturası

German Lopez / The New York Times

Hindistan iklim değişikliğine çok az katkıda bulundu. Dünya nüfusunun yüzde 18'ine ev sahipliği yapan ülke, gezegeni ısıtan sera gazlarının sadece yüzde 3'ünden sorumlu. Ancak Hindistan da iklim değişikliğinden ciddi zararlar görüyor. Sıcak hava dalgası, son üç ayda kuzey Hindistan'ı ve komşu Pakistan'ı harap etti. Sıcaklıklar 43 °C’yi aştı.

Gökten kuş yağdı

Hindistan'ın Gurgaon kentinde gökte aşırı ısınan kuşlar yeryüzüne düştü. Pakistan'ın kuzeyindeki tarihi bir köprü, buzul gölünde eriyen kar ve buzun yarattığı etki sebebiyle çöktü. Bilim insanları küresel ısınmanın sıcak hava dalgasında rolü olduğundan neredeyse emin. 

Alışılmadık derecede yükselen sıcaklıklar yalnızca Hindistan ve Pakistan’a özgü değil. Bu durum ABD de dahil olmak üzere tüm dünyada daha yaygın hale geldi. Hindistanlılar özellikle öğleden sonra saatlerinde mümkün olduğunca içeride kalarak korunmaya çalıştı. Hükümet kısa iş gününü teşvik ederek okulları erken kapanmaya ve işletmeleri çalışma programlarını değiştirmeye zorladı.

Sıcak hava dalgasının maliyetleri

Önlemler ölümleri azalttı. Yıllar önce sıcak hava dalgaları sebebiyle binlerce kişi ölürken, bu sefer rakam 100’ün altında tutuldu. Ama bu önlemlerin maliyeti var. Okul zamanının kısalmasıyla öğrenciler daha az öğrendi. İnsanlar işlerine seyahat edemediği için üretkenlik azaldı. Bazı çiftçileri yüksek sıcaklıklar sebebiyle evlerinde kalınca hasatları bozuldu. Mahsul verimi düştü ve küresel gıda fiyatları arttı. Sosyal hayat da yine benzer şekilde sekteye uğradı. 

Durum, Covid-19 karantinalarının karışık etkilerine benzetilebilir. İklim değişikliğine uyum sağlamaya yönelik önlemler en kötü sağlık sonuçlarını önlemeye yardımcı olabilir. Ancak bunların gerçek maliyetleri vardır. Hindistan'da bir iklim bilimcisi olan Roxy Koll, "Hayat kurtarıyoruz ancak geçim kaynakları kayboluyor" diye konuştu.

Öte yandan birçok insan hala sıcakta dışarı çıkmak zorunda. İklim araştırmacısı Chandni Singh Delhi'de öğleden sonra sıcağını Times Opinion’a yazdı. Singh, sonraki sabah son derece yorgun, zonklayan bir baş ağrısına uyanmış ve tamamen susuzmuş.

İklim değişikliği paradoksu

Bu ülkelerdeki iklim değişikliğinin ağır etkileri yalnızca ekvatora yakın olmarından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda yoksulluk sebebiyle uyum sağlamak için daha az kaynağa sahipler. İklim krizi beraberinde bir de paradoks getiriyor. Hindistan hiçbir zaman tam olarak sanayileşmediği için ABD, Avrupa ulusları ve diğer zengin ülkeler kadar sera gazı salmıyor. Ancak yine sanayileşmediği için kirletici uluslara kıyasla uyum sağlamak için daha az kaynağa sahipler. 

Klimalı evlerde yaşayan Hindistanlıların oranı yüzde 10'u dahi bulmuyor. Birçoğunun güvenilir elektriği olmadığı için pervane kullanmaları da hayli zor. Son zamanlarda elektrik kesintilerine neden olan kömür kıtlığı sorunu daha da büyüttü.

Burada bir döngü var: Ülkelerin uyum sağlayabilmesi için modern teknolojileri benimsemesi gerekiyor. Ancak bu teknolojiler genellikle gezegeni ısıtan petrol ve kömür gerektiriyor. Yani neticede bu teknolojilerin kullanımları iklim değişikliğini ve dolayısıyla aşırı hava koşullarını ağırlaştırıyor. 

Güneş ve rüzgar enerjisi gibi temiz enerji teknolojilerine yönelik acele, döngüyü kırmayı ve ülkelerin kirlilik yaymadan sanayileşmeni amaçlıyor. Ancak iklim felaketleri şimdiden dünyanın çoğunu vurdu. Dolayısıyla bu çaba Hindistan’daki gibi krizlerin daha fazla yaşanmasını önlemek için zamana karşı bir yarışın içinde.

© 2022 The New York Times Company