Raja Abdulrahim / The New York Times
İsrail ordusu sivillerin Gazze'nin kuzeyinden kaçması için uyarılarını artırırken, oradaki pek çok kişi bunun maliyet nedeniyle bir seçenek olmadığını ve güvenliğin de garantisi olmadığını söyledi. İsrail ordusu cumartesi gecesi yaptığı açıklamada beklenen kara harekâtı öncesinde kuşatma altındaki bölgeye yönelik zaten yoğun olan bombardımanını daha da yoğunlaştıracağını duyurdu. Cumartesi günü Gazze Şeridi'ne atılan Arapça broşürlerde halka güneye gitme çağrıları yinelendi ve bunu yapmayanların bir terör örgütünün ortağı sayılabileceği uyarısında bulunuldu.
"Buradan ayrılacak paramız yok"
Ancak Gazze'nin kuzeyindeki Jabalia kasabasında yaşayan Amani Abu Odeh, İsrail hava saldırılarının yol üzerindeki tehlikesinin seyahat maliyetini artırdığını söyledi. Şoförlerin artık bir aileyi güneye götürmek için 200 ila 300 dolar arasında ücret talep ettiğini söyledi. Savaştan önce aynı yolculuk kişi başına yaklaşık 3 dolara mal oluyordu. Abu Odeh, "Yemek yemeye bile paramız yetmiyor. Buradan ayrılacak paramız yok" dedi. Bunun yerine, o ve geniş ailesinin diğer üyeleri bir evde toplanmış durumda.
İsrail'in yaklaşık iki hafta önce abluka altındaki bölgeye yönelik tam kuşatma ilan etmesinin ardından yetkililerin sağlık sisteminin çöküşün eşiğine geldiğini söylediği Gazze'de gıda, su ve diğer ihtiyaç malzemeleri son derece yetersiz. İsrail'in misilleme amaçlı hava saldırılarına başlamasından bu yana Gazze'nin 2 milyondan fazla sakininin yarısından fazlası Philadelphia şehri büyüklüğündeki yerleşim bölgesinde yerlerinden edildi. Gazze üzerine bırakılan ve daha fazla insanın güneye göç etmesi çağrısında bulunan broşürler Birleşmiş Milletler'in işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese tarafından kınandı.
"Etnik temizlik anlamına gelir"
Albanese cumartesi günü X'te yaptığı paylaşımda, kaçmak istemeyen ya da kaçamayan yüz binlerce Filistinli sivili terör suç ortağı olarak tanımlamanın toplu cezalandırma tehdidi olduğunu ve muhtemelen etnik temizlik anlamına gelebileceğini belirtti. Sivilleri kasıtlı olarak hedef almanın bir savaş suçu olduğunu da sözlerine ekledi.
The New York Times'ın sorularını yanıtlayan İsrail ordusu, güneyi tahliye etmeyenleri terör örgütü olarak görmenin, silahlı Filistinli grupların üyesi olarak görme niyetinde olmadığını söyledi. Yapılan açıklamada sivillere bu şekilde davranıldığı ve onların hedef alınmadığı belirtildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü de tahliye uyarılarının Filistinlilere yönelik etnik temizlik anlamına gelebileceği iddiasının hiçbir dayanağı olmadığını söyledi.
İsrail Gazze'deki Filistinlilere güneye gitmelerini söylerken bile, hava saldırıları yerleşim bölgesinin bu kısmını vurmaya devam etti. İsrail askeri sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari cumartesi gecesi yaptığı açıklamada İsrail'in savaşın sonraki aşamaları öncesinde Gazze'ye yönelik saldırılarını derinleştireceğini söyledi. Bu, yaygın olarak beklenen kara saldırısına bir gönderme. Bu durum, bölgede tırmanan insani krizle birleştiğinde, bazı ailelerin kuzeyde kalmaya devam edeceklerini söylemelerinin nedenlerinden birini oluşturuyor.
Gazze'de memur olarak çalışan 57 yaşındaki Yaser Şaban, "Güneye gitmedim çünkü orada kimseyi tanımıyorum; nereye gideceğim? Sonumuz sokaklarda olacak" ifadelerini kullandı. Şaban, 7 Ekim'de Hamas savaşçılarının İsrail'e saldırmasından sonraki saatlerde Gazze'ye hava saldırıları başladıktan kısa bir süre sonra bir kuzeninin ailesini güneye götürdüğünü söyledi. Ancak bir hafta önce Han Yunus kentinde sığındıkları yerin bir İsrail hava saldırısında vurulduğunu ve kuzeninin karısı ile iki kızının öldüğünü anlattıu. Kuzen, hayatta kalan aile üyeleriyle yaralı bir oğlu ve kız kardeşiyle birlikte Al Shifa Hastanesi'nde tedavi olmak üzere Gazze'ye döndü. Şaban, "Tahliye etmezsek bizi Hamas üyesi sayacaklarını söyleyen yeni bildirileri duydum. Ama güneye gidemem" dedi.
© 2023 The New York Times Company