05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 29.07.2025 20:34 | Son Güncelleme: 29.07.2025 20:40

Kuzey Kore liderinin kız kardeşinden Trump açıklaması: Kim ile ikili ilişkileri 'kötü değil', ama nükleer silahlar kırmızı çizgimiz

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un kız kardeşi Kim Yo Jong, Trump’la kişisel ilişkilerin “kötü olmadığını” söyledi ancak Pyongyang’ın nükleer silahlardan vazgeçmeyeceğini net biçimde vurguladı. ABD'nin nükleer güç olarak Kuzey Kore'yi kabul etmesi halinde ise diyaloğa açık kapı bıraktı
Fotoğraf: Doug Mills/New York Times
Fotoğraf: Doug Mills/New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Choe Sang-Hun / New York Times

Beyaz Saray’a geri döndüğünden bu yana Başkan Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile yeniden görüşmeye sıcak baktığını ifade etti ve ilk döneminde birkaç kez bir araya geldiklerinde aralarında bir dostluk oluştuğunu söyledi.

Öte yandan Salı günü Kuzey Kore devlet medyası, Kim Jong Un’un kız kardeşi ve sözcüsü Kim Yo Jong’un ABD ile ikili ilişkilere dair olumlu bir ton taşıyan açıklaması oldukça dikkat çekiciydi.

Kim Yo Jong “Devlet başkanımız ile mevcut ABD başkanı arasındaki kişisel ilişkinin kötü olmadığını inkâr etmek istemem” dedi.

Kuzey Kore nükleer silah konusunda geri adım atmıyor

Açıklaması görüşmelere yeniden başlanabileceğine dair kapıyı aralıyor gibi görünse de, Kim ülkesinin nükleer cephaneliğini dağıtmayı tartışacak herhangi bir müzakereye katılmayacağını açıkça belirtti.

Kim Yo Jong, kişisel ilişkilerden faydalanarak Kuzey Kore’nin nükleer güç statüsünün inkâr edilmesine yönelik herhangi bir girişimin “kesinlikle reddedileceğini” belirtti. Açıklama, resmi Kore Merkezi Haber Ajansı tarafından yayımlandı. (Bu yılın başlarında Trump, Kim Jong Un’un “bir nükleer güç” olduğunu gazetecilere söylemişti, ancak Washington uzun süredir Kuzey Kore’yi bu şekilde tanımayı reddediyor ve nükleer silah programının tamamen ortadan kaldırılmasında ısrar ediyor)

Trump’ın Kim ile üç kez buluştuğu ilk döneminden bu yana çok şey değişti. Bu tarihi görüşmeler, içine kapanık Kuzey Kore liderini küresel sahneye taşıdı. Ancak bu görüşmeler, Kim için utanç verici bir başarısızlıkla sonuçlandı çünkü eve döndüğünde halkının yaşamını iyileştirmek için ihtiyaç duyduğu yaptırımların kaldırılmasını sağlayamamıştı.

Kuzey Kore ABD'ye yüklendi, Trump'ı hedef tahtasına koymadı

O zamandan beri Kuzey Kore, nükleer cephaneliğini genişletmeye yönelik kararlılığını daha da üst seviyeye taşıdı ve ABD’yi eleştirmeye devam etti. Ancak ilginçtir ki Kuzey Kore lideri, Trump’a yönelik kişisel saldırılardan kaçındı.

Washington’ın Pekin ve Moskova ile artan gerilimleri de Kuzey Kore’ye avantaj sağladı. Çin ve Rusya, ABD öncülüğünde Kuzey Kore’ye yeni yaptırımlar getirme çabalarını veto etti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Kim, Kuzey Kore askerlerini ve silahlarını Putin’in savaşına destek için sağlayarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkilerini güçlendirdi. Geçtiğimiz yıl Rusya ile Kuzey Kore bir ittifak anlaşması imzaladı.

Tüm bunlar, Kim’e Trump’la önceki müzakerelere göre daha fazla koz sağlıyor.

Kim Yo Jong sözlerini şöyle sürdürdü: “Kapasite ve jeopolitik ortamının köklü biçimde değiştiğini dikkate alırsak 2025 yılının 2018 ya da 2019 olmadığını göz önünde bulundurmak gerekir” dedi.

Ancak Kim Yo Jong,  ABD’nin Kuzey Kore’yi nükleer bir güç olarak kabul etmesi ve ilişkileri bu temelde geliştirmeyi hedeflemesi halinde, Washington ile müzakereleri tamamen göz ardı etmedi.

Analistler, Trump ile diplomasi yeniden başlarsa, Kim Jong Un’un görüşmeleri tam nükleer silahsızlanma yönüne kaydırmaktan kaçınacağını söyledi. Bunun yerine Kim Jong Un'un, nükleer silah programının sadece bir kısmından vazgeçmeyi teklif ederek, Washington’dan yaptırımların kaldırılması gibi tavizler almaya çalışacağını belirttiler.

Güney Kore'nin diyalog teklifine Kuzey'den ret

Kim Yo Jong, Pazartesi günü yayımlanan başka bir açıklamasında ise, Güney Kore’nin yeni başkanı Lee Jae Myung’dan gelen diyalog teklifini reddettiklerini duyurdu.

Trump ile Kim Jong Un arasındaki ilk zirve 2018’de Singapur’da düzenlendi. Bu zirvede iki lider, ülkeleri arasında “yeni” ilişkiler kurmayı ve “Kore Yarımadası’nın tamamen nükleer silahlardan arındırılması” yönünde çalışacaklarını belirten genel ifadeler içeren bir anlaşma imzaladılar.

Trump bu toplantıyı büyük bir başarı olarak değerlendirmiş, artık Kuzey Kore’den nükleer tehdit kalmadığını söylemişti. Ayrıca Kim’i “çok sevdiğini” de belirtmişti.

Ancak 2019’daki ikinci zirve bir anlaşmaya varılamadan sona erdi ve aynı yıl gerçekleşen üçüncü ve son buluşma, büyük ölçüde sembolik kaldı. Trump, kısa süreliğine sınır çizgisini geçerek Kuzey Kore topraklarına adım attı.

Trump Pazartesi günü, 1950-53 Kore Savaşı’nı durduran ateşkesin 72. yıldönümüne ilişkin yaptığı açıklamada “Bu Askerden Arındırılmış Bölge’ye ayak basan görevdeki ilk Başkan olmaktan gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.

Ancak aynı zamanda ABD’nin Güney Kore ile olan ittifakını da yeniden teyit etti.

Trump şöyle devam etti:

“Komünizmin kötülükleri Asya’da hâlâ sürse de, Amerikan ve Güney Kore güçleri bugün hâlâ demir gibi bir ittifak içinde birliktedir”.

© 2025 The New York Times Company