14 Mayıs 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 15.10.2023 20:28 | Son Güncelleme: 16.10.2023 11:42

NYT yazdı: İnternet hileleri ve yapay zekâ hakikati savaş zaiyatı haline getiriyor

İsrail-Hamas savaşı her geçen gün şiddetini artırıyor. Kayıpların sayısı yükselirken, İsrail Gazze'yi işgale hazırlanıyor. Bu süreçte havada uçuşan bombalara kurban giden bir şey daha var. O da hakikat. The New York Times sosyal medya ve yapay zekânın nasıl suistimal edildiğini inceledi
NYT yazdı: İnternet hileleri ve yapay zekâ hakikati savaş zaiyatı haline getiriyor

Steven Lee Myers / The New York Times

Bir zamanlar küresel hadiseleri gerçek zamanlı olarak belgeleme yeteneğiyle müjdelenen büyük sosyal medya platformlarının, kendi yarattıkları bir gerçeklik kriziyle karşı karşıya olduğu söyleniyor.

İsrail ve Hamas arasındaki savaş internette o kadar çok yanlış ya da yanıltıcı bilgi üretti ki -hepsi olmasa da çoğu kasıtlı- bu durum sahada gerçekte neler olup bittiğini muğlaklaştırdı.

Buna karşılık, insanlar duygularını yansıtan kaynaklara yöneliyor, sosyal ve siyasi bölünmeleri derinleştiriyor. O kadar çok gerçek dışı iddia var ki, bazı insanlar doğru olanları sorguluyor. Ve bu durum sadece son aylarda birçok bariyeri kaldıran X'te, eski adıyla Twitter'da yaşanmıyor. Yapay zeka alanındaki son gelişmeler -neredeyse sınırsız miktarda içerik üretebilen programlarla -bu dijital kakofoniyi daha şimdiden şiddetlendiriyor.

Ancak özgünlük krizi, kamusal söylemi domine etmeye başlayan sosyal ağlardan daha geniş kapsamlı.

“Bilgi ekosisteminiz bozduk”

Ana akım haber kuruluşlarına duyulan güven de erozyona uğradı; haber kuruluşları düzenli olarak devlet, şirket ya da siyasi çıkarları yansıtmakla suçlanıyor. Bu da internette alternatif sitelerin çoğalmasına yardımcı oldu. Birçoğu, çevrimiçi kullanıcılar tarafından paylaşılan ve nüans ya da denge yerine şoke edici ya da duygusal içeriği ödüllendiren algoritmalarla desteklenen belirli bir bakış açısını benimsiyor.

Bir sivil toplum kuruluşu olan Free Press'in kıdemli danışmanı Nora Benavidez, "Bilgi ekosistemini bozduk" dedi.

“Twitter devrimi” dediler

Üzerinden öyle çok uzun zaman geçmedi. Sosyal medya, haber ve bilgiyi demokratikleştirecek güçlü bir araç olarak müjdeleniyordu. 

2009 yılında İran'da hileli bir seçim nedeniyle kitlesel gösteriler patlak verdiğinde, protestocular sosyal medyayı ülkenin otoriter yöneticilerinin bilgi kıskacını kırmak için kullandılar. Hükümetin iddialarına meydan okuyan metinler, fotoğraflar ve videolar yayınlayabildiler. Bazıları buna Twitter devrimi adını verdi.

O zamandan bu yana spor etkinliklerinden doğal afetlere, terör saldırılarından savaşlara kadar neredeyse her mühim hadise, milyarlarca insanın ellerinde taşıdıkları cihazlar tarafından anında ve içgüdüsel bir şekilde belgelenerek internette ortaya çıktı.

Dünyanın pek çok yerinde sosyal medyanın yaygınlığı, pek çok durumda hâlâ bu işleve hizmet ediyor, örneğin Rusya'nın Ukrayna'daki savaş suçlarını belgelemek için kanıt sağlıyor

Kafa karıştırmaya yarıyor

Ancak İsrail'deki çatışmanın da gösterdiği gibi, aynı araçlar aydınlatmaktan çok kafa karıştırmaya yarıyor.

