23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 17.02.2023 04:30 | Son Güncelleme: 18.02.2023 08:20

Mermer banyo için değil sağlam diye bu eve çıktık

Oturdukları bina çöken Malatyalı bir depremzede böyle diyor. Evlerini güvenli sandıkları için daha fazla kira ödemeye razı olmuşlar. The New York Times için bina görüntülerini inceleyen uzmanlar “zayıf kat” kavramına dikkat çekiyor
Levent Kulu / DIA Images via Getty Images
Levent Kulu / DIA Images via Getty Images

James Glanz ve Ceylan Yeğinsu / The New York Times

Malatya’daki üç yıllık lüks Asur Konutları’nın depreme dayanıklı olduğu, modern deprem yönetmeliklerine uygun en iyi malzemelerle inşa edildiği söylenmişti. Orta halli bir mahallede yer alan, şamdanlarla ve mermer zeminlerle süslü bu sitede yaşamak isteyenler bu güvencelere inanıp daha yüksek fiyatlar ödeyerek siteye yerleşti. Sitedeki iki bloktan biri 6 Şubat sabahının erken saatlerinde çöktü. 7.8 büyüklüğündeki depremden birkaç saat sonra gelen güçlü artçı şokla birlikte beton ve çelik yapı toz bulutu içinde yerle bir oldu. Deprem bölgesindeki başka yerlerde de benzer örnekler görüldü: Yeni ve katı deprem standartlarına göre inşa edilen bazı yapılar dümdüz olurken yanlarındaki binalar ayakta kaldı. Ayaktakiler arasında güncel yönetmelikten önce yapılanlar da vardı.

Eşi ve iki çocuğuyla A Blok’ta yaşayan 42 yaşındaki Mine Göze, “Bu evi mermer banyosu ve şık aydınlatması için seçmedik. Riskli bir deprem bölgesine taşındığımızı biliyorduk ve güvenilir bir bina aradık. Bu yüzden muhitin geri kalanına göre iki kat yüksek kira ödemeyi kabul ettik” diyor. Göze’nin eşi zararı görmek ve kedilerini kurtarmak için eve girmiş ve bina tamamen çökmeden hemen önce çıkmayı başarmış. Çoğu site sakini ilk depremden sonra kaçmayı başarmış. Göze “Ucu ucuna kurtulduk, çok kişi ölebilirdi. Cevap bekliyoruz. Aynı sitedeki diğer binaya hiçbir şey olmamışken neden bizimki çöktü?” diye soruyor.

“Zemin kattan çökmeye başlamış”

Güneydoğu Anadolu’yu vuran deprem ve artçılarda 31 bin kişi hayatını kaybetti. Sarsıntılar kanuna uygun binaları bile yıkabilecek kadar güçlüydü ancak yıkımın büyüklüğü ve yeni yapılardaki farklı hasarlar sonrası dikkatler ülkedeki inşaat yönetmeliğine ve müteahhitlerin binaları depreme karşı güvenli kılacak yasalara uygunluğuna çevrildi. Asur’un çöküş videosunu inceleyen ve Türkiye’deki inşaat ve mühendislik uygulamalarında uzman üç mühendise göre olay yapısal tasarım zaafından kaynaklanıyor. Videoyu bağımsız bir şekilde değerlendiren mühendislerin hepsi “zayıf kat” olarak bilinen kusura işaret ediyor. Hayfa kentindeki İsrail Teknoloji Enstitüsü Technion’da görev yapan Amerika İnşaat Mühendisleri Derneği üyesi Mustafa Mahamid binanın her katının deprem sırasında binen yükü zemine aktarmaya yetecek yanal dayanıklılığa ve bükülme direncine sahip olması gerektiğini söylüyor. Aksi halde zayıf katın bu yükü taşıyamayarak bütün binanın yıkılmasına yol açacağını ifade ediyor. Türkiye’de de yaşamış ve okumuş olan Mahamid “Beton zemin kattan çökmeye başlamış” diyor.

