28 Kasım 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 01.07.2022 04:31 | Son Güncelleme: 02.07.2022 10:57

Birkaç saatliğine stratosfere ulaşma haliydi

28 Mayıs akşamı 30 bini aşkın kişi mor ve ötesi’ni dinlemek üzere stadyumu doldurmuştu. Etkisi hâlâ geçmeyen geceyi grup üyeleri ve o atmosferi yaşayan ünlüler, ilk kez görülen fotoğraflar eşliğinde anlattı
Birkaç saatliğine stratosfere ulaşma haliydi

30 bin kişiyle Forsa söylemek umut verdi

Beren Saat / Oyuncu

Pandeminin bitişi, İstanbul’un uyanışı ve müziğin hep bizden yana olan rüzgarı sayesinde, uzun süredir hissedemediğimiz aidiyet duygusuna teslim olduğumuz kolektif bir meditasyondu bu konser. 

Burak Güven (soldaki): Beklenen gecenin heyecanı, yine omuz omuza…

Dünya Yalan Söylüyor albümü 20’li yaşlarımda bana çok kez yol arkadaşlığı yapmıştır, her şarkıya
coşkuyla eşlik ettim. Forsa’yı 30 bin kişiyle beraber söylemiş olmak beni çok umutlandırdı.

Güneş gibi doğdu, tüm aküleri doldurdu

CAN Kazaz / Müzisyen

Bu konserden önce, yalnız olmadığıma kendimi ikna etmek için çok çaba sarf ettiğim bir süreçteydim. Sıklıkla da umutsuzlaşırdım. Malum, memleketimizin toplum yapısı sistemli şekilde dönüştürülüyor, özellikle de İstanbul’un. Yalnız hissedelim, birbirimizden izole olalım diye. Dolayısıyla bu konserin on binlerce insanı, aynı amaç için bir araya getirebilmiş olması; tüm bu umutsuzluk, sistemli dışlanma, yabancı hissettirme döngüsünü kırma sembolümüzdür artık. Bu politik iklimde bunu sevgi ve sanatla başarmaktan daha müthiş ne olabilir ki?

Özgecan Günöz ve arkadaşları Adamın Dibi, Melekler Ölmez ve Büyük Düşler’de bize eşlik ettiler. Özgecan’ın Melekler Ölmez’in girişinde çaldığı solo ve tam o sırada hissettiklerimiz unutulmazlar arasına girdi bizim için

“Biz” olma hissinden daha kuvvetli çok az şey biliyorum. O gün bu hissi iliklerime kadar yaşadığım için defalarca gözlerim doldu, tüylerim ürperdi. Tam da üretim enerjimin ve sabrımın tabanındayken, bu konser bir panzehir olmuştur bana. İlham dünyama güneş gibi doğup tüm akülerimi yeniden doldurmuştur. Öyle bir enerjiyi daha nasıl tarif eder insan bilmem…

Toplam beş şarkıda bize Aslı Öztürk’ün koreografisiyle  şahane dansçılar eşlik etti. Yetenekli bay Barış Diker’i gördüğümüz bu kare, Dünyaya Bedel provasından

Hislerim: Hayranlık, yalınlık ve umut 

Canan Dağdeviren / Bilim insanı

Uzun zaman sonra yeniden sosyalleşmenin güzel örneklerinden biriydi. Hayranlık, yalınlık, umut ve enerji bu konserdeki hissimin bileşenleridir. Yasakların, ötekileştirmelerin, yaşam zorluklarının bir kenara bırakılıp birkaç saatliğine stratosfere ulaşma haliydi, bu konser. Emeği geçen her bireye candan sevgiler gönderiyorum.