Herhangi bir savaşta, gerçeği kurgudan (ya da propagandadan) ayırmak son derece zor olabilir. Düşmanlar cepheden gelen bilgilere erişimi kontrol etmeye çalışırlar. Hiç kimse herhangi bir anda net bir  görüşe sahip olamaz. Ancak şimdi, yanlış ya da yanıltıcı videolar, doğruluk denetleyicilerinin bunları çürütebileceğinden ya da platformların şirket politikalarına uygun olarak bunları kaldırabileceğinden daha hızlı bir şekilde viral hale geldi.

Çoğu zaman sorun ayrıntılarda yatıyor. Hamas, Gazze yakınlarındaki Kfar Aza'da düzenlediği saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu onlarca İsrailliyi öldürdü. Bir Fransız televizyon muhabirinin saldırıda 40 bebeğin kafasının kesildiğine dair doğrulanmamış haberi sosyal medyada gerçekmiş gibi yayıldı. Haber hâlâ doğrulanmadı. Hatta Başkan Joe Biden'ın bu dehşetin fotoğraflarını gördüğüne dair açıklamasına bile sızdı ve Beyaz Saray'ın yorumunu geri çekmesine ve bilginin haber hesaplarından geldiğini söylemesine neden oldu.

Sosyal medyayı suistimal ettiler

Hamas, bir zamanlar El Kaide ve IŞİD’in yaptığı gibi davasını yaymak için sosyal medyayı ustalıkla suistimal etti. Büyük ölçüde filtrelenmemiş olan Telegram uygulamasını, Gazze'den başlattığı sızmanın kutlama ve vahşet içeren görüntülerini, terör örgütlerini yasaklayan sosyal ağlarda daha geniş bir dolaşıma sokmak için bir yol olarak kullandı.

Giderek artan bir şekilde, dijitalleşen hayatlarımız, herhangi bir çatışmadaki her tarafın kendi versiyonunu sunmak için yarıştığı bir bilgi savaş alanı haline geldi. Eski görüntüler yeni bir noktaya parmak basmak için geri dönüştürüldü. Aynı zamanda, eski başkanın oğlu Donald Trump Jr'ın X'te paylaştığı kanlı bir fotoğraf da dahil olmak üzere, gerçek görüntülerin sahte olduğu tartışılıyor.

Güvenilir haber kuruluşları eskiden bilgiyi doğrulayan ve bağlamına oturtan küratörler olarak işlev görürlerdi ve hâlâ da görüyorlar. Bununla birlikte, başta X'in sahibi Elon Musk olmak üzere, bu kuruluşların eşik bekçileri olarak güvenilirliklerini sorgulayanlar da var.

Platformlara AB’den uyarı mektubu

X özellikle sert eleştirilere maruz kaldı, ancak yanlış ya da yanıltıcı içerik neredeyse her çevrimiçi platforma bulaşmış durumda. Sosyal medyayı düzenleyen yeni bir yasayı denetleyen Avrupa Komisyonu yetkilisi Thierry Breton, bu hafta X, TikTok ve Facebook ve Instagram'ın sahibi Meta'ya çatışmalardan kaynaklanan yanlış ve şiddet içeren içeriklerin yaygınlığı konusunda uyarı mektupları gönderdi.

Avrupalı düzenleyiciler, perşembe günü yeni yasa kapsamında X'e yönelik bir soruşturmanın ilk adımını atarak, kanlı görüntüler de dahil olmak üzere aşırılık yanlıları tarafından yayınlanan içeriğin yaygınlığını gerekçe gösterdi. X'in CEO'su Linda Yaccarino, platformun aslında "on binlerce" gönderiyi kaldırdığını iddia ederek soruşturmanın önüne geçmeye çalıştı.

Platforma yönelik eleştirileri nedeniyle Musk tarafından dava edilen Dijital Nefretle Mücadele Merkezi'nin başkanı Imran Ahmed, savaşın sosyal medya için bir "dönüm noktası" haline geldiğini söyledi. Savaşın başlamasından bu yana yaşanan dezenformasyon seli, platformların büyük bir olay sırasında "bilgi almak için uygun bir yer olmadığı" anlamına geliyordu.

Ahmet”, Bilgi için sosyal medyaya güvenilmemeli, nokta. “osyal medyada gördüklerinize güvenemezsiniz” dedi.

© 2023 The New York Times Company