Yönetmen Tekin Girgin; Emmy Ödülleri'nin Uluslararası Emmy, Daytime Emmy ve Primetime Emmy olarak 3 kategoriye ayrıldığını belirterek 64. Daytime Emmy ve 74. Primetime Emmy jürisine seçildiğini söyledi.
"İnanılmaz bir duygu"
Bu jüriye seçilmiş olmaktan dolayı son derece gururlu olduğunu belirten Girgin, "Yazar ve yönetmen olarak Hollywood gibi dünyanın film merkezinde Emmy'nin jüri üyeliğine katılmak inanılmaz bir duygu" dedi.
Girgin, başarı için akıllıca ve çok çalışmak gerektiğini vurgulayarak "Bir Türkiye vatandaşı olarak bu duyguyu yaşamak bence, gelecek kuşaktaki gençlere bir örnek olması ve gençlerin hayallerinin peşinde gitmesini, ümitlerini kaybetmemesini, hiçbir şeyin imkansız olmadığının en somut örneğidir" ifadelerini kullandı.
Tekin Girgin kimdir?
2001'de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü'ne başladığını ancak mezun olmasına kısa süre kala hiçbir şeyin istediği gibi gitmediğini fark ettiğini söyledi. Ani bir kararla her şeyi geride bırakıp hayallerinin peşinden ABD'ye taşındığını belirten Girgin “Her şey aslında bir ay içinde oldu. Kendimi geliştirmek, bir şeyler yapmak istiyordum. Şartlarımı zorlayarak bir adım atmam gerekiyordu. Farklı ülkelere vize başvurularında bulundum. Bu arada otobüste tanıştığım bir arkadaşın eşi vesilesiyle İngilizce dersleri almaya başladım ve yönüm Amerika’ya çevrildi” diye konuştu.
"Amerika’yı tahmininden farklı buldum"
Sinemaya karşı her zaman bir ilgisi olduğunu ancak Türkiye’deki şartların bu sektörde hayallerini gerçekleştirmek için yeterli olmadığını dile getiren Girgin, Amerika’yı tahmininden farklı bulduğunu belirtti. Amerika’daki ilk gününe ve yaşadığı şaşkınlığa değinen Girgin, “Chicago’ya indiğimde otobüsle Teksas’a gidebileceğimi sanıyordum, çok geniş bir coğrafyada olduğumu sonradan anladım. Kendimi büyük bir ülkede büyük bir mücadelenin içinde buldum” dedi.
Brooks Enstitüsü'nden burs
New York’ta bir süre grafik tasarımcı olarak çalıştığını ve kendisini toparlayıp şartlara adapte olduktan sonra fırsatları kovalamaya başladığını anlatan Girgin, birçok film okuluna yaptığı başvurular sonucunda ABD'nin sayılı film okullarından Santa Barbara'daki Brooks Enstitüsü'nden burs kazandığını kaydetti. Girgin “Böylece sinema sektöründeki hayallerim için belki de ilk adımı atmış oldum” dedi.
"Kendimi sürekli yoğun tuttum"
Bu dönemde yaptığı projelerin kariyerinde yeni kapılar açtığına dikkati çeken Girgin, mezun olana dek okulun imkanlarından yararlandığını belirterek “2014’te okulu bitirinceye kadar çeşitli projelerde yer aldım. Farklı filmlerde sanat yönetmenliği yaptım, kısa metrajlı filmler çekmeye başladım. Yine aynı zamanda reklam ve video-klip çekimleri yaptım. Sunulan imkanlardan sonuna kadar faydalanarak kendimi sürekli yoğun tuttum” ifadelerini kullandı.
İlk filmini 10 günde tamamladı
On gün gibi kısa bir sürede tamamladığı ilk filmi Your Place or Mine'ın Uluslararası Santa Barbara Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ve En İyi Film ödülü almasının kendisini cesaretlendirdiğini belirten Girgin, bu ödülün kariyerinde dönüm noktası olduğunu belirtti.
“Yardım teklif ettim, sanat yönetmeni oldum”
Hollywood’daki ilk sanat yönetmenliği deneyiminin ilginç bir hikayesi olduğuna işaret eden Girgin, tesadüfen karşılaştığı bir film çekiminde, set çalışanlarının yanına giderek yardıma ihtiyaçları olup olmadığını sorduğunu, ardından filmde iki gün set tasarımcısı olarak çalıştığını belirtti. Girgin, “Setteki gayretimi gören yönetmen, üçüncü gün yanıma gelerek, filmin sanat yönetmenini kovduğunu, ilgilenirsem bana bu pozisyonu verebileceğini söyledi. Bir anda kendimi sanat yönetmeni koltuğunda buldum” dedi.
Brooks Enstitüsü'ndeki eğitimi sırasında Hollywood’un önemli senaristlerinden Rich Cohen’den Here`s Johnny filminin senaryosunu alan Girgin, orijinalı uzun metrajlı olan filmi kısıtlı bütçe nedeniyle kısa metrajlı olarak çektiğini anlattı. Girgin'in 21 dakikalık filmi beklemediği bir ilgiyle karşılaşarak 2013’te Los Angeles Film Festivali dahil birçok festivalden ödülle dönmüştü.
Troy The Odyssey
Kazandığı ödüller ve yaptığı işlerin duyulmasıyla yeni projelerin birbirini takip ettiğini kaydeden Girgin, Troy The Odyssey filmi için nasıl teklif aldığını ve filmi çekim sürecini ise şöyle anlattı: "Sanat yönetmenliğini yaptığım Road Wars filminin çalışmaları sırasında yönetmen Mark Atkins’le yakın arkadaş olduk. Bir gün bana geçmiş çalışmalarımı incelediğini ve uzun metraj bir filmde yönetmen koltuğunda oturmayı düşünüp düşünmediğimi sordu. Cevabım elbette olumlu oldu. Ardından beni The Asylum Studio’nun sahipleriyle buluşturdu. Çalışmalarımı onlarla paylaştık, sohbet ettik. Buluşmamızın üzerinden henüz iki gün geçmişti ki Troy The Odyssey filmi için beni aradılar.”
Hollywood’da başarının sırrı
Girgin, genç yaşta Hollywood’da kazandığı başarıya ilişkin “Başarılı olmanın bir formülü yok, bu tamamen kişinin kendisine bağlı. Bazen iyi şeyler yapmak için riske girmek, deli olmak gerekiyor. Eğer gerçekten hayalleriniz varsa, riske girmeli ve hayallerinizin peşinden gitmelisiniz. Hiçbir şey imkansız değil ancak büyük işler büyük fedakarlıklar ister” dedi.