Harun Tekin: Prova sırasında podyumun üstünde, M harfinin ortasına doğru gitar çalarak yürürken... Omuzlarımın üstünde yirmişer ton ve kafamda da dev düşünce balonları var

Konser esnasında ve sonrasında yaşları fark etmeksizin herkesin aynı rezonansta eğlenmesine şahit olmak tarifsizdi ve görülmeye değerdi. Müziğin birleştirici gücünü bir kez daha tecrübe etmek güzel bir histi. Yıllar sonra torunlarıma anlatacağım anı listesinde bu konserin yer aldığını da belirtmek isterim :)

“Dokunsan ağlayacak gibiyim” şeklinde geçti 

Kenan Doğulu / Müzisyen

Sadece orada olma kararı bile ortak bilincin sorgusuzca liderlik ettiği bir heyecandı. İstanbul ve çevresinden gelen on binlerce insan sıkışmışlığın, daralmışlığın, kırılmışlığın, kayıpların, moralsizliğin ve görmezden gelinmenin üstüne hep bir ağızdan şarkılar söyleyip dans ederek; “Birlikteyiz, umutluyuz, beraberiz ve ne mutlu sağlıklıyız” dercesine, ahenk içinde harika bir konser yaşadı. Hayal ettiğimiz Atatürk Cumhuriyeti’nin yeni neslinin, klasik hitlerin ışığında önceki jenerasyonla bağ kurduğu tarihe geçmiş bir anı oldu. “Ben de oradaydım” denecek cinsten bir sosyal deşarj noktasıydı.

Kerem Kabadayı: 29 şarkılık setin sonuna geldiğimizde “Bir bu kadar daha giderdik aslında” dedirten bir geceydi

Her şeyden önce gurur duymanın verdiği o tatlı, “dokunsan ağlayacak gibiyim” ruh halinde geçti bütün konser benim için. Grup çaldıkça daha da iyi çaldı ve hiç bitmesin istedik. Yüz binlerce müzisyen ve ilişkili meslek sahibi kişi çok zor zamanlardan geçerken, pandemi ve sonrası yaşadımız her türlü zorluğa rağmen ayakta durmaya çalışan, riske giren ve bu konsere emeği ve desteği geçen herkese bir İstanbullu olarak teşekkür ediyorum. Zihnimde kalan tortu “Müzik birleştirir, iyileştirir”.

Bir grup iyi müzisyenin ‘hakikatli’ halleri

Görgün Taner / İKSV Genel Müdürü

Konserin üzerinden bir ay geçti, hâlâ konuşuluyor. Çünkü müzikal olarak zaten çok güçlü olan grup  “bu devirde” stadyum konserine kalkışarak cesaretin ve umudun “kuvveden fiile” geçmesini sağladılar. Risk aldılar, başardılar.

Burak Güven: Gülerken, severken her şey çok güzel, gökkuşağının tüm renklerine selam olsun. Bir Derdim Var bitince konserin “normal” süresinin sonuna geldik ve birlikte sahnenin önüne doğru gittik. Selam verme faslında genelde çok rahat olmayız fakat bu sefer öyle mutluyduk ki o an hiç bitmesin istedik. 

Unutulmaması gereken, grup üyelerinin iyi birer müzisyen ve iyi insan olmalarının yanı sıra “hakikatli”, “vefakar” ve “içten” halleridir. Hep bir ağızdan istediğin şarkıyı söyleyebilmeyi, kalabalık ve yan yana durabilmeyi ve bunun olabildiğini hatırlattılar.

Harun Tekin: Bis’in ilk şarkısı 23. Şarkının ilk yarısını podyumun en önünde yalnız başıma çalıp söyledikten sonra, şarkının çok daha yüksek enerjili ve bir arada çalacağımız ikinci yarısı için sahneye doğru koşuyorum. O an itibarıyla yaklaşık 150 dakikadır sahnedeyiz ama konser öncesine göre çok daha az yorgunum

Yıllarca anlatacağımız büyülü bir geceydi

Selma Ergeç / Oyuncu

Sevgi, coşku ve umutla bir arada olmayı başarabildiğimizi gördük, hâlâ ve her şeye inat. Woodstock’u yaşamadım ama böyle bir duygu olsa gerek. Yıllarca anlatacağımız büyülü bir geceydi. 

Kerem Özyeğen: İnönü’de “airwalk”, birlikte yaşadığımız mucize anlar…

Geç kalmışlığın telaşıyla koşarak girdim, Uyan’ın nakaratıyla. Olağanüstü müthiş bir kalabalık ve en sevdiğim grup İnönü Stadı’nda, büyük gurur be.