Müteahhit: Sebebini henüz anlamadık

Asur sitesinde çöken apartmanın müteahhidi İhsan Çelik inşaatın en son yönetmeliğe uygun yapıldığını, en kaliteli çelik çubuk donatılı betonarme kullanıldığını söylüyor. Zemin katın çöküşüne yol açan bir mühendislik hatasının olabileceğini kabul etse de soruşturma devam ettiği için daha fazla yorum yapmak istemiyor. Çelik “Ne olduğunu hala araştırıyoruz ve emin değiliz ancak deprem çok güçlüydü ve yörede birçok yeni binanın yıkılmasına, insanların ölmesine sebep oldu. Çok şükür bizim binamızda kimse ölmedi, yöredeki 70’ten fazla binamız da hasar görmedi” diye konuştu.  Türkiye’de can kayıpları ve milyonlarca insanın evsiz ve işsiz kalması öfkeyi tırmandırıyor. İnşaat mevzuatını ihlal etmekle suçlanan 10’dan fazla müteahhit gözaltına alındı veya tutuklandı. Adalet Bakanlığı yerel makamlara “deprem suçlarını” soruşturmak üzere özel birimler kurulması talimatı verdi. Bazı müteahhitler yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandı.

Bağımsız teyit.org sitesi haberde geçen Asur Sitesi’nin bir yıl önce inşa edildiğini doğruladı. Müteahhit başka binalarının yıkılmadığını söylüyor.

İhsan Çelik ve sahibi olduğu İshak İnşaat şirketi hakkında gözaltı veya tutuklama kararı yoktu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu “İyi yasalar yapıyoruz ancak bunları uygulamıyoruz. En büyük sorunumuz bu” diyor. Türkiye 1999’da da İzmit kentinde gerçekleşen depremle sarsılmış, 17 binden fazla kişi hayatını kaybederken yaklaşık 20 bin bina yıkılmıştı. O günden beri fay kuşağındaki yapıların depremin etkisini azaltacak şekilde inşa edilmesi için yeni yönetmelikler hazırlandı ve güncellendi.

Yaptırımlar gevşek teslimat acele

Ancak gevşek yaptırımların ve zayıf inşaat uygulamalarının yanı sıra vasat altı malzemelere ve eksik teftiş protokollerine dair kaygılar sürüyor. Son yıllarda hükümetin desteklediği inşaat patlaması sorunları artırıyor. İnşaat atılımı sebebiyle şehirlerde yükselen büyük konut projeleri çoğu zaman yeterli kalite kontrolden geçmeden alelacele teslim ediliyor. Malatya ülkedeki ekonomik büyümeyi tetikleyen inşaat çılgınlığının yaşandığı yerlerden biri. Kentte Asur sitesi gibi birçok yeni konut projesi var. Asur “birinci sınıf” proje olarak pazarlanmış, futbol ve basketbol sahaları gibi imkanlarıyla doktor, polis memuru ve öğretmen ailelerin ilgisini çekmişti.

Üç mühendis görüntüleri inceledi

Asur sitesindeki apartmanın planında ve inşaatında potansiyel eksikler olup olmadığı veya binanın sonraki modifikasyonlarla zayıflayıp zayıflamadığı henüz belli değil. Depremde ortaya çıkan yanal kuvvetlere, sarsıntıya ve savrulmaya dayanacak yüksek yapılar tasarlamak en son deprem yönetmeliklerine uyanlar için bile kolay değil. Asur’un çöküş videosunu inceleyen üç mühendis zemin katta tasarım hatası olduğu görüşünde. Büyük artçı sırasında yer sarsılırken dışarıdan göründüğü kadarıyla başlangıçta binanın çoğunda hasar yok. Saniyeler sonra zemin kattan toz çıkmaya başlıyor. Muhtemelen ağır yük altında ezilen dikey kolonlarda kullanılan püskürtme beton bükülüyor. Hemen ardından zemin kat göçmeye başlayınca dış duvarlarda görünür çatlaklar oluşuyor. Son olarak binanın geri kalanı aşağıdan desteklenmediği için yerçekiminin gücüyle ufalanırken zemin kattan geriye bir şey kalmıyor.

