22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 28.09.2022 15:52 | Son Güncelleme: 28.09.2022 16:18

Seyahat yazarı New York Times için yazdı: İstanbul’da Sultanların özel inziva köşklerinde sanki zaman duruyor

Seyahat yazarı Lisa Morrow, İstanbul'da Osmanlı Sultanları için yapılmış ve tarihe meydan okuyan köşklerin yapılış süreçlerini ve mimarisini New York Times için yazdı
İstanbul’un merkezinde bulunan Ihlamur Kasrı, aslen sultanların av sahasının bir parçasıydı, 20 Ağustos (Fotoğraf: Bradley Secker/The New York Times)
İstanbul’un merkezinde bulunan Ihlamur Kasrı, aslen sultanların av sahasının bir parçasıydı, 20 Ağustos (Fotoğraf: Bradley Secker/The New York Times)

Lisa Morrow / The New York Times

İstanbul'da kasır olarak bilinen zarif köşklerin içindeyken büyük şehir hayatının uğultusu ve kargaşası azalıyor. Araba kornaları ve sokak satıcılarının sesleri yerini sessizliğe bırakıyor. Sadece padişahlar için yapılmış bu sofistike yapılarda zaman duruyor.

Topkapı ve Dolmabahçe Sarayları'nda, formaliteden uzakta özel bir inziva yeri olarak düşünülen kasırlar gerçekte bir plan yapma yeriydi. Kasırlardan her biri tarihteki Osmanlı yaşamının samimi ve cezbedici bir kesiti. 

İstanbul'un etrafına dağılmış bu zarif kasırlarda padişahlar, Osmanlı evreninin mutlak efendileri olduklarını, saraylarında ve topraklarında kargaşadan ve siyasi huzursuzluğu körükleme girişimlerinden korunduklarını hayal edebilirlerdi. 

Kasım 2019'da İstanbul'da Hünkar Kasrı'nda fotoğraf çeken bir kadın (Fotoğraf: Danielle Villasana/The New York Times)

Bugün bu kasırlar ahşap, taş ve çiniden yapılmış tarihi eserlerden daha fazlası olarak varlığını sürdürüyor. 600 yıldan fazla bir süredir dünyaya hükmeden bir zamanların güçlü imparatorluğunun ihtişamını, gizemini ve entrikalarını yansıtıyorlar. İşte bunlardan üçü:

Hünkar Kasrı

Haliç üzerinden Eminönü'nde Hünkar Kasrı'nın yanından dümdüz yürümek kolay. Kasrın sade dış duvarları ve alçakgönüllü bir girişi var. Kasır, Sultan III. Murat'ın en sevdiği cariyesi Safiye Sultan'ın isteği üzerine 16. yüzyılda inşa ettirdiği Yeni Camii’nin bir parçası. Eminönü, şimdi olduğu gibi o zaman da bir ticaret merkeziydi ama çoğunlukla gayrimüslimlerin yaşadığı çeşitli kültürlerin bulunduğu bir mahalleydi. Safiye Sultan, bir cami yaptırarak bölgeyi İslamlaştırmak istedi. 1597 yılı civarında yapılmaya başlandı ancak kısa bir süre sonra çalışma durdu.

1661 yılında  Sultan IV. Mehmet'in annesi, Valide Turhan Sultan'ın emriyle yeniden başladı. Turhan Sultan, saraya köle olarak getirilmişti ancak sonrada bir padişahın baş hasekisi ve oğlunun tahta geçmesiyle Valide Sultan oldu. Valide Sultan olarak sadece caminin değil, aynı zamanda mektep, sebil, çarşı ve türbeden oluşan külliyenin tamamının bitirilmesine nezaret etti.  Bir kadın tarafından emir verilerek yaptırılan ilk kompleks olduğu düşünülüyor. 1663'te açıldı ve özel dini günlerde dinlenmek için tasarlandı.

Girişten sonra sağdaki ilk odanın Valide Sultan'ın odası olduğu düşünülüyor. Her ikisi de sol tarafta yontulmuş olan duvar pencere pervazları dikkate değer. Saraydaki kadınların onlara yaslanıp dışarıdaki etkinliklere özlemle baktığı söyleniyor.

