Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?

Kavafis’in ünlü Şehir şiirini ilk okuduğumda, üniversitedeydim ve daha ilk dizesiyle beynimden vurulmuşa dönmüştüm: “Başka diyarlara, başka kentlere giderim, dedin/ Bundan daha iyi bir kent vardır bir yerde nasıl olsa.” O yıllar uzaklara gitme isteğiyle, edebiyata sığınma hislerinin gönlümde yan yana aktığı yıllardı benim için. Ve çareyi kitap sayfalarında bulmuştum. Madem uzaklara gidemiyordum, ben de roman kahramanlarının rehberliğinde dolaşacaktım dünyayı. Ve bir gün oralara gittiğimde de onların izini sürecektim! Yıllar sonra ne mutlu bana ki kendime verdiğim sözü tuttum. Gittiğim şehirleri o kitaplardaki satırlar eşliğinde, kahramanlarının duygularıyla gezmeye çalıştım. Bu yazıda okuyacaklarınız, edebiyatın peşinde sokak sokak gezdiğim Venedik’e ve satırlar arasında gezerken sokaklarında yürüyormuşçasına canlı hissettiğim İskenderiye ve Paris’e dair…