İstanbul Modern, izleyiciyi çağdaş sanatla diyalog kurmaya davet ediyor
Süreli sergi salonunun dünyadan ve Türkiye'den sanatçıları tematik başlıklar altında bir araya getirdiğini söyleyen Özsöy, "'Günümüzdeki temalara sanatçılar nasıl cevap veriyorlar?' konusunu izleyicilerle paylaşmak istedik. Bu temalar değişen kent, çevre, değişen birey, müzik ve ses gibi sanatçıların çok ilgi duyduğu konular ve tabii ki dijital teknolojiler... Müzenin açılışı için sipariş işlerden biri Refik Anadol'un gerçekleştirdiği 'Sonsuzluk Odası İstanbul Boğazı' isimli bir yerleştirme. Refik Anadol, Türkiye doğumlu ama Los Angeles'ta yaşayan bir sanatçı ve kendisi, içinde bulunduğumuz lokasyondaki birtakım sensörlerle algılanabilen ısı, basınç, rüzgar hızı gibi birtakım farklı verileri topluyor ve bunu yapay zekadan geçirerek bir görsel kompozisyon oluşturuyor. Ziyaretçilerimiz için de bu farklı bir deneyim sağlıyor" ifadelerini kullandı.
"Koleksiyon sergimiz dışında birinci katta fotoğraf galerimiz ve aynı zamanda kısa süreli sergi alanımız bulunuyor. Fotoğraf galerimizde Nuri Bilge Ceylan'ın şimdiye kadar gösterilmemiş, dünyanın coğrafyalarından portrelerinin yer aldığı 'Başka Bir Yerde' isimli sergi devam ediyor" diyen Özsoy, kısa süreli sergi alanında 'Hep Burdayız' başlığı altında İstanbul Modern'in 2016'da kurduğu kadın sanatçılar fonu aracılığıyla müze koleksiyonuna dahil edilen yapıtlardan bir seçki olduğunu söyledi. Giriş katında kütüphanenin devamı olan küçük galeri alanında Renzo Piano'nun mimari pratiğine odaklanan, bir yandan da İstanbul modernin maketlerle, videolarla inşa ve tasarım sürecini anlatan bir sergininde yer aldığını söyleyen Özsoy "Birinci kat lobi alanımızda dünyadaki en önemli mimarlık fotoğrafçılarından Cemal Emden'in 2020'den İstanbul Modern'in tüm bu inşa sürecini belgeleyen 'Mimarinin İnşası' isimli bir fotoğraf sergimiz de yer almakta" dedi.
Özsoy, gençleri ve çocukları kültür sanatla bir araya getirmeye yönelik projeler gerçekleştirdiklerini belirterek, "İstanbul Modern olarak kültür ve sanata ulaşımın herkesin en önemli hakkı olduğuna inanıyoruz. Özellikle eğitim bölümümüzde devam eden çok fazla projelerimiz var. Bu binayla birlikte eğitim için ayırdığımız çok daha farklı alanlar var. Özellikle eğitim atölyeleri, çok amaçlı salonlar gibi kullanabileceğimiz yeni alanlar açmamıza yardımcı oldu" ifadelerini kullandı.
Özsoy, ayda bir kere salı günleri olmak üzere 18-25 yaş arasındaki gençlere yönelik tasarımcı ve sanatçılarla buluşma atölyeleri düzenlendiğinin altını çizerek, "Giriş katındaki keşif alanı, özellikle gençlere ve çocuklara yönelik sanatçıları daha iyi bir şekilde anlamalarına yardımcı olacak programlara ücretsiz olarak katılma şansı veriyor. Steam adlı projemiz disiplinler arası üretimleri algılayabilmeleri için özellikle gençler ve yetişkinler için bir deneyim alanı sunuyor. Eco Art Lab isimli projemizde, hepimizin çevre konularına duyarlılığını arttırmak, doğayla olan ilişkimizi tekrardan düşünmek için atık malzemeleri kullanarak sanat ve tasarım yapma üzerine atölyeler sunuyor" değerlendirmesinde bulundu.