66 saatte Ege’de 6 liman gezilir mi?

Pandemi sonrası tatil fikrinin neredeyse rafa kalktığı bir ekonomik dönemden geçiyoruz. Bir yandan da gezmeye, kafa dağıtmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Döviz kurlarının geldiği nokta uzun yurt dışı seyahatlerini pek çoğumuz için imkansız hale getiriyor.

“İlle de tatil yapacağım” diyenler en az maliyetli ve kapsamlı tatil planını yapmaya çalışıyor. Her yaz ‘en rahat ulaşılan’ yurt dışı tatili olan Yunan adaları destinasyonu bile bu yaz çok maliyetli. Üstelik bu sefer işin içine bir de Schengen vizesi girdi. Günübirlik vizeler rafa kalktı. Gemi turları kısa sürede çok limana uğramaları ve hesaplı fiyatları nedeniyle sıkça tercih edilir olmaya başladı. Geçen hafta bir gemi seyahatinde 66 saatte 6 limanı dolaştık. İlk duyduğumuzda “olmaz öyle şey” dediğimiz seyahat meğerse olabiliyormuş. Buyurun saat saat maceramıza:

1. saat

Kuşadası limanına bağlı, 724 kabinli Celestyal Olympia gemisine yerleşirken herkesin aklında “nasıl olacak?” sorusu var. Vakit dar, program oldukça yoğun. Tahminimizden daha rahat, geniş lombozlu kamaralara yerleşmenin ardından geminin güvertesinden 13.00’te Kuşadası’na el sallıyoruz. Gemi uzun pandemi arasından sonra yola çıkıyor. İstikamet Patmos.

2. saat

Patmos’a seyir 3.5 saat sürüyor. Seyirlerde eğer hava güzelse, geminin en üst katındaki havuzda vakit geçirmek iyi fikir. Enerji depolamak gibi düşünülebilir.

4. saat

Merhaba Skala limanı ve Patmos. Gemi açıkta demirli. Botlarla limana gidiyoruz. Beş saat buradayız. Patmos, Ege’nin Kudüs’ü olarak anılıyor. Nedeni Hristiyanlığın en önemli duraklarından biri olan Apokalipsis Mağarası’nın bu adada olması. Bu mağra Aziz Yuhanna’ya İncil’in son bölümlerinin vahiy indiği mekan olduğuna inanılıyor. Dolayısıyla ilk durak kesinlikle bu mağara. İçeride fotoğraf çekmek yasak, herkes içtenlikte dua ediyor. Yılın belirli dönemleri dünyanın dört bir yerinden adaya gelen Hristiyanlar Efes’ten de geçen hac yolunu tamamlamış oluyorlar.

5. saat

Adada Aziz Yuhanna (St John) adına bir de manastır bulunuyor. Tam adanın tepe noktasında. MS 10. yüzyılda kurulan bu manastır el yazmaları bakımından önemli bir kütüphaneye sahip. En üst katından nefis bir manzarası var.

6. saat

Tepedeki merkez Chora’nın beyaz taş kaplı patikasından ilerlediğiniz zaman, hemen hemen her Ege adasında karşılaştığınız yeldeğirmenlerini görüyorsunuz. Önlerindeki banklara oturup tüm Patmos’u tepeden izleyebilirsiniz. Gün batımı nefis oluyor.

7. saat 

Bir uzo içmeden Patmos’tan ayrılmak olur mu? Yine Chora’daki taverna Jimmy’s Balcony’nin hem manzarası hem de mezeleri görülmeye değer. Mekanın sahibi Dimitris Kalaitzis’in Türkiye’den yakın dostları var. Güzel hikayeler anlatıyor.