Kasım 2019'da İstanbul'un Asya yakasındaki Beykoz'daki Hidiv Kasrı'nı ziyaret edenler (Fotoğraf: Danielle Villasana/The New York Times)

Turhan'ın Osmanlı İmparatorluğu'nu yönetmeye yasal olarak yardım etme hakkına sahip olan tek Valide Sultan olduğu düşünüldüğünde, kulağa sadece bir fantezi gibi geliyor. Büyük olasılıkla o pencerelerde Turhan, oğlunun bir sonraki siyasi hamlesini planlıyordu. 

Küçük olsa da, kısa bir koridor boyunca tekrarlayan dikdörtgen kapı çerçeveleri gibi şekiller çok daha büyük bir alan etkisi vermesi bakımından Escher benzeri bir kaliteye sahip. Tüm duvarlar ve merkez salonun dışındaki kubbeli alan olan eyvan, bu bina için özel olarak yapılmış 17. yüzyıldan kalma nadir ve zarif İznik çinileriyle kaplanmıştır. Her odada bir süre sessizce ayakta durmakta fayda var çünkü fayanslarda bir bakışta fark edilebilecekten çok daha fazla renk var. Hünkar Kasrı artık sanat galerisi olarak kullanılıyor, Salı- Pazar günleri arasında 9’dan 5’e kadar açık. Giriş ise ücretsiz. 

Ihlamur Kasrı

İstanbul Boğazı'nın Avrupa kıyılarında, Beşiktaş iskelesinden içeride kısa bir taksi yolculuğu mesafesinde bir vadide yer alan Ihlamur Kasrı, aslen haşbahçe, yani imparatorluk bahçesi olarak kullanılan arazi üzerine inşa edilmiştir. Bu alan Sultan III. Ahmed tarafından 17. yüzyılda kurulan ve boğazın yukarısındaki Yıldız Sarayı'na kadar uzanan bir av sahasının parçasıydı. Şimdi bile, çeşitli padişahların oklarıyla oyulmuş yosun kaplı taşlar, arazide bulunuyor. 

Bu sultanlardan biri de Sultan I. Abdülmecid'dir. 1848-1855 yılları arasında babası Garabet Amira Balyan ile birlikte Dolmabahçe Sarayı'nı tasarlayan mimar Nigoğos Balyan'a, Ihlamur Kasrı’nı oluşturan MeraşımKöşkü ve HaremKöşkü’nü yaptırmıştır. Binalar ve bahçeler İslami esaslara göre düzenlenmiştir, en önemlisi köşkler çevrelerini en iyi şekilde görebilecekleri noktalara yerleştirilmiştir. En önemlisi bu yapıların sanki doğanın bir parçasıymış gibi görünmesi için bugün hala korunan teraslar, bentler ve su yollarıyla araziyle bütünleştirildiler. 

İstanbul’da bir çift Hidiv Kasrı’nın bahçesinde düğünleri için fotoğraf çektiriyor (Fotoğraf: Danielle Villasana/The New York Times)

Ihlamur Kasrı, esas olarak padişah ve ailesinin dinleneceği bir yer olarak tasarlanmış olsa da, küçük ama görkemli Meraşım Köşkü, nüfuzlu diplomatik konukları ağırlamak için kullanılıyordu. Turlar en az üç kişi ile gerçekleşiyor. Duvarlarda açıklayıcı bir metin yok ancak dekorasyon kendisini anlatıyor. Ön kapılar, iki kabul odası ile çevrili küçük bir girişe açılıyor. Şöminelerde elle boyanmış seramik çerçeveler, mermer gibi görünecek şekilde süslenmiş alçı duvarlar ve ağır brokar perdeler ile dekor Fransız tarzındadır. Tüm odalar orijinal mobilyalarla dolu ancak Dolmabahçe Sarayı'ndaki odaların ayna görüntüsü tasarımlarından farklı olarak, bir oda yaldızlı süslemelerle bezenmiş bir beşik tonoza sahipken, diğerinde zarifçe boyanmış çiçek desenler bulunuyor. 

