Kültür sanat kanalı TRT2’nin bu haftaki film kuşağından seçimlerimiz…
Museo
Yaşanmış olaylardan esinlenen film, 1985 yılında veterinerlik bölümünden mezun olamamış iki gencin, Mexico City’deki Antropoloji Müzesi’ni soyma sürecini konu alıyor. Başrolde Gael Garcia Bernal’ın başarılı bir performans sergilediği film, benzeri diğer soygun filmlerine göre farklı bir anlatım ve kurguya sahip olmakla birlikte çokça da politik bir tavır sergiliyor. (10 Mart Cuma)
Ballada o soldate
19 yaşında savaşa katılan Sovyet eri Alyoşa Skvortsov, tek başına iki tankı havaya uçurunca generali tarafından madalyayla ödüllendirilir. Ancak Skvortsov madalya yerine vedalaşamadığı annesiyle iki gün geçirmek ister ve bu hiç de tahmin ettiği şekilde gerçekleşmeyecektir. Savaşın insanlar üzerinde bıraktığı tahribata dair sarsıcı bir film. (13 Mart Pazartesi)
Bonne pomme
Gerard Depardieu ve Catherine Denevue’nün oyunculuklarıyla parlayan bir romantik komedi. Eşi ve ailesi yüzünden sorunlu bir hayat yaşayan Gerard, Fransız kırsalındaki bir köye yerleşip huzur bulmak ister. Burada bir tamirhane açıp yeni bir iş kuran Gerard, dükkanının karşısındaki işletmeci Barbara ile tanışır ve onun gizemli hayatına dahil olur. (14 Mart Salı)
Bütün Saadetler Mümkündür
Mühendislik öğrencisi Ali, Erasmus projesiyle yurt dışına çıkmak istiyordur. Bu sırada bir türkü barda tanıştığı solist Gülce’den hoşlanır. Gülce, yaşlı bir adamın bakıcılığını yapmaktadır ve Ali, Gülce’yi daha iyi tanımak için ikisinin hayatına dahil olur. Kemal Uçar, Arif Erkin, Nilay Erdönmez ve Ruhi Sarı oyuncu kadrosunda. (15 Mart Çarşamba)
Poppie Nongena
20. yüzyılın en iyi Afrika romanlarından biri olarak kabul edilmiş The Long Journey of Poppie Nongena adlı romandan uyarlanan film, kargaşa halindeki bir ülkede Güney Afrikalı siyah bir kadının mücadelesi ve ailesi etrafında yaşadıklarını konu alıyor. Gösterildiği bazı festivallerden ödüllerle dönen filmde Clementine Mosimane de çok iyi oynuyor. (16 Mart Perşembe)
Dünyanın her tarafından MUBI’ye yeni gelen filmlerden beşini seçtik...
A Girl Walks Home Alone at Night
Bad City kasabasında gece vakti olduğunda bütün suçlular, sokakların karanlık yüzü şehrin üzerine çöker. “Kız” adında bir vampir de bu kötülüğe sebep olanları birer birer avlıyordur. Bu sırada babasının uyuşturucu borcu yüzünden arabasını satacak Arash ile Kız’ın yolları kesişir. İran sinemasından kalıpları yıkan bir vampir filmi. (11 Mart Cumartesi)
Moonlight
“Ve Oscar La La Land’e gidiyor! Pardon Moonlight doğrusu…” Oscar gecesi o yanlış anonsla daha çok popülarite kazanan Barry Jenkins imzalı bu üç Oscarlı filmde, siyah bir adamın hem büyüme hikayesi hem de cinselliğinin keşfine dair derin yolculuğuna tanık oluyoruz.
(12 Mart Pazar)
Beriya Şeve
Ali Kemal Çınar’ın yeni filmi, üç farklı karakterin hayatını olağanüstü hal koşullarında anlatıyor. Ailesinin yanında yaşayan genç ressam Gulbin, bir tablodan esinlenerek annesini çizmeye başlar. Diğer yandan da resmi yapılan anne evi çatışma seslerinden uzaklaştırırken baba da çektiği fotoğraflarda kentin geçmişini zihninde canlandırmaya çalışır. (14 Mart Salı)
De Cierta Manera
Küba yapımı bu belgesel drama, orta sınıf öğrencisi Yolanda ve fabrika işçisi Mario arasındaki aşkı konu alıyor. Bu iki kişi tüm farklılıklarını, dünya görüşlerini ve davranışlarını bir kenara bırakıp hayatı paylaşmak istiyorlardır ama bu hiç de kolay olmayacaktır.
(15 Mart Çarşamba)
Whores’ Glory
Farklı ülke ve dine mensup üç hayat kadınının yaşadıklarını anlatan belgesel, Tayland, Bangladeş ve Meksika’da para kazanmak için seks işçiliği yapan kadınların birbirinden farklı arzularını, deneyimlerini ve inanışlarını gözler önüne seriyor. (16 Mart Perşembe)
Yerli yapımların da olduğu zengin bir kütüphaneye sahip BluTV’den seçtiklerimiz…
Irma Vep
Les Vampires adlı ünlü bir Fransız korku klasiğinin remake’i için Fransa’ya gelip kamera karşısına geçen ve kariyeri çalkantılarla dolu olan Amerikalı aktris Mira’nın hikayesini izlediğimiz sekiz bölümlük bu HBO dizisinin başrolünde son dönemin dikkat çeken oyuncularından Alicia Vikander yer alıyor. Dizinin yaratıcısı aynı adlı filmi de yönetmiş olan Olivier Assayas.
Somebody Somewhere
Kansas’ta kız kardeşinin yasını tutan ve hayatı giderek zorlaşan Sam, dışlanmışlardan oluşan bir gruba katılır ve olaylar gelişir. Yedi bölümlük, komedi ve dramı güzel bir şekilde harmanlayan Somebody Somewhere’in çok yakında yeni sezonu da gelecek. Bu seneki AFI (Amerikan Film Enstitüsü) Ödülleri’nde yılın TV programı seçildiğini de hatırlatalım.
The Baby
Yine HBO imzasını taşıyan The Baby, sekiz bölümlük eğlenceli bir korku komedi dizisi. En yakın arkadaşlarının bile bebek sahibi olmasına ön yargıyla yaklaşan Natasha’nın beklenmedik şekilde bebek sahibi olması ve bebeğin Natasha’nın hayatını altüst etmesini izlediğimiz dizi, korkuseverler tarafından da ilgiyle karşılandı.
As Good as it Gets
Başarılı bir yazar olan Melvin Udall, obsesif kompulsif, huysuz ve ırkçı yönlerinden dolayı hayatı hep monoton ve kontrol altında geçirmektedir. Bir gün eş cinsel kapı komşusu Simon’un hastaneye kaldırılması üzerine hayatı kökten değişecektir. Başrollerdeki Jack Nicholson ve Helen Hunt’ın nefis performansları kendilerine Oscar da getirdi.
Jerry Maguire
Hem Tom Cruise’un oyunculuğunda zirve yaptığı hem de spor filmleri arasında üst sıralara yerleşen Jerry Maguire, başarılı bir spor menajerinin, işi ve hayatı arasında kritik bir dönüm noktasına girmesini konu alıyor. Telefon konuşması sahnesinin ikonik kabul edildiği filmde Cuba Gooding Jr. da “Yardımcı Dalda En İyi Erkek’’ Oscar’ının sahibi oldu.
