Yapay zeka kullanarak kopya çeken öğrencilerden bıkan öğretmenleri çok duymaya başladık. Ama biz sizi yapay zekanın eğitimi daha iyi hale getirebileceğine inanan eğitimcilerle tanıştıracağız. OpenAI ChatGPT yapay zeka sohbet programını Kasım 2022’nin sonunda piyasaya sürdükten sadece birkaç gün sonra, bu araç ödevlerde hile yapmayı mümkün kılan ücretsiz bir makale yazma ve test çözme aracı olarak geniş çapta kınandı. ABD’deki ikinci büyük okul bölgesi olan Los Angeles Unified, hemen okulların ağlarından OpenAI’nın web sitesine erişimi engelledi. Başkaları da kısa sürede buna katıldı. Ocak ayına gelindiğinde, ABD’de Washington, New York, Alabama ve Virginia’dan Avustralya’daki Queensland ve New South Wales’e kadar birçok eğitim kurumu yazılımı yasaklamaya başladı. Imperial College London ve Cambridge Üniversitesi de dahil olmak üzere İngiltere’nin önde gelen üniversiteleri öğrencileri ChatGPT’yi kopya için kullanmamaları konusunda uyardı.
New York City Eğitim Bölümü sözcüsü Jenna Lyle “Evet bu araç hızlı ve kolay cevaplar veriyor ama öğrencinin akademik başarısı için esas olan eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye hiçbir katkısı yok” dedi. Eğitim sektörü panikteydi ve bu anlaşılabilir bir durumdu. Çünkü ChatGPT, aynı soruya yanıt verse bile her ürettiği cevap benzersizdi ve bu nedenle kopyayı tespit edebilmek mümkün olamıyordu.
Üstünden üç ay geçmesine rağmen, durum artık o kadar kötü görünmüyor. Şimdi, eğitim uzmanları ve öğretmenler ChatGPT gibi sohbet botlarının çocuklarımızın eğitimine nasıl katkı sağlayacağı konusunda akıl yürütmeye başladı. Artık sadece hile yapanlar için bir hayal makinesi olmak yerine, birçok öğretmen, ChatGPT’nin aslında eğitimi daha iyi hale getirebileceğine inanıyor. Gelişmiş sohbet botları, dersleri daha etkileşimli hale getirerek, öğrencilere medya okuryazarlığı öğretmek, kişiselleştirilmiş ders planları oluşturmak, öğretmenlere yönetim işlerinde zaman kazandırmak ve daha fazlasını yapmak için güçlü sınıf yardımcıları olarak kullanılabilir.
ChatGPT’nin kalıcı etkisinin ne olacağını söylemek için henüz çok erken. Ancak şundan eminiz ki chatbot’lar hayatımızın bir parçası olmaya devam edecek. Öğrencilerin yerine sınavlarda sorulara cevap verme becerileri daha da artacak. Tespit edilmesi de her geçen gün zorlaşacak. Yasaklamak çare değil. Teknolojinin eğitimde devrim yaratacağına inanç geçmişte abartılmıştı ama yapay zeka eğitim devriminde daha büyük etkiye sahip olacak gibi görünüyor. Şundan eminiz: Yapay zeka bir şekilde sınıfta olacak. ChatGPT şimdiye dek girdiği her sınavı geçmeyi başardı. Avukatlık ve tıp sınavları, biyoloji, sanat tarihi, çevre bilimi, makroekonomi, psikoloji, ABD tarihi ve daha fazlası… Gerçekten hem ürkütücü hem de ‘vay be’ dedirten bir performans. O nedenle okulların paniğe kapılması pek de şaşırtıcı değil.
Yasaklamak akıllıca değil
Yine de ChatGPT’yi okullarda yasaklama çağrıları çok zeki bir yazılıma karşı çok da akıllı olmayan bir tepki. Baltimore Üniversitesi’nden Jessica Stansbury “İnsanlar panikledi. Şimdi yapmamız gereken ChatGPT’nin hayatımızda olduğunu kabullenerek ‘bunu nasıl kullanabiliriz’ sorusuna odaklanmak” diyor. Walton Ailesi Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 1.002 ortaöğretim öğretmeni ve 12-17 yaşları arasındaki 1.000 öğrenciyle ABD’de yapılan anket öğretmenlerin yarısından fazlasının ChatGPT’yi kullandığını gösterdi. Hatta her 10 öğretmenden biri her gün kullandıklarını bildirdi.
Öğrencilerin ise sadece üçte birinin kullandığı, öğretmenlerin yüzde 88’i öğrencilerin yüzde 79’u bunun kendileri için olumlu bir etki yarattığını söyledi. Anket yapılan öğretmenlerin ve öğrencilerin çoğu da şu ifadeye katıldı: “ChatGPT, modern dünyadaki okullar için eski yöntemleri sürdüremeyeceğimizin başka bir örneği.” Old Dominion Üniversitesi’nde öğretim teknolojisi yardımcı doçenti olan Helen Crompton, ChatGPT gibi sohbet robotlarının okulu daha iyi hale getireceğini umuyor. Crompton’a göre birçok eğitimci okulların sınırlarına saplanmış durumda. Yapay zeka onları sınırları yıkmaya teşvik edecek.
ChatGPT’yi derslere entegre ettiler
Mississippi Üniversitesi’nden Emily Donahoe, ChatGPT’nin piyasaya sürülmesinden bu yana sınıf tartışmalarının değişmeye başladığını fark etti. Donahoe “Bir sınıfın yapay zeka ile etkileşim kurmasını ve ne ürettiği hakkında eleştirel düşünmelerini sağlamak öğretmenliği daha insana özgü hissettirebilir, öğrencilerin robot gibi yazıp performans sergilemelerini istemekten daha iyi olabilir” diyor. Donahoe, geçmişte öğrencilerine herhangi bir konuda ödevler verirdi ve sundukları metinleri notlardı. Bu dönemde öğrencilerine, ChatGPT’yi bir argüman oluşturmak için kullanmalarını ve ardından bir hedef kitle için ne kadar etkili olduğuna göre metinlerini yorumlamalarını istedi. Sonra eleştirilerine dayanarak yeniden yazmalarını istedi. Eğitimcilerin şimdi yapması gereken, öğrencilere hangi bilgiye güvenilip hangi bilgiye güvenilmeyeceğini ve farkı nasıl anlayacaklarını göstermek. Öğretmenler artık bilginin bekçisi değil, kolaylaştırıcıları olmak zorunda.
