Oksijen yazarı Bekir Ağırdır, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne ilişkin analizlerini sıcağı sıcağına paylaştı:
Sandığa gitmeyen 8,5 milyon seçmen kim?
23.15: Katılım oranı oldukça düşük, yüzde 74 mertebesinde. Mayıs 2023’te yüzde 87 idi. Bu kez gitmeyen 8,5 milyon seçmen kim? İl il analiz edilmeye muhtaç. Meclis oylarında da gidişat başkanlıklara çok paralel gibi görünüyor. Bu sonuçlarla şunları not etmeliyiz: Ak Parti artık kitle partisi değil.
"Küçük partiler seçmen gözünde önemlerini kaybetmiş"
CHP 1973 sonrası ilk kez bu oy oranını yakaladı. Genel seçimlerdeki 52-48 oranındaki iktidar lehine denge muhalefet lehine dönmüş durumda. Bu tablo iktidarı yerellerden dengelemek anlamına geliyor.
Dört ana parti dışındaki (AK Parti, CHP, MHP, DEM) küçük partiler YRP hariç seçmen gözünde önemlerini kaybetmişler.
21:40: Seçmen siyaseti, siyasi iktidarı ve gücü dengeledi. Seçmen belki de zoraki ittifaklar yerine kendisi konsolide oluyor, partileri de konsolidasyona zorluyor. Hayat ustan Tarhan Erdem “toplumun mahşeri vicdanı” derdi.
Seçmen değişimi yönetme maharetine güveneceği aday bulduğu an değiştirmekten kaçınmıyor, çünkü gidişattan çok uzun süredir rahatsızdı zaten. Mucize olan bugünkü sonuçlar değil muhalefetin 14 mayıs seçimlerini kaybetmesiydi.
20:30: Artık söyleyebiliriz, 2019’da başlayan, 2023’de yarım kalan hikaye devam ediyor. Muhalif seçmen on yıldır ilk defa ekran karşısında sonuçları sevinçle ve umutla bekliyor. İlk kez deneyimlenen bu duygu hali bile ülkenin geleceği için endişeden umuda dönüş anlamına gelebilir. Belediye başkanlıklarında ülkenin nüfus ve ekonomik gücünün yüzde 70’sini barındıran iller CHP yönetimlerine geçiyor.
Başkanlık oyları eksik değerlendirme tuzağı taşısa da muhalefetteki diğer küçük partiler hatta İYİ Parti de neredeyse yok olmuş gibiler. Yerel meclis oyları da benzer örüntüde oluşursa muhalefette ve iktidar da bir konsolidasyon süreci yaşanabilir.
19:56: Medyada yayılan Güney Doğu’daki oy veren güvenlik güçleri videolarına bakınca, yalnızca siyasi iktidarın değil devletin asker ve sivil bürokrasisinin de Kürt meselesinde doksanlı yılardan da daha sert bir bakışa döndüğü anlaşılıyor.
"DEM Parti oyları korumuş görünüyor"
Yine de DEM Parti belediye başkan adayları geleneksel oylarını önemli oranda korumuşlar gibi görünüyor. Seçime katılım genel seçimlerden 7-8 puan gerileyerek yüzde 80 gibi görünüyor. 4 Milyonu aşkın seçmen genel seçimlere katıldığı halde yerel seçime katılmamış.
"Partilere dair yorum yapmak için erken"
İlk sayılan ve açıklanan oylar büyükşehir ve il belediye başkanlıkları oyları. Şu ana kadar açıklanan oylar üzerinden partilere dair yorum yapmak için erken. Anlaşılıyor ki seçmen belediye başkanlıklarında kazanma olasılığı yüksek iki rakibe yönelmiş.
18.50: Bir kez daha memleketin seçmeni basiretini gösterdi, çok büyük olaylar olmadan (birkaç münferit olay hariç) oyunu kullandı. Yine de ilk merak ettiğim, seçime katılım oranları olacak. İktidar bloku seçmeni bezginliğine ve ekonomik tufanın alt üst edişine sandığa gitmeyerek tepkisini gösterecek mi?
"Sandıkların yüzde 50’sinin açılmasını beklemek gerek"
Muhalefet bloku seçmeni partilerinin savruluşuna ve ittifakların çözülüşüne bakarak hayal kırıklığı ve umutsuzluğuna teslim olup, tepkisini sandığa gitmeyerek mi gösterecek? İlk gözlemlere göre İmamoğlu ve Yavaş ekipleri kazanacaklarından emin görünüyorlar, iktidar bloku da iki metropoldeki kaybı satın almış bir sükunet içinde görünüyorlar.
Hala önemli gördüğüm ikinci sonuç ülke genelindeki siyasi dengenin devam mı ettiği, yoksa muhalefet lehine değişme mi gerçekleşecek. İktidar yandaşı yorumcuların ses ve yüzlerinden radikal başarı beklemedikleri gözleniyor. Henüz kayda değer yorum yapabilmek için erken, sandıkların yüzde 50’sinin açılmasını beklemek gerek.