4. edisyonu gerçekleştirilen CI Bloom, 16 Nisan öz izleme, 17-20 Nisan genel ziyaret tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonları’nda başladı. CI Bloom’da bu sene bizleri 263 sanatçıya ait 520 eser bekliyor. Neler göreceğiz, ziyaretçileri hangi sürprizler bekliyor, açılıştan izlenimlerimle gelin birlikte gezelim….
Esin Hamamcı
CI Bloom bu sene bünyesindeki yeniliklerle ve yepyeni iş birlikleriyle ilerliyor. Fuara bu yıl 25 galeri ile 4 sanat inisiyatifi katılıyor. Özellikle Türkiye’de üretilen çağdaş sanatı desteklemeyi hedefleyen fuar bu yıl online müzayedelere iş birliği yaparak dünyada da bir ilki gerçekleştiriyor. İlk kez yer alacak galeriler arasında The Key Art Gallery, Chi Art Gallery ve RS Sanat Alanı bulunuyor.
CI Bloom’un bu yılki en büyük yeniliği, Artwide iş birliğiyle hayata geçirilen, 16-20 Nisan tarihlerinde çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek sanat müzayedesi. Fuara katılan galerilerin sanatçılarının farklı eserleri, ek maliyet olmaksızın, müzayede aracılığıyla satışa sunulacak. Bu uygulama ise, dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor.
CI Bloom’a, BMW Türkiye, Pernod Ricard, Türk Hava Yolları ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı etkinliğe destek veriyor. BMW, Can Büyükberber’in işini sergilerken, Pernod Ricard İskoçya kırsalından esinlenen bir atmosferle fuara renk katıyor.
Genç galerilerin ve sanat inisiyatiflerinin görünürlük kazanması CI Bloom’un temel hedeflerinden biri. Bu yıl Ankara’dan Belm’Art Space, Diyarbakır’dan Rıdvan Kuday Gallery, Antalya’dan Gülden Bostancı, Eskişehir The Key Art Gallery İstanbul dışından katılan galeriler arasında.
Fuar girişinde ziyaretçileri Dirimart galerinin Tony Cragg’ın heykelleri karşılıyor. Dirimart’ta aynı zamanda Osamu Kobayashi, Fahrelnissa Zeid, Peter Zimmermann gibi sanatçıların eserleri görülebiliyor. Özellikle Ghada Amer’in Suzy adlı eseri, kadınların özneleştirilmesindeki rolünü sorgulayan bir eser olarak güncele vurgu yapıyor.
Diğer galerilerin stantlarında dolaşırken Art On İstanbul’da sergilenen Enis Malik Duran’ın İktidarın Anatomisi adlı triptik çalışması dikkatimi çekenler arasında. Bu eser, insan iktidarını farklı perspektiflerden ele alıyor. Ahşap çalışmanın ön yüzeyinde sura üfleyen bir İsrafil ve “Düşler dönüştü düşünce oldu/ İşlendi yeryüzü ışık parladı/ Yükseldi adem aklın zaferiyle/ Dibini aydınlatmayan bir mum oldu.” metni yer alıyor. Kapakları açıldığında karşımıza çıkan iç yüzeyde gece atmosferi içerisinde bir şeyler yazmaya çalışan, tepesinde yanan bir mum bulunan erkek figürüyle ketum bir manzarayla karşılaşıyoruz. Sanatçının iki yıldır üzerine çalıştığı ve “Antroposene Sözler” başlığında topladığı bu seri, insanın bugün yaşadığı kaygıların kökenlerini ironi ekseninde ele alarak irdeliyor. Yine aynı stantta Ecem Dilan Köse’nin fuara özel hazırladığı Cellulogram, ahşap malzemeyi dijital ekranla birleştiren yapısıyla galerinin öne çıkanları arasında yer alıyor.

Hemen hemen her galeride heykel ve üç boyutlu eserlerin öne çıktığı fuarın stantlarını gezerken Zilberman Gallery’nin temsiliyetinde olan, daha önce galeride solo sergisini de izleyebildiğimiz sanatçı Guido Casaretto’nun Your Well-Traveled Uncle ve A Few Came Back from Melbourne başlıklı çalışmaları, sanatçının sanatsal pratiğinde sıklıkla kullandığı kişisel tarih, mit, bilim ve teknoloji gibi alanlardan beslenerek kültürel aktarım, uyarlama ve kimlik süreçlerinin karmaşasını inceliyor. Doğu Asya sanat geleneğinin dijitalleşme ve modifikasyona açık yapısını Your Well-Traveled Uncle eserinde araştırırken, A Few Came Back from Melbourne’de Levanten göçleri bağlamında göç eden bireylerin geride bıraktığı
ailelerin evlerinde beliren ve “yabancılık”a vurgu yapan nesneler üzerinden kültürel aktarımın
izlerini görünür kılıyor.

Summart’a uğrarsanız Kenyalı sanatçı Cyrus Kabiru’nun eserleri gözünüzden kaçmayacaktır. Sanatçı, oldukça zor ekonomik koşullar içerisinde yetişmiş ve çalışmasına da bunu yansıtıyor. Atık malzemeleri dönüştürerek oluşturduğu sıra dışı gözlük heykelleriyle tanınıyor. Yellow Fewer adlı çalışmasında görülebileceği gibi çatal gibi mutfak malzemelerini kullanarak geliştirdiği gözlükler, Nairobi sokaklarından topladığı metal parçalar, plastik kapaklar ve elektronik atıklardan oluşuyor. Kabiru'nun galeride görülebilecek çalışmaları, tüketim kültürü, çevresel sorunlar ve kimlik temalarını işlerken, Afrofuturizm akımının da bir yansımasını oluşturuyor.

