Anadolu Yakası’nda Kızıtoprak’ın ara sokaklarından birinde konumlanan Herise İstanbul, haziran 2020’de açılan bir şef lokantası. Onu keşfetmiş olmanız için ya mutfaktaki şefler Asude Akınlı Boğatır ve Bahadır Boğatır’ı yıllardır takip ediyor olmanız ya da belki bir arkadaşınızın önermiş olması gerek.
Bu minicik mekanı özel kılan pek çok özelliği var. Önce kendinizi Fransa’nın bir kasabasında gittiğiniz yerel bir restoranda hissediyorsunuz. Duvarda Tire’deki kadınların yemek pişirirken fotofrafları var. Beyaz keten örtüler ve gümüş çatal bıçaklarla süslü üç masası olduğunu söylemek gerek. Bu üç masada her gün üç seans halinde bir menü servis ediliyor. Pazartesi ve salı günleri hariç her gün birinci oturum 13.00-15.00, ikinci oturum, 16.00-18.00 ve üçüncü oturum ise 19.00-21.00 saatleri arasında. Seanslarla misafir ağırlamalarının sebebini, “her misafire eşit zaman diliminde en iyi karşılama, ağırlama ve uğurlamayı sunabilmek” olarak anlatıyorlar. Hal böyle olunca bir gün önceden rezervasyon şart. Bu sayede sadece rezervasyonları kadar yemek hazırlıyorlar ve ürün, yemek, emek israfını önlüyorlar.
Peki bu şef lokantasında ne pişiyor da rezervasyonlar günler öncesinden bitiyor? Herise İstanbul ismini keşkekten alıyor ve başta keşkek olmak üzere zerde, şerbet ve diş kirası geleneklerini de yaşatıyor. Menüsünde keşkeğin yanı sıra 15 günde bir değişen ve sadece mevsim ürünleriyle hazırlanan dört meze, geleneksel düğün tatlılarımızdan zerde ve yine sadece mevsim meyvelerinden hazırlanan şerbet de bulunuyor.
Ürünlerini mümkün olduğunca direkt üreticisinden alan bu şefleri haftanın çeşitli günlerinde Göztepe, Erenköy, Kozyatağı pazarında görebilirsiniz. Kadıköy Üretici Kooperatifleri Pazarı da uğrak yerleri. Etlerin ve süt ürünlerinin de büyük çoğunluğu İzmir Tire’den geliyor. Gaziantep’ten, Mardin ve Kastamonu’dan siparişlerini aylık yapıyorlar.