Dünya genelinde en sık görülen kanser türlerinden biri olan akciğer kanseri, ileri evrelerde teşhis edildiğinde sınırlı tedavi seçenekleri karşımıza çıkıyor. Ancak son yıllarda, immünoterapi gibi yenilikçi tedavi yaklaşımlarıyla birlikte farklı kanser türlerinde geleneksel tedavilere kıyasla daha uzun süreli sağkalım sonuçlarına ulaştığı görüldü. Yenilikçi ve çığır açan bilimsel gelişmelere öncülük eden Bristol Myers Squibb’in koşulsuz destekleriyle hazırlanan "Akciğer Kanserinde İmmunoterapi Tedavileri Uzlaşı Raporu", Türkiye'deki akciğer kanseri vakalarıyla ilgili verileri ortaya koyuyor. Journal of Oncological Sciences’ta yayınlanan ve Türk Tıbbi Onkoloji Derneği liderliğinde farklı dernek iş birlikleri ile hazırlanan bu rapor, “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında 25 Kasım 2023 tarihinde Kanser İmmunoterapisi Derneği’nin Kanserde İmmüno-Onkolojik ve Moleküler Onkolojik Tedaviler Kongresi’nde duyuruldu.
Türkiye’de kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinci sırada
Global Cancer Statistics verilerine göre, akciğer kanseri tüm dünyada kansere bağlı ölümlerde başı çekiyor. Dünya çapında tahminen kansere bağlı olarak gerçekleşen 1.8 milyon ölümlerin yüzde 25'ini akciğer kanseri oluşturuyor. Türkiye’deki istatistiklerde akciğer kanseri erkeklerde kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer almaktadır.
Bristol Myers Squibb, bu hastalıkla uğraşan tüm branşlardaki sağlık çalışanları ve toplum nezdinde farkındalığı artırmak amacıyla hazırlanmasına koşulsuz destek verdiği bu uzlaşı raporunun Akciğer Kanseri Farkındalık ayı kapsamında açıklanması ile bu önemli hastalığa dikkat çekiyor.
Akciğer kanseri tedavisinde yeni bir boyut: İmmunoterapi
Bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşmasını sağlayan bir tedavi yönetimi olan immunoterapi, akciğer kanseri tedavisine yeni bir boyut getirmiştir. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nden Prof. Dr. Nuri Karadurmuş ve Türk Akciğer Kanseri Derneği’nden Prof. Dr. Erdem Göker raporun hazırlanma gerekçelerini şu şekilde aktarmaktadır: “Türkiye’de her yıl binlerce kişiye akciğer kanseri tanısı konuluyor. Bu tanıların genellikle son evrede fark edilmiş olması üzücü sonuçlara yol açabiliyor. Cerrahi, radyasyon ve kemoterapi gibi mevcut tedavi yöntemleri ise bu son evredeki hastaların tedavisinde çok etkili olamamaktadır. Bu da immünoterapi gibi yeni terapötik stratejiler geliştirme ihtiyacını oluşturmuştur. Ancak mevcut immünoterapi seçenekleri kanser tedavisindeki uzun vadeli etkinlikleri sınırlı olabilir. Bu nedenle etkili immünoterapi ajanlarına yönelik klinik araştırma çalışmalarımız devam etmektedir.”
İlandır