Chi Art Gallery’de ise Damla Yalçın’ın Ömer Koç Koleksiyonu’nun sergilendiği Arter’de de görülebilen ilk adımda saklı ev adlı, ayakkabı üzerine nakış işlemeli eseri fuarda da izlenebiliyor. Galerilerin yanı sıra bu sene fuarda ilk kez yer alan Deha Çun inisiyatifi de genç sanatçıların görünürlüğü açısından önemli bir proje olarak öne çıkıyor.
CI Bloom iş birliği çerçevesinde görülebilen BMW standının yanı sıra Tosyalı standında ise Kazım Karakaya’nın heykelleri sergileniyor. İnsan-hayvan ve beden ilişkisini odağına alan felsefe temelli sanat pratiğini izlemek hem de Tosyalı’nın Sürdürülebilir Sanat Koleksiyonu’na bakmak isteyenler için ilgi çekici bir köşe olarak sanatseverlerin dikkatini çekecek noktalardan biri. Standın hemen yanında yer alan Bozlu Art Project ise yine temsil ettiği sanatçı Kazım Karakaya’yla beraber, Gamze Taşdan, Ali Alışır, Tülay İçöz gibi sanatçıların eserlerine yer vermiş.
Fuarda yer alan iş birliği stantlarından bir diğeri House of Brothers’ın İskoç kültüründen ilham alarak yarattığı alan. Pernod Ricard Türkiye’nin kurumsal sponsorları arasında yer aldığı House of Brothers Lounge, sanat, müzik, moda ve gastronomiyi birleştiren bir nokta olarak fuarın renkliliğini yansıtmaya bu sene de devam ediyor.

Contemporary Istanbul Foundation’ın kendi standına Contemporary Istanbul kapsamında gerçekleşecek projeleri izleyebilirsiniz. Burada iki proje öne çıkıyor; “Golden Horn Light Festival” ve “Sanatla Güçleniyoruz: Hatay’dan Başlayan Yolculuk”. Contemporary Istanbul Vakfı, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi iş birliği ve Tosyalı Holding desteğiyle hayata geçirilen ve genç sanatçılara saha tecrübesi kazandırmak, pratikte yardımcı olabilmek adına önemli eğitmenlerden destek alabilecekleri, “Sanat iyileştirir, sanat birleştirir” mottosuyla yola çıkan bir proje. Golden Horn Light Festival ise 20 Eylül- 5 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek. İstanbul’un tarihi yarımadasında tarihsel katmanlarını çağdaş sanatla
buluşturacak, 20’den fazla büyük ölçekli yerleştirmenin görülebileceği, fuar alanının dışına taşan bir festival.
Sanatın iyileştirici gücüne vurgu yapan CI Bloom, hem ticari hem kültürel bir platform olarak, Türkiye çağdaş sanat sahnesine dinamizm katmayı sürdürüyor.
Katılımcı galeriler
CI Bloom, bu yıl fuarda ilk kez yer alacak The Key Art Gallery, Chi Art Gallery ve RS Sanat Alanı’na ev sahipliği yaparken diğer galeriler ise şu isimlerden oluşuyor: 44A / Sıtkı Kösemen, İstanbul; Anna Laudel, İstanbul, Bodrum, Düsseldorf; Art On İstanbul, İstanbul; Belm’Art Space, Ankara; Bozlu Art Project, İstanbul; C.A.M, İstanbul; Chi Art Gallery, İstanbul; Dirimart, İstanbul, Londra; Deha Çun; DG Art Gallery, İstanbul; Galeri 77, İstanbul; Gülden Bostancı, Antalya; Martch Art Project, İstanbul; Muse Contemporary, İstanbul; One Arc Gallery, İstanbul; Öktem Aykut, İstanbul; Pi Artworks, İstanbul, Londra; Pilot Gallery,
İstanbul; Piramid Sanat, İstanbul; Rıdvan Kuday Gallery, Diyarbakır; RS Sanat Alanı, İstanbul; Simbart Projects, İstanbul; Summart, İstanbul; The Key Art Gallery, Eskişehir; Vision Art Platform, İstanbul; Zilberman, İstanbul, Berlin, Miami.
Sanat İnisiyatifleri
CI Bloom’un 4. Edisyonunda yer alan çağdaş sanat üretimini ve çeşitliliğini desteklemek amacıyla kurulan sanat inisiyatiflerini ise şunlar oluşturuyor: Bağımsız ve kültürlerarası birliktelikleri merkeze alan ve disiplinler arası etkileşimi teşvik eden bir platform olarak sergilere, atölye çalışmalarına ve deneysel projelere ev sahipliği yapan Noks Art Space; sanatsal deneyim ve iş birliği odaklı bir alan olarak konumlanan, kimlik ve cinsiyetin akışkanlığına odaklanan ve değişimin gerekliliğine olan inançla faaliyetlerini sürdüren Koli Art Space; güncel sanat pratiklerini desteklemek amacıyla Cengiz Tekin ve Erkan Özgen’in girişimiyle kurulan, genç sanatçılar ve sanatçı adayları için kâr amacı gütmeyen bir sanat mekânı olarak sanat üretimini ve paylaşımını teşvik eden Loading Art Space; kültür ve sanat projeleriyle hem ülkemiz yarışma sergilerinde dikkat çeken hem de başarılarıyla yol almış genç sanatçılar ile sergiler düzenleyen bağımsız küratör, sanat danışmanı ve sanat yazarı Deha Çun.
4. CI Bloom bu sene 17 Nisan Perşembe ve 18 Nisan Cuma günlerinde yükseköğretim düzeyindeki öğrencilere, saat 18:00-20:00 saatleri arasında ücretsiz. Genel Ziyaret 17-20 Nisan’da 4. CI Bloom'u Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu’nda ziyaret edebilirsiniz.