6 Mayıs günü Kral Charles’ın yanında taç giyeceği gün, Camilla’nın neredeyse yarım asırlık dönüşümü tamamlanacak. Taç giyme töreni, Camilla’nın kendisi de dahil pek çok kişinin gözünde asla gerçekleşmeyecek bir hayaldi. Peki o, bu hayale nasıl kavuştu? Bunun ötesinde o nasıl biri? Hakkındaki olumsuz fikirleri değiştirmeyi nasıl başardı?
1990’ların ortasındaki kapkaranlık günlerde, henüz ismi Bayan Parker Bowles iken Camilla, “Britanya’nın en nefret edilen kadını” sayılıyordu. Çünkü Prenses Diana’nın ünlü “Bu evlilikte üç kişiydik” beyanındaki üçüncü kişiydi. Tüm bu sürece dayanmasını sağlayan ise, çevresindeki bir avuç arkadaşının desteğiydi. Bu arkadaşlardan biri, Lady Lansdowne, Camilla’nın aile evinin paparazziler tarafından 7/24 izlendiği, her yerde takip edildiği o zor zamanlarla tek başına, çocuklarıyla birlikte kraliyet koruması olmadan baş etmek zorunda kaldığını anlatıyor. “En büyük silahı, her ne olursa olsun en iyi görüntüsünü ve yüzüne gülümsemesini takınıp yoluna devam edebilmesi” diyor. Geçen yıl 75. doğum günü için İngiliz Vogue dergisine verdiği bir demeçte Camilla o dönemi şöyle anlatmıştı: “Hiç kolay değildi. Kimse sürekli eleştirilmek, takip edilmekten hoşlanmaz ama bir noktada bütün bunların üstesinden geldim ve hayatıma devam etmeyi öğrendim.”
Camilla’nın bu durumla başa çıkma yolunun çoğunlukla dikkat çekmeden Charles’ın arkasında bir gölge gibi hareket etmesi, evliliklerinin ilk yıllarında dahi pek çok etkinliğe katılmaması ve tabii ki kraliyetin “asla şikayet etme, asla açıklama yapma” mottosuna sadık bir şekilde uyması olduğu söyleniyor.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim