Bu şehir her yıl yaklaşık 30 milyon kişiyi ağırlıyor. Yolu düşen herkes onu ya Gaudí’nin şehre bıraktığı ikonik yapılarla anıyor ya da efsane futbol takımıyla. Bir de neredeyse her sokağını süsleyen sarı-kırmızı bayraklarla. Ama Barcelona’ya eylülün sonunda ayak basarsanız, bunların hiçbiri ilginizi çekmeyebilir. Çünkü bu kentin dünyaya açılmayan bir penceresi var ve her eylülün son haftasında bu pencereden içeri bakabilirsiniz.
Her yıl 24 Eylül’de Barcelona’da iş yerleri kapanır, resmi tatil ilan edilir ve kentin bayramı başlar. La Mercè, Barcelona’nın koruyucu azizesi ‘Merhametli Meryem Ana’ya adanmış bir festival. Kökeni 1200’lerdeki bir rivayete ve 1600’lerde yaşanan bir çekirge istilasına dayanıyor. Efsane bu ya, her iki olayda da Meryem Ana bu güzel kenti korur. Nesilden nesile aktarılan bu inanışı 19. yüzyılın ikinci yarısında Papa da onaylar ve Meryem Ana’yı şehrin ‘koruyucu azizesi’ ilan eder. Ondan sonra da Katalanların La Mercè Bayramı başlar.
Festival ilk yıllarından itibaren sokaklarda dev figürlerin dolaştığı, insan kulelerinin yapıldığı, meşaleli yürüyüşlerin gerçekleştirildiği bir halk eğlencesi formatında yapılmış. General Franco dönemi (1939–1975) başlayıp Katalanca yasaklandığında La Mercè de Katalan kimliğinin sessiz direniş alanlarından biri haline gelmiş. 1980’lerden itibaren Katalanlar yeniden kültürel haklarına kavuşunca, La Mercè “Katalonya’nın başkenti Barcelona’nın kültürel manifestosu” olarak yeniden doğmuş. Azizlerin ve diktatörlerin devri geçince, festival de şehrin kendi ruhunu kutladığı bir bayrama dönüşmüş. Üstelik bu kez daha büyük kalabalıklarla.
Her mahallenin kendi kutlaması var
Festivalin 24 Eylül’den birkaç gün önce küçük semtlerde başladığını ve 24 Eylül’ü takip eden hafta sonu merkezileşip tüm şehri içine aldığını söylemeliyim. Yerel bir Barcelona deneyimi yaşamak isterseniz, bu günlerde kenti dolaşıp her mahallenin kendi içinde yaptığı kutlamalara dahil olabilirsiniz. Ama hafta sonu eğlencesine enerjinizi saklamayı unutmayın! Zira semtlerdeki kutlamalar kentin merkezine taşındığında Barcelona’nın tüm meydanlarına sahneler kurulur. Kalabalıklar meydanları doldurur, neredeyse sabahın ilk ışıklarına kadar bir sahneden diğerine koşturulur. Siz de, insanların rahatça yürümesi için tasarlanmış bu geniş kaldırımlı, düzayak şehirde meydanlar arasında dolaşıp aynı gün içinde Nijer’den, Kolombiya’dan ve pek tabii Katalonya’dan sanatçıları dinleyebilirsiniz. Her birinde şehrin farklı bir yüzü saklıdır.
Bu yılki festivalin benim için yıldızı olan Son Rompe Pera’ya ayrı bir parantez açmadan geçmek istemiyorum. Mexico City banliyölerinden çıkmış bu grubun varlığından konser verecekleri meydana ulaştığımda haberdar oldum. Kumbia ve punk karışımı çaldıkları söylendiğinde şaşırdım. Ama Barcelona’nın tam kalbinde sahneye çıktıklarında şaşkınlığım daha da arttı. Binlerce kişi aynı ritme ayak uydururken, Meksika marimba’sının elektrogitara karışan sesinde şehrin çok yüzlü kültürü de bir kez daha karşıma çıkıyordu.
Sıradaki konser için Plaça de Catalunya’ya doğru...
Düzenli yapısıyla bir karınca yuvasını andıran bu şehir, La Mercè’de o düzeni başka bir biçimde kutluyor aslında. Her yıl festival boyunca kurulan insan kuleleri Katalan toplumunun simgesi gibi. Güçlüler altta, dengeliler ortada, çevik ve cesur olanlar en tepede. Bu kuleler sadece fiziksel bir denge değil; birlikte yaşamanın, birbirine yaslanmanın da bir metaforu. Katalonya okullarındaki çocuklara bile insan kulesi kurmayı öğretiyorlar. Kentin küçük semtlerinden başlayıp birleşe birleşe tüm şehre yayılan La Mercè de bu kültürün gürültülü bir yansıması.
Son Rompe Pera gecenin bir yarısı sahneden inince sıradaki konser için Plaça de Catalunya’ya doğru yürümeye başlıyorum. Dev figürlerin gölgeleri sokak lambasının ışığına vuruyor. Balkonlara asılan Katalan bayraklarına bu sene Filistin bayrakları da eşlik ediyor. La Mercè bu şehri turistik bir kartpostal olmaktan çıkarıp, Katalan kültürünü sokağa indiriyor. Tam da bu yüzden bu festivale bir kez denk geldikten sonra, Barcelona’yı bir daha aynı gözle görmek zor. Tek kötü yanıysa henüz bitmiş olması…