Çocukları resim sanatı hakkında eğlendirerek, hiç sıkılmadan bilgilendirmek mümkün mü? İşte bu heyecanla kızım Masal’la Sakıp Sabancı Müzesi’ne gittik. Orada 8-10 yaş arası çocuklar için düzenlenen Küçük Romantikler etkinliği vardı. Bu etkinliğe katılmak için müzenin süs havuzlarıyla dolu, kocaman bahçesinin büyülü ortamından geçip atölye alanına vardık. Her hafta bir romantik ressama odaklanarak dört hafta sürecek atölyelerin ilkiydi. Atölyenin ilk odak ressamı, yaşamının önemli bölümünü Türkiye’de geçirmiş, bir İstanbul aşığı olarak yüzlerce İstanbul resmi bulunan Ivan Ayvazovski’ydi, atölyenin başlığı ise "Ivan Ayvazovski’nin Gözünden Denizlere Bakmak" Masal ve diğer minikler yerleştikten sonra atölyenin gerçekleştiricisi sanat tarihçi Fatma Coşkuner slaytlarla birlikte çocuklara sorular yönelterek, eğlenceli bir atmosfer içinde onları Sanatın ne olduğu, neden önemli olduğu üzerine düşünmeye yönlendirdi.
Ardındansa Resimlere nasıl bakmalı, müzede nasıl davranmalı konusunda çocuklar fikirlerini söylediler. Sıra geldi Romantikleri tanımaya… Coşkuner, yine slaytlar eşliğinde Ivan Ayvazovski’nin resimleri üzerinden Romantizmin ne olduğunu ana başlıklarla anlattıktan sonra, minikler Ayvazovski resimlerinin asıllarını görmek üzere müzeye geçtiler. Atölyede öğrendikleri özellikleri, Coşkuner’in rehberliğinde, baktıkları eserlerde bu kez kendi gözlemleriyle buldular. Sonrasında Atlı Köşk’ün muhteşem manzaralı terasında denize karşı, atölyede yapacakları resimlerin eskizlerini çizdiler. Tekrar atölyeye geçtiklerinde bu kez seçtikleri boya ve materyallerle kendi romantik resimlerini yaptılar. Ortaya birbirinden renkli, deniz ve doğa manzaralı romantik resimlerin çıktığı atölye, çocukların hiç sıkılmadan, harika bir ortamda, resim adına bilgileneceği güzel bir deneyimdi.
Küçük yaşta temeli sağlam atılan sanat eğitimi
Etkinliğin ardından konuştuğum atölyenin gerçekleştiricisi Fatma Coşkuner, Küçük Romantikler atölyesinin fikrinin ortaya çıkış amacını ve önemini “Küçük yaşta temeli sağlam atılan bir sanat eğitiminin ileriki yaşlarında çocuklarımızı çok çeşitli yönlerden destekleyeceğine inanıyorum. Günümüzde teknolojinin çekiciliği artarken çocuklarımızla beraber gerçekleştireceğimiz müze gezileri, onlara alternatif bir dünyanın varlığını öğreterek çocuklarımızın hem entelektüel bilgilerini arttıracak hem de çok da farkına varmadan bu tarz bir öğrenme deneyimini içselleştirmelerini sağlayacak. Belirli bir dünya görüşü olan, modern, bilgiye ve gelişime açık, sanat ve kültürel miras konusunda çeşitli temel bilgilere sahip ve bunları sentezleyip hayatlarına kazandıran bireyler, entelektüel sıfatını bir kişilik özelliği olarak kazanmış oluyorlar. Bu kazanımı gerçekleştirirken keyifli ve öğretici aktiviteler gezi sürecimizi destekleyecek. Her bir aktiviteye özel olarak tarafımdan hazırlanan aktivite kitleri, çocuklarımızla ziyaret ettikleri müzeler arasındaki ilişkileri kuvvetlendirecek ve yaşadıkları deneyimi çok daha anlaşılır, keyifli ve verimli hâle getirecektir” şeklinde anlattı.
Çocuklar sıkılmadan öğreniyorlar
Coşkuner, gelecek atölyelere dairse şunları söyledi: “Tarihi, sanat tarihini ve mimarlık tarihini birleştiren eğitimim çocuklarla da sosyal tarih alanında paylaşımlar yapmama olanak sağlıyor ve çocuklarımızın bu üç disiplini yaşadıkları şehir üzerinden anlamalarına, yorumlamalarına odaklanıyor. Kültürel miras, tarih, sanat ve zanaat tarihi, mimari tarih, saray yapısı ve kültürü, sanatın kurumsallaşması ve müzecilik alanında konuları kapsayan geniş bir alanda atölye çalışmalarını gerçekleştirmeyi hedefliyorum. Dolayısıyla müzeleri veya tarihi yerleri gezerken mekânın sosyokültürel arka planı ile ilgili de çocuklara kısa, akılda tutacakları bilgileri veriyorum. Bu bilgilerin çoğu mekânın özelliklerine göre belirlenmiş kısa oyunları da içeriyor. Çocuklar sıkılmadan hafızaları da çok kuvvetli olduğu için zorlanmadan onlarla paylaştığım bilgileri zihinlerine aktarıyorlar. Böylece, küçük yaşlardan itibaren sanat eğitimini hayatlarının bir parçası hâline getiren çocuklarımız yaşadıkları deneyimler ve elde ettikleri kazanımlar sayesinde farkındalıkları yüksek bireyler hâlinde hayatlarına devam edebiliyor”
Gelecek Atölyeler
21 Mayıs’ta gerçekleşecek serinin ikinci atölyesi Romantizm Her Yerde'de farklı sanat dallarında Romantizm akımı incelenecek. Çocuklar, Napolyon Bonaparte dönemi ve bu dönemin sanatta yarattığı etkiden başlayarak; kıyafetler, mücevherler, eğlence anlayışı, balolar, mobilyalar, saray dekorasyonu gibi konularda eğlenceli bir tarih yolculuğuna çıkacaklar. Atölyenin sonunda ise ünlü klasik müziklerin eşliğinde bazı hikâyeler okuyarak kendi hikâyelerini yaratacak çocuklarımız ve onları yine hayal güçleri aracılığıyla çizgilere dökecek.
Osmanlı’da Romantik Olmak atölyesinde ise Romantizm’in Osmanlı İmparatorluğu’nda bıraktığı izler keşfedilecek. Sultan Abdülaziz’in, Avrupa seyahati ile başlayan değişim rüzgarına tanıklık edilecek. Ayvazovski’den dersler alan Şehzade Abdülmecid Efendi’nin tablolarında romantik izler arayacak küçük romantikler, mobilyasıyla, duvarlarında asılı tablolarıyla, halılarıyla, bahçelerindeki egzotik laleleriyle kendi hayallerindeki Osmanlı sarayını yaratacak, İstanbul’a romantik bir çerçeveden bakacak.
Küçük Romantikler serisi Hareket Halinde: Çağlar Boyunca Yolculuk isimli atölye ile tamamlanacak. Çocuklar Ayvazovski’nin tablolarında gördüğü manzarayı günümüz manzarasıyla karşılaştıracak, 19. yüzyılda yaşayan bir gezgin olduklarını hayal ederek 150 yıllık zaman yolcuğuna çıkacak. Yaşadıkları şehre karşı farkındalıkları artacak olan küçük romantikler, İstanbul’da ne gibi değişiklikler olduğunu hayal güçlerinin de etkisiyle yorumlayacak. Küçük Romantikler atölyesine ait biletler Sakıp Sabancı Müzesi web sitesi üzerinden satın alınabiliyor.