22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 21.05.2023 10:23 | Son Güncelleme: 21.05.2023 10:30

Memduh Şevket Esendal külliyatı yeniden okurlarla buluşuyor

Telif hakları kanunu gereğince, vefatının üzerinden 70 yıl geçen Memduh Şevket Esendal’ın metinlerini yayınevleri, varislere bağlı olmadan basabiliyor. Esendal eserleri adına 2023 oldukça bereketli oluyor, olmaya da devam edecek
Memduh Şevket Esendal külliyatı yeniden okurlarla buluşuyor

Esin Hamamcı

Türk edebiyatına hikâye alanında yeni bir bakış açısı getiren Memduh Şevket Esendal, ilk hikâyelerini 1916’da kaleme almaya başlar. Ancak yazdıklarını yayımlaması, 1925 yılını bulur. Memduh Şevket Esendal, Çehov tarzı hikâyenin Türk edebiyatında tanınıp sevilmesini sağlar. Durum hikâyeciliğinin öncülüğünü yapmıştır. Olağandışılıktan, merak ve heyecandan uzak, yaşanan anın akışını ve duygularını öne çıkaran hikâyeleriyle edebiyatımıza yeniden başlama tavrını da getiren isimdir. Halit Ziya Uşaklıgil ile kurgu ve teknik anlamında belli bir seviyeye gelen hikâye ile modern çizgide seyreden hikâye geleneğinin arasında bir geçiş noktasındadır. Onun hikâyelerinde karamsarlığa ve ümitsizliğe yer yoktur. En sert toplumsal konuları eleştirirken dahi ümitli bir tavır takınır. Bu yönüyle ise Çehov’dan ayrılır. Çehov tarzını hikâyelerine başarıyla uygular. Metinlerinde küçük insanların gündelik hayatına, bürokrasi, yöneten-yönetilen ilişkisine, yozlaşmaya değinir. Günümüzün önemli kalemlerinden Ayfer Tunç’un deyimiyle edebiyatımızın neşeli ve ince kalemidir.

5846 Numaralı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre Türkiye’deki yazarların fikri mülkleri, yazarın vefatının ardından 70 yıl süreyle korunabiliyor. 16 Mayıs 1952’de vefat eden Esendal’ın tüm metinleri de bu kanuna göre bu yıldan itibaren telifsiz olarak basılabiliyor. Can Yayınları, İletişim Yayınları, İthaki Yayınları, Vakıfbank Yayınları, Ketebe Yayınları gibi yayınevleri bu yıl Esendal’ı tekrar hatırlayanlardan… Biz de Memduh Şevket Esendal’ın metinlerinin yeniden basımı üzerine Can Yayınları editörü Mustafa Çevikdoğan ve İletişim Yayınları editörü Emre Bayın ile konuştuk.

Memduh Şevket Esendal’ın eserlerinin basılma serüvenine gelmeden önce, bu hikâyenin gerisini biraz dinleyelim mi? Bu süreç nasıl başladı ve yayınevinizle Esendal’ın yolu nasıl birleşti?

Mustafa Çevikdoğan: Memduh Şevket Esendal basan diğer yayınevleriyle aynı sebepten; yazarın telif süresi bittiği için. Öncesi var şüphesiz. Bana, teliften bağımsız, hangi Türk yazarları basmak istersin diye sorsalar ilk söyleyeceğim isimlerden biri Esendal olurdu. Türk edebiyatında en sevdiğim iki-üç öykücüden biri. Geçmiş yıllarda çalıştığım yayınevlerinde de Esendal’ı hep basmak istemiştim ama sonuç alamamıştık. Telif süresi bitince kısmet oldu.

Emre Bayın: Edebiyatımızın klasik yazarlarının metinlerini uzun zamandır okurlarımızla buluşturuyoruz. Recaizade Mahmut Ekrem’den Halit Ziya’ya, Samipaşazade Sezai’den Hüseyin Rahmi’ye uzanan geniş bir alan bu… Memduh Şevket Esendal’ın da bu hat üzerinde atlanmayacak önemde olduğunu düşündük.

Projeye başlandığı süreçten itibaren, hangi kitaplarının basılacağından kitap kapaklarının hazırlanışına oldukça heyecan verici bir süreç olsa gerek. Bu aşamada neler yaşandı anlatmak ister misiniz?

M.Ç.: Yaklaşık iki yıl önce çalışmaya başladım. Yazarın bugüne kadar basılmış tüm kitaplarını edindim. 1984’e kadar basılanların farklı baskılarını da. Öykülerin yayımlandığı tüm gazeteleri, dergileri de buldum. Bu bana karşılaştırmalı basım şansı verdi. Ama yazar öykülerinde o kadar çok değişiklik yapmıştı ki bu değişiklikleri kitaplara koyamadım çünkü okuma zevkinin önüne geçsin istemedim. Çünkü okur Esendal’dan keyif almalı. Sadece onu okumalı. Binlerce dipnotla okuma keyfini zedelemek istemedim. Sadece çok önemli gördüğüm birkaç değişikliği not düştüm. Belki ileride daha kapsamlı bir çalışma yayımlayabilirsem bu emeklerim de görünür olur. Yazar hakkında yazılan kitapları ve tezleri de okudum, zaten çok çok az çalışma vardı. En doğru basım stratejisinin ne olduğunu düşünüp son bir yılda çalışmaya başladım. Yazarın hayatında basılan kitaplara öncelik verdim. Esendal her ne kadar Ayaşlı ile Kiracıları romanıyla bilinse de aslında öykücü. Bu yüzden öykülere ağırlık vermeye çalıştım. Ayaşlı için ayrı, diğer öykü kitapları için ayrı önsözler yazdım. Kapaklarda da Utku Lomlu çok güzel işler çıkardı. Emeğimizi görünür kıldı.