Şeref Polat İstanbul’dan bir danışman mühendis. Asur’un çöküşünü o da inceledi. Videoya göre zemin katın zayıf kat olduğunu ve depremin yanal kuvvetleriyle başa çıkamadığını söylüyor. “Tasarım hatası var” diyor. Virginia Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Osman E. Özbulut’un memleketi Malatya’ya bir saat mesafede. Özbulut da görüntülerden aynı kanaate varmış: “En alt kat gereğince tasarlanmamış gibi görünüyor. O yıkılınca binanın geri kalanı da üzerine çökmüş.” Tüm mühendisler bu çıkarımların sadece bir ön değerlendirme olduğuna dikkat çekiyor.

İmar affı baltaladı

Mühendisler genel olarak bu büyüklükte bir depremin California gibi yazılı standartların çok katı olduğu yerlerde bile ciddi hasara yol açabileceği görüşünde. Öte yandan birçok Amerikalı aile ahşap çerçeveli hafif evlerde yaşıyor. Türkiye’deki meskenler ise büyük ölçüde beş ila on katlı betonarme binalar. Daha ağırlar ve çökmeleri halinde daha ölümcül oluyorlar. Türkiye’deki eski binalar da daha kırılgan. 1990’ların sonunda başlayan modern inşaat kanunları 2007’de gözden geçirilip 2018’de geliştirildi. 2018’deki imar affı yasası da binaları yasaya uygun hale getirme çabalarını baltaladı. Ülkedeki yapı yönetmeliğini ihlal eden müteahhitler ve şahıslar yasa dışı binalara para cezası karşılığında ruhsat çıkarabildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göre bu program hükümete 3.1 milyar dolar kazandırdı.

Rakiplerinin çok önünde proje!

Yine de deprem bölgesindeki birçok binanın yeni standartlara uygun inşa edilmesi gerekirdi. Bazıları ise son yönetmeliğe birebir uygun olmalıydı. Mühendislere göre Türkiye’deki yönetmelik ABD’deki emsaline oldukça yakın. Güneydeki Antakya kentinde Güçlü Bahçe adındaki yeni sitede de iki bina çöktü. 2019’da gösterişli bir törenle açılan site “konumu ve inşaat özellikleriyle rakiplerinin çok önünde” sloganıyla pazarlanmıştı.

Yıkımların teknik uzmanlığın ve eğitimli mühendislerin bu kadar bol olduğu bir ülkede yaşanması özellikle şaşırtıcı. Bazı mühendislere göre sorunların asıl kaynağı tasarım ve inşaatların ulusal düzeyde denetlenmemesi ve inşaat sektöründeki kötü uygulamalar. Bir diğer sorun ise gevşek denetim protokolleri. 2007 tarihli imar kanunu uyarınca yapılar bir kez ruhsat aldıktan sonra bir daha teftiş edilmeleri gerekmiyor. Yani müteahhitler veya diğer kişiler izinsiz değişiklik yapabiliyor. TMMOB’dan Giritlioğlu “Arabalarımızı iki yılda bir muayeneye sokuyoruz ama binalarımızı bir kez inşa edip ruhsat aldıktan sonra mühendise danışmadan kolonlar kesilebiliyor, restorasyonlar yapılabiliyor” diye konuştu.

Kolon-kiriş bağlantıları

Mühendis Mahamid yer sallanmaya başladığında tasarım ve denetimdeki en küçük hataların bile çok önemli olduğunu söylüyor. Örneğin, bir binanın çökmesi ile ayakta kalması arasında yatan farkı belirleyen şey kolonların kirişlere nasıl bağlandığı olabilir. Mahamid “ABD'deki standartlara Türkiye’de sadık kalındığını düşünmüyorum” diyor. Asur sitesi B Blok’ta yaşayan inşaat mühendisi Ali Şaşmaz pazartesi günkü artçıdan sonra enkazı incelemeye gitti. Binanın zemin katında beş-altı dükkan bulunduğunu ve zayıf halkanın burası olduğuna inandığını söylüyor. “Bence bina sağlamdı ancak görünüşe göre dükkanların bulunduğu kısımda bir hesap yanlışı vardı” diyor. Şaşmaz “Binanın çökmesine yol açan ihmalin sorumlusunu bilmiyoruz. Ama ister Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ister belediye isterse müteahhit olsun hakkımızı sonuna kadar arayacağımız bilinsin istiyorum” diye konuştu. 

© 2023 The New York Times Company