Peter Baker / New York Times
Çok yakındı. ABD'li yetkililer, tek bir füze ya da insansız hava aracının çok sayıda İsrailliyi öldürmesi halinde bölgenin alevler içinde kalabileceğinden korkuyordu. Bu nedenle İsrail ve ABD güçleri, Arap müttefiklerinin de yardımıyla, İran'ın hava saldırısına karşı mükemmele yakın bir savunma gerçekleştirdiğinde, bu sadece olağanüstü bir askeri ve diplomatik başarı olmadı. Aynı zamanda ABD Başkanı Joe Biden'ın Orta Doğu'daki savaşın tırmanmasını önleme çabası için de büyük bir zafer anlamına geliyordu.
Biden ve ekibi hafta sonu yaşanan gelişmelerin üç büyük aktöre de zafer ilan edip çekip gitmeleri için yeterli fırsatı vereceğini umuyordu. İran, bazı üst düzey subaylarının ölümüne neden olan İsrail saldırısına karşılık olarak saldırgan bir tutum takındığı için haklı olduğunu iddia edebilir. İsrail dünyaya ordusunun meydan okunamayacak kadar güçlü olduğunu ve İran'ın buna karşı güçsüz olduğunu gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri de bölgenin bir gün daha karışmasını engelledi.
Tehlikeli bir savaşa dönüşebilir
Ancak işler bu şekilde yürümeyebilir. İsrailli yetkililer yaptıkları açıklamada, ne zaman ve tam olarak nasıl olacağını söylemeksizin, bu zaferi kabullenmek yerine karşılık verecekleri söylediler. Biden'ın danışmanları da bunun nelere yol açabileceğini görmek için hazırlandı. İran'ın tekrar saldırmasını önlemek için daha az görünür bir siber saldırı ya da sivri ama sınırlı bir askeri eylem, İsrail'in caydırıcılık arzusunu yerine getirebilir. Öte yandan İran topraklarına yönelik daha kapsamlı ve görünür bir saldırı Tahran'ı karşı saldırıya geçmeye sevk edebilir ve çatışma aniden patlayarak sürekli ve giderek daha tehlikeli bir savaşa dönüşebilir.
"Yeni bir savunma ittifakının fragmanı"
Johns Hopkins İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu'nda Orta Doğu analisti ve Dışişleri Bakanlığı'nın eski politika danışmanlarından Laura Blumenfeld, "Bu hafta sonu Biden'ın en iyi halini gördük. ABD'nin Avrupalı ve Arap bölgesel ortaklarıyla birlikte gerçekleştirdiği hava gösterisi, yeni bir Orta Doğu hava savunma ittifakının fragmanı gibiydi" dedi. Ancak gerçek şu ki İsrail Savunma Kuvvetleri kaçınılmaz olarak karşılık verecektir. Blumenfeld, "Diğer yanağını çevirmek IDF'in oyun kitabında yok" dedi. "Basit bir ikaz işe yaramayacaktır. İsrail'in vereceği karşılık bir "eğer" sorusu değil, ne zaman ve nasıl sorusudur. Orta Doğu matematiğinden kaçamazsınız. Mezara karşı mezar" dedi.
Biden'ın çabaları gerilimi tetikleyebilir
Bazı şahin analistler Biden'ın tamamen yanlış düşündüğünü söyledi. Onlara göre Biden'ın gerilimi tırmandırmaktan kaçınma çabası savaşı tetikleyebilir çünkü İran ve diğer düşmanlar, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı yürüttüğü savaş konusunda Washington ve Kudüs arasında giderek artan anlaşmazlıklardan cesaret alıyor. Dış İlişkiler Konseyi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Ray Takeyh, "Bu ayrılık algısı, İran'ın İsrail'e doğrudan saldırmak gibi benzeri görülmemiş bir adım atmasında bir etken olmuş olabilir" dedi. İran füzelerini düşürmenin yeterli olmadığını da sözlerine ekleyen Takeyh "Saldırıları fırlatıldıktan sonra durdurmak, onları fırlatılmaktan caydırmakla aynı şey değil. Biden'ın ekibi bir kez daha İsrail'le arasına bir mesafe koymaya çalışırsa, daha fazla çatışmaya davetiye çıkarmış olur" dedi.
Bölgesel hava savunma planlarını ilk kez devreye soktu
İsrail'in başarılı savunması, Biden yönetiminin 10 gün süren yoğun diplomasi ve askeri koordinasyonunun ve bölge genelinde birçok yönetim tarafından yıllarca kurulan güvenlik ilişkilerinin sonucunda meydana geldi. İran'ın on yıllardır süren gölge savaşın ardından ilk kez İsrail'i vurmayı planladığının ortaya çıkmasının ardından ABD'li yetkililer yıllardır üzerinde çalışılan bölgesel hava savunma planlarını ilk kez devreye sokmak için harekete geçti.