E.B.: Esendal metinlerini Behçet Çelik hazırlıyor bizim için. Tüm süreci onunla birlikte yürüttük. Birlikte bir “iş” yürütmenin heyecanı bir yanı, Türkçenin en önemli öykücülerinden biri üzerine uzun uzun konuşmak, düşünmek bile başlı başına bir heyecan.

Yayınevinizden henüz basılan kaç kitap mevcut, sırada okurları hangi kitaplar bekliyor? Esendal külliyatından hangi eserler olacak?

M.Ç.: Yazarın sağlığında basılan Ayaşlı ile Kiracıları, Otlakçı ve Mendil Altında’dan başka bir de Temiz Sevgiler derlemesini bastık ilk iki ayda. Bu yıl bu dört kitapla kalacağız. Önümüzdeki yıllarda öykülerinden yeni derlemeler yapmayı düşünüyorum. Ayrıca Vassaf Bey de aklımda.

E.B.: Şu ana kadar dört kitap yayımladık. Ayaşlı ile Kiracıları, Otlakçı, Mendil Altında ve Bu Yollar Uzar. Bundan sonra halihazırda yayımlanan derlemeleri birebir yayımlamayacağız. Kendi seçkilerimizi sunacağız okurlara…

Esendal’ın eserlerinin okurla tekrar buluşmasının önemi sizin için nedir?

M.Ç.: Onu ilk okuduğum yıllardan beri aklımda bir görüntü var: Hamakta M.Ş. öyküleri okuyan geçkince bir adam. Dertsiz görünüyor. O anda aklındaki tek şey okumak. Okurken sürekli kıkırdıyor ve göbeği hafifçe oynuyor. Bu görüntü benim için ulaşılabilecek en saf mutluluk seviyesi oldu hep. Zor zamanlarda bir tür sığınak. Yazar da söylüyor zaten: okuduklarımız bize keyif [de] vermeli. Edebiyatı en saf haliyle, zorlamadan görünür kılabilen biri Meşe. Kusursuzu aramıyor, insanın kusurlarıyla sevimli olabileceğini bize gösteriyor. Onu okuduğumuzda daha mutlu olacağımıza inanıyorum.

Emre Bayın: Esendal eserleri zaten yayımlanıyordu, bu yüzden tekrar bir “buluşma” söz konusu değil ama biz, metinleri farklı baskılarıyla karşılaştırarak, notlandırarak, önsözler ekleyerek hazırlıyoruz.  Böylece, Esendal’ı bir bütün olarak değerlendirmenin imkanlarını yaratmaya çalışıyor, bunun önemli olduğunu düşünüyoruz.

17 Aralık 1908 tarihli Tanin’de yayımlanan ilk hikâyesi Veysel Çavuş ile edebiyat alanına girmiştir. Çığır, Meslek, Vakit, Ulus gazeteleriyle Halka Doğru, Ülkü, İstanbul Kültür, Pazar Postası, Seçilmiş Hikâyeler, Hayat, Hisar, Türk Dili dergilerinde hikâyeleri yayımlanır. Sağlığında Hikâyeler Birinci Kitap, Hikâyeler İkinci Kitap başlığıyla kitapları yayımlanmıştır. Miras, Ayaşlı ve Kiracıları, Vassaf Bey olmak üzere üç roman yazmıştır. M.Ş., M.Ş.E., Mustafa Memduh imzalarıyla da metinlerini kaleme alır. Ancak Esendal romandan çok hikâye türünde ilerlemiştir.

Hikâyeler Birinci Kitap ve Hikâyeler İkinci Kitap adlı kitapları, 1958’de yazarın vefatından sonra Dost Yayınları tarafından yeniden yayımlanır. Bu baskılarda kitap ciltleri numaralı değil, başlıkla basılır. Hikâyeler Birinci Kitap’ın adı değişerek Otlakçı, Hikâyeler İkinci Kitap ise Mendil Altında adını alır. Dost Yayınları sonrasında Tahir Alangu’nun yayına hazırladığı yeni baskıları da neşreder. 1965’te çoğunlukla Birinci Kitap’taki hikâyeleri içeren Temiz Sevgiler, “sanatçının 1920-25 yılları arasında yazdığı ve sonradan yeniden elden geçirdiği hikâyeleri” içerir. 1971’de aynı serinin ikinci cildi diyebileceğimiz kitap Ev Ona Yakıştı ise 1926-1948 arasındaki hikâyeleri içerir. Tahir Alangu’nun yayına hazırladığı baskıdaki notta üçüncü cilt müjdesi verilse de böyle bir kitap bulunmamaktadır.

Bu tarihten sonra 1983’e geldiğimizde Muzaffer Uyguner’in yayıma hazırladığı, Bilgi Yayınevi’nden çıkan kitaplarla karşılaşıyoruz. Yazarın tüm hikâyeleri toplam 13 ciltte kitaplaştırılır. Burada yarım kalmış hikâyelere, hikâyelerin tekrar yazılmış versiyonlarına da rastlarız.