Jeffrey Gettleman, Adam Goldman, Edward Wong ve Ben Hubbard / The New York Times
7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e yönelik yıkıcı saldırısını başlatmasından birkaç saat sonra, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Katar başbakanı ile telefonda görüştü. İki üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisine göre Hamas savaşçıları bin 400'den fazla kişiyi katletmiş ve aralarında Amerikalıların da bulunduğu 200'den fazla kişiyi kaçırmıştı. Blinken başbakanla rehineler konusunu gündeme getirdi. Pek çok diplomatın umudu Katar'ın aracı rolü oynayabileceğiydi. Katar da tam olarak bunu yaptı.
Yaklaşık iki hafta boyunca Blinken ve diğer ABD'li yetkililer, Katarlı mevkidaşları ve Türkiye, Mısır, Fransa ve diğer birçok ülkeden temsilciler esirlerin nasıl çıkarılacağı ya da en azından sürecin nasıl başlatılacağı konusunda hassas görüşmeler yaptılar. Basra Körfezi'nde küçük bir ülke olan Katar büyük bir rol oynadı. Hamas'ın siyasi liderlerinin çoğu en azından yarı zamanlı olarak Katar'ın başkenti Doha'da ikamet ediyor ve ABD'nin terörist olarak gördüğü gruplarla anlaşmalara aracılık etme konusunda uzun bir geçmişe sahip.
Cuma gecesi Hamas, Amerikalı-İsrailli bir anne-kız olan Judith ve Natalie Raanan adlı iki rehineyi serbest bıraktığında, ABD'li yetkililerin yaptığı ilk şeylerden biri Katarlılara teşekkür etmek oldu. Raananlar esaretten kurtulan ilk rehinelerdi ve geri kalan 200 ya da daha fazla esirin aileleri bunun sadece bir başlangıç olmasını umuyor.
"Kurtarma operasyonu riskli"
İki haftadır aileler, dünyadaki en yakınlarının hayatta olup olmadığını bilmeden sarsıcı bir durumun için de sıkışıp kaldılar. İstihbarat uzmanları Hamas'ın rehineleri büyük olasılıkla küçük gruplara ayırdığını, ele geçirdiği İsrail askerlerini, yaşları 1'den küçükten 85'e kadar değişen sivillerden ayırdığını söylüyor. İsrail savaş uçakları bölgeyi bombalarken Hamas'ın rehineleri GazzeŞeridi sokaklarının altındaki tünellerden oluşan bir labirentte tuttuğuna inanılıyor. Uzmanlar, silahlı bir rehine kurtarmaoperasyonunun şu an için çok riskli ve tehlikeli olduğunu söylerken, bir dizi ülkeden yetkililer hararetli bir şekilde müzakereleri sürdürüyor.
Yaklaşık 200 rehine arasında neden Ramanlıların serbest bırakılmasına dair hala pek çok soru işareti var. Denizaşırı ülkelerdeki rehine vakalarında çalışmış eski bir FBI ajanı olan Robert D'Amico, serbest bırakılma nedenlerinin ikilinin sağlıklı olmasından kaynaklanmış olabileceğini söyledi. D'Amico, "Ağır yaralıları serbest bırakmak isteyip istemeyeceklerini bilmiyorum. Sadece kötü görünüyor" dedi. Aralarında bir el bombasıyla kolunun yarısı kopan bir Kaliforniya yerlisinin de bulunduğu çok sayıda rehine yakalanmadan önce ağır yaralanmıştı.
Amerikalı oldukları için mi serbest kaldılar?
D'Amico ve diğerlerine göre Ramanlıların seçilmesinin bir başka nedeni de Amerikalı olmaları ancak esir tutulan 10 kadar Amerikalı daha var. Hamas, Biden yönetiminin iyi niyetini kazanarak İsrail'in Gazze'ye misillemesini yumuşatmaya çalışıyor olabilir. Başkan Joe Biden ve ekibi İsrail'e Gazze'ye karşı savaşını nasıl yürüttüğü konusunda yakından danışmanlık yapıyor, ancak İsrail'in Amerikalıların söylediklerini ne kadar dinlediği belli değil.
