Kısa süre öncesine kadar Olimpiyatlar dopingle girdiği savaşı kazanacak gibi görünüyordu. Pekin ve Londra Oyunları’nda yarışan sporculardan alınan numuneler üzerine yapılan yeni testler sonucu 100’den fazla madalya sahibi diskalifiye edilmişti. Bu liste olimpik sporlarda ilaç kullanımının ne kadar arttığını göstermesinin yanında dopingle mücadele kurumlarının başarısının da kanıtıydı. 1999’da Dünya Dopingle Mücadele Ajansı’nın (WADA) kurulması spor dünyasının hileyi bitirme konusundaki ciddiyetini göstermiş, Amerikalı atlet Marion Jones gibi yıldız isimler doping yaptıkları için geriye dönük cezalar almıştı. Bu arada Usain Bolt ve Michael Phelps gibi yeni nesil sporcular yasaklı maddelere başvurmadan rekorları altüst ediyordu.
