Anton Troianovski / The New York Times
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Savunma Bakanı, pazartesi günü bir saat boyunca Rus ordusunun üst düzey yetkililerinin televizyonda yayınlanan yıllık toplantısına başkanlık etti. Toplantıda, NATO, Ukrayna ve ordu hizmeti üyelerine yönelik mortgage gibi muğlak konular üzerine konuşmalar yaptılar.
Ancak bir konu hiç gündeme gelmedi: Suriye.
Rusya, Ortadoğu'daki etkisini kurtarmaya çalışırken Putin, Suriye'deki yakın müttefiki Beşar Esad'ın devrilişi hakkında hâlâ kamuoyuna bir şey söylemedi. Bu sessizlik, Rusya'nın Suriye'deki askeri üslerinin geleceği konusundaki belirsizliği ve Kremlin için Ukrayna savaşının ne kadar ezici bir öncelik haline geldiğini gözler önüne seriyor.
Moskova merkezli, Ortadoğu üzerine uzmanlaşmış bir askeri analist olan Anton Mardasov, Esad'ın düşüşünün şu anda Moskova için acı bir konu olduğunu belirterek, “Hiçbir şey söylememek daha iyi” dedi.
Sadece bir yıl önce işler çok farklıydı. O zamanın Savunma Bakanı Sergey Şoygu, aynı yıllık toplantıda, Rus birliklerinin hem Suriye'de hem de geçen yıl Azerbaycan'ın Ermenistan'dan geri aldığı Karabağ'da konuşlu kalmaya devam ettiğini övünerek anlatmıştı.
Şoygu o dönemde, “Rus kuvvet grupları Suriye ve Karabağ'da barışın bel kemiği ve ana garantörüdür,” demişti.
Rus barış güçleri, Mayıs ayında Dağlık Karabağ'dan çekilerek, Rusya'nın eski Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan Kafkasya bölgesindeki etkisini kaybettiğinin bir işaretini vermişti.
Putin’in dünya gücü olma çabalarına darbe
Şimdi Esad'ın devrilmesi, Putin’in Rusya’yı bir dünya gücü olarak yeniden canlandırma çabalarında çok daha büyük bir gerilemeye dönüşebilir. Mardasov, Rusya için en iyi senaryonun Akdeniz’deki Hmeymim hava üssü ve Tartus deniz üssünde küçültülmüş bir askeri varlık olabileceğini söyledi. Bu, Moskova’ya sınırlı askeri faaliyetler için bir yakıt ikmal ve hazırlık noktası sağlamaya devam edebilir.
Ancak bu senaryo bile Putin’in NATO’nun kapısının eşiğinde güç gösterisi yapma konusundaki daha önceki geniş çaplı hedeflerini gerçekleştirmez. 2021’de Rusya’nın nükleer kapasiteye sahip bombardıman uçakları, Suriye’den eğitim uçuşları gerçekleştirmişti. Bu eylem, Putin’in ülkesinin Suriye’deki askeri varlığını Batı ile küresel çatışmasında bir dayanak noktası olarak gördüğünün bir işaretiydi.
Mardasov’a göre şimdi Suriye’deki güvenlik durumunun öyle gergin kalması muhtemel ki Rusya, üslerini elinde tutma anlaşmasına varmış olsa bile nükleer kapasiteli silahları oraya konuşlandıramayacak.
“NATO’nun güney kanadını tehdit eden bu tür ileri karakollar yüzde 100 kaybedildi” diyen Mardasov, “Varlıklarını sürdürebilirlerse bile bu sembolik olacaktır” diye ekledi.
Putin için gündem Ukrayna
Putin için, Ukrayna savaşının sonucu artık Rusya’nın gelecekteki güvenliğinde en büyük faktör haline geldi. Putin, Ukrayna savaşında hem cephede hem de Batı ile olan çatışmasında kazandığına inanıyor. ABD’de Donald Trump’ın liderliğinde Ukrayna’ya destek konusunda şüpheci olan politikacılar giderek iktidara geliyor.
Ukrayna’nın en büyük destekçilerinden biri olan Almanya’daki hükümet, pazartesi günü çöktü. Savaşın maliyeti, yaklaşan seçim kampanyasında baskın konulardan biri olmaya aday. Perşembe günü, Avrupa Birliği’nin 27 üye ülkesinin liderleri, diğer konularla birlikte Ukrayna’daki yol haritasını tartışmak için Brüksel’de bir araya gelecek.
Suriye’de ise Rusya, son günlerde varlığını azaltıyor gibi görünüyor. Ülkedeki farklı bölgelerde konuşlanmış birlik konvoylarının Hmeymim ve Tartus üslerine geri çekildiği görüldü. Geçen hafta çekilen uydu görüntüleri, Rus askeri ekipmanlarının nakliye uçaklarına yüklenmek üzere toplandığını gösterdi.
Rus yetkililer, Esad'ı deviren isyancı saldırısına öncülük eden İslamcı grup Heyet Tahrir el-Şam ile iletişim kurmaya çalıştı. Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, Pazartesi günü gazetecilere Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığının geleceği hakkında “nihai kararların alınmadığını” söyledi.
Peskov, “Ülkedeki durumu şu anda kontrol eden güçlerin temsilcileriyle iletişim halindeyiz” dedi ve ekledi: “Tüm bunlar diyalog sırasında belirlenecek”.
8 Aralık’ta Esad devrilmeden sadece birkaç saat önce Rusya’nın üst düzey diplomatı Sergey Lavrov, Suriye isyancılarını hâlâ “terörist” olarak nitelendiriyordu. Rusya’nın uzlaşma umutlarının bir işareti olarak, ülkenin en güçlü isimlerinden biri olan Çeçen lider Ramzan Kadırov, Heyet Tahrir el-Şam’ın Rusya’nın terör listesinden çıkarılması gerektiğini söyledi.
Müslüman çoğunluklu Rusya Cumhuriyeti Çeçenya’yı yöneten Kadırov, ayrıca Çeçen yetkililerin “Suriye kolluk kuvvetleriyle” ortak devriye görevlerine katılmaya hazır olduğunu belirtti.
Ancak Moskova’nın diplomasisinin Rusya’nın Suriye’de askeri varlığını sürdürmesine yetip yetmeyeceği belirsizliğini koruyor. Avrupa Birliği yetkililerinden bazıları pazartesi günü, Rusya’nın Suriye’den çıkışını, Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının bir koşulu haline getirmeye çalışacaklarını söylediler.
Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Kaja Kallas, Brüksel’de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Birçok dışişleri bakanı, yeni liderliğin Rus etkisini ortadan kaldırmasının bir koşul olması gerektiğini vurguladı” dedi.
© 2024 The New York Times Company