Hamas liderleri cuma günü yaptıkları açıklamada anne ve kızı insani nedenlerle serbest bırakmaya karar verdiklerini söyledi. Cumartesi günü Doha'daki isimsiz bir villada Hamas üyesi Halil El Hayya grubun düşüncelerini paylaştı. Hayya, 7 Ekim saldırısını gerçekleştiren Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları mensuplarına sivillere zarar vermemeleri ya da onları esir almamaları yönünde talimat verildiğini savundu. Ancak savaşçılar İsrail'in Gazze'yle arasındaki metal bariyerleri aştıktan sonra diğer silahlı grupların üyelerinin ve Gazze'deki diğer Filistinlilerin de arkalarından akın ettiğini söyledi. El Hayya, İsrailli sivilleri katleden ve düzinelercesini kaçıran ve sonra da onları kırık çitten Gazze'ye sürükleyenlerin bu insanlar olduğunda ısrar etti. El Hayya, "Bizim sorunumuz askerlerle, askeri kişilerle" dedi.
Görüntüler iddialarını yalanlıyor
Ancak saldırıya ilişkin kapsamlı görüntüler bu iddiaları açıkça yalanlıyor. Videolarda Hamas savaşçılarının sokaklarda, mahallelerde ve bir açık hava müzik festivalinde silahsız sivilleri vurarak öldürdüğü görülüyor. İsrailli yetkililer, ölü Hamas savaşçılarının üzerinde bulunan belgelerde sivilleri rehin alma talimatlarının da yer aldığını söyledi. El Hayya, Hamas'ın daha fazla rehineyi serbest bırakmadan önce İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanının durması gerektiğini söyledi. Ayrıca Gazze'deki diğer grupların da bazı rehineleri elinde tuttuğunu ve Hamas'ın evlere, ailelere, gruplara bakmak ve onları bir araya getirmek için zamana ihtiyacı olduğunu belirtti.
Müzakerelere katılan bir ülkeden üst düzey bir yetkili, Hamas'ın siyasi liderlerinin, örgütün tüm rehineler hakkında bilgi toplamasına olanak tanımak için İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ara verilmesini istediklerini ve yabancı uyruklular da dahil olmak üzere esir alınan tüm sivillerin serbest bırakılmasını prensipte kabul ettiklerini söyledi. Al-Hayya da röportajında bu görüşü destekledi. Yine de Hamas'ın bu kişileri ne zaman ya da tam olarak hangi koşullar altında serbest bırakmayı kabul edeceği belli değil.
Dahası Hamas, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların serbest bırakılması için bir anlaşma yapılana kadar, sayıları onlarca olduğu tahmin edilen ve aralarında birkaç kadın askerin de bulunduğu hiçbir İsrail askerini serbest bırakmayacağını açıkça ifade etti. Bazı üst düzey yetkililer bunun İsraillilere iletildiğini ancak şu ana kadar İsraillilerin Hamas'ın bombardımana ara verilmesi dahil hiçbir teklifini değerlendirmeyi kabul etmediğini söyledi. İsrail ayrıca tam olarak kaç İsrail askerinin esir alındığını da belirtmedi.
Bu olayda, Hamas'la yapılan müzakerelere o kadar çok üst düzey yetkili katılmıştı ki Ramanlıların serbest bırakıldığı haberi, rehineler Gazze'den çıkmaya çalışırken sızdı ki plan böyle değildi. Rehineleri Hamas'tan teslim alan Uluslararası Kızıl Haç Komitesi yetkilisi Fabrizio Carboni, "Bu bizi gerçekten riske attı ve tüm süreci olması gerekenden çok daha karmaşık hale getirdi. Böyle bir yerde etrafta kimin olduğunu asla bilemezsiniz" dedi.
Hamas tarafından yayınlanan bir videoda, kaçıranlar Ramanlıları Gazze içindeki bir buluşma noktasına getiriyor. İkisi bir Kızıl Haç kamyonuna bindi. Kamyon hareket etmeye başladı. Tüm bunların gece vakti, etraflarında savaş sürerken gerçekleşmesi işleri kolaylaştırmadı. Carboni, "Cenevre'de araba kullanıyor gibi değilsiniz" dedi. Ancak Kızıl Haç kamyonu Gazze sınırına kadar olaysız bir şekilde ulaştı ve çok geçmeden Raanalılar İsrailliler tarafından kucaklandı. Durumları iyi görünüyor muydu? Şok olmuş göründüklerini anlatan Carboni, "Yani, hepimiz bu durum karşısında şok olurduk" dedi. Ama ikisinin, "Durumu göz önünde bulundurursak, iyiydiler" diye ekledi.
© 2023 The New York Times Company