Ayrılmadan önce arazideki diğer köşk olan Harem Köşkü'nde bir bardak çay için. İstanbul Belediyesi’nin sahibi olduğu ve işlettiği Beltur cafeye ev sahipliği yapıyor. Sabah 9'dan akşam 9:30'a kadar açık, çeşitli sıcak içecekler ve atıştırmalıklar sunuluyor. Fiyatlar 10 ila 35 türk lirası (yaklaşık 55 sent ila yaklaşık 2 ABD Doları) arasında değişmektedir. Bu sakin arazide, yüksek binalarla çevrili olmasına rağmen, padişahın çocuklarının av peşinde ağaçların arasında koştuğunu hayal etmek oldukça kolay. Ihlamur Kasrı, Pazartesi hariç her gün ziyarete açıktır. Köşkün girişi bahçe dahil 40 tl, bahçeye giriş ise sadece 10 tl. 

Hidiv Kasrı

19. yüzyılın sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun gücü azalmaya başlamıştı ancak yabancı hanedanlar güçlü bir müttefike ihtiyaç duyduklarında hala Türkiye'ye düşünüyorlardı. İstanbul'un Anadolu yakasında Beykoz'da bulunan Hidiv Kasrı, Mısırlılar tarafından bu düşünceyle inşa edildi. II. Abbas Hilmi 1892'de Mısır valisi olduğunda, Osmanlılara karşı değil, onlarla birlikte çalışmaya karar verdi.

1882'den beri Mısır ve Sudan'ı işgal eden İngilizleri, Türklerle işbirliği ruhunu teşvik ederek baltalamayı umuyordu. 1882'den beri Mısır ve Sudan'ı işgal eden İngilizleri, Türklerle işbirliğini teşvik ederek baltalamayı umuyordu. Planı Osmanlılara şarap içip yemek yedirmek ve onları Mısır'ın tekliflerini yerine getirmeleri için baştan çıkarmaktı.

Hidiv Kasrı, bir tepeden İstanbul Boğazı’na bakıyor, 20 Ağustos 2022 (Fotoğraf: Bradley Secker/The New York Times)

Hidiv Kasrı’nı Art Nouveau tarzında zarif bir yazlık konut olarak inşa etmesi için ünlü bir mimarı görevlendirdi. Bu mimarın ya İtalyan mimarlardan Delfo Seminati ya da Raimondo D'Arcono ya da muhtemelen Sloven saray mimarı Antonio Lasciac olduğu tahmin ediliyor. Ancak hangisi olduğu bilinmiyor. 

Ayıca II. Abbas Hilmi'nin resmi olmayan ve gizli ikinci karısı, aslen Macar Kontesi May Torok von Szendro olan Mısır Prensesi Cavidan Hanım, odaların düzenini, son iç tasarımı ve odanın son halini hazırladığını iddia ediliyor. Bina 1907'de tamamlandı ve bitmiş işin arkasındaki yaratıcı zihninin olduğu hala belirsiz.

Gerçek ne olursa olsun bina, modern Avrupa tasarımı ile Osmanlı’nın hassasiyetleri için yeniden işlenmiş Arap mimari özelliklerinin ilginç bir karışımı. Mermer çeşmeler, iç avlular, süslemeler ve kavisli bir yemek odası, yemek yiyenleri sanki bir AgathaChristie romanındaymış gibi hissettiren Art Deco esintili tavan ışıklarına sahip. 

İstanbul’da Ihlamur Kasrı'nı çevreleyen arazi, 20 Ağustos 2022 (Fotoğraf: Bradley Secker/The New York Times)

Bina şimdi restoran ve kafe olarak hizmet veriyor. Bir tepede bulunan Hidiv Kasrı'na en kolay Kanlıca iskelesinden yaklaşık 30 TL'ye taksiyle ulaşılabiliyor. Sabah 8'den akşam 11'e kadar açıktır. Haftanın yedi günü, padişahların iftihar edeceği alkolsüz bir menü sunuyor. Burada görkemli bir Türk kahvaltısının tadını çıkarabilir ya da zeytinyağında pişirilmiş enginar gibi sıcak ve soğuk et ya da sebze yemekleri yiyebilirsiniz. Ardından mükemmel pişmiş yumuşak kuzu dilimlerini tatmak için kuzu lokumu deneyebilirsiniz. 

© 2022 The New York Times Company