ABD'li askeri yetkililer gelen füzeleri ve insansız hava araçlarını vuracak bir planın haritasını çıkarmak için İsrailli meslektaşlarıyla yakın bir şekilde çalıştı, bölgedeki İngiliz ve Fransız kuvvetleriyle koordinasyon kurdu ve Arap müttefikleriyle istihbarat ve izleme verileri sağlamak ve hava sahalarının kullanımına izin vermek için anlaştı.
Arap müttefikler de saldırıyı önledi
İsrail'in Gazze'deki savaşını son derece eleştiren Ürdün, yine de toprakları üzerinden İsrail'e doğru geçen İran'a ait insansız hava araçlarını düşürdü. Irak'ta konuşlu bir Amerikan Patriot bataryası Irak hava sahasından geçen bir İran balistik füzesini düşürdü.
İbrahim Anlaşmaları
Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi Arap devletlerinin İsrail ile ilk kez normal diplomatik ilişkiler kurduğu, Başkan Donald Trump döneminde imzalanan İbrahim Anlaşması'nın da örneklediği gibi, İran'a karşı daha geniş çaplı işbirliği bazı açılardan bölgenin değişen siyasetinin bir sonucu. Biden yönetimi Suudi Arabistan'ı da anlaşmaların içine çekmeye çalışıyordu ve herhangi bir anlaşmaya varılmamış olsa da Riyad'daki şeyhler kısmen İran'a karşı ortak düşmanlık nedeniyle İsrail ile bağlar kurmaya hazırdı.
300'den fazla füze ve insansız hava aracının neredeyse her birinin İsrail'de herhangi bir ölüm ya da büyük bir fiziksel hasar olmaksızın durdurulması bölgede güvenlik ağı kurulduğunun göstergesiydi. Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby bunu "muhteşem" bir başarı olarak nitelendirdi. Kirby, "Buradan çıkan sonuç bu. Daha güçlü bir İsrail, daha zayıf bir İran, daha birleşmiş bir ittifak ve ortaklar. İran'ın saldırıyı başlatırken niyeti bu değildi, yakınından bile geçmedi. Yine başarısız oldular. Tamamen başarısız oldular" dedi.
Kirby, İran'ın yaklaşan saldırısını bir haftadan uzun bir süre boyunca telgrafla bildirdiği için gerçekten zarar verme niyetinde olmadığı yönündeki spekülasyonlara karşı çıktı ve Tahran'ın aracılar vasıtasıyla zaman ve hedefler hakkında ayrıntılar veren mesajlar ilettiğine dair haberleri yalanladı. 300'den fazla füze ve insansız hava aracının sadece itibar kurtarma tatbikatı olduğu iddiasıyla alay etti. Kirby "Belki de bunun asla başarılı olmasını istemedikleri küçük bir saldırı olduğunu göstermek istiyorlar. Havaya bu kadar çok metal atıp kimseyi gerçekçi bir şekilde zarar vermeye çalışmadığınıza ikna edemezsiniz. Kesinlikle zarar vermek istediler" dedi.
"Amerika Birleşik Devletleri İsrail'in güvenliğine bağlıdır"
Biden'ın kendisi de saldırı hakkında kamuoyuna çok az şey söyledi. Pazartesi günü Irak Başbakanı Muhammed Şii El Sudani ile Beyaz Saray'da bir araya gelen Biden, saldırının ardından kamuoyunun karşısına çıktığı ilk toplantıda "Müttefiklerimizkle birlikte bu saldırıyı bozguna uğrattık. Amerika Birleşik Devletleri İsrail'in güvenliğine bağlıdır" dedi.
Biden'ın Başbakan Netanyahu'ya sivillerin acılarını dindirmek için daha fazlasını yapması yönünde baskıyı artırmaya başladığı bir dönemde İran'la yaşanan gerginlik dikkatleri Gazze savaşından uzaklaştırdı.
Maryland Üniversitesi'nde Orta Doğu uzmanı olan Shibley Telhami, Netanyahu'nun Tahran'la olan anlaşmazlığı uzatmakta çıkarı olduğunu ve bunu "hem Gazze'deki dehşeti unutturmak hem de konuyu ABD ve Batı'da sempati kazanma ihtimalinin daha yüksek olduğu bir konuya çevirmek için" yaptığını söyledi. Telhami, hafta sonu elde edilen başarının Gazze'deki krizi durdurma konusunda "Biden'ın stratejik başarısızlığının verdiği zararı" ortadan kaldırmaya yetmediğini söyledi. Telhami, "Bu durum dikkatimizi, maliyeti çok büyük olan ve hala devam eden bu büyük stratejik başarısızlıktan uzaklaştırmamalı" dedi.
©️ 2024 The New York Times Company