14 Mayıs'ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin ilk turunun ardından Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tur için farklı bir kampanya yürütüyor. Katar merkezli haber kanalı Al Jazeera, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı'nın Erdoğan'ı yenmek için deneyebileceği beş yolu yazdı.
1. Mülteci karşıtı duruşunu ikiye katlıyor
Analistlere göre Kılıçdaroğlu'nun seçim vaatleri arasında her zaman Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesi yer alıyordu ancak 14 Mayıs'taki ilk tur oylamadan sonra milliyetçilere hitap etmek için tutumunu sertleştirdi. Oylamadan önce, Suriyelileri iki yıl içinde gönüllü olarak ülkelerine geri göndereceğini söylemişti. Seçim kampanyası sırasında ayrıca Suriye'de ev, okul, hastane ve diğer tesislerin inşası için Avrupa Birliği'nden fon isteyeceğini ve girişimcileri istihdam yaratmak için fabrika ve işyeri açmaya teşvik edeceğini söylemişti.
Ancak seçimden sonra 17 Mayıs'ta yaptığı bir konuşmada Kılıçdaroğlu, hükümeti 10 milyon kaçak mültecinin ülkeye girmesine izin vermekle suçladı. Mülteci sayısının 30 milyona kadar çıkabileceği uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu, verdiği rakamlara ilişkin herhangi bir kanıt sunmadı. Bir gün sonra Kılıçdaroğlu daha da ileri giderek Erdoğan'ın Türkiye'nin sınırlarını ve onurunu korumadığını ve tüm mültecileri evlerine göndereceğini söyledi. O günden bu yana Türkiye'nin çeşitli kentlerinde Suriyeliler gidecek! sloganının yanında gülümseyen bir Kılıçdaroğlu'nun yer aldığı billboardlar boy gösteriyor.
2. İmaj değişikliğinin benimsenmesi
Kılıçdaroğlu'nun yumuşak tarzı, Erdoğan'ın sert tarzına karşı bir antitez olarak ortaya çıktı. Kampanya sırasında, daha sade imajına oynadı, Ankara'daki mutfağından veya çalışma odasından, gömlek kollarını kıvırarak Twitter videoları çekti. Kampanyasının amblemi, destekçilerinin mitinglerinde yaptığı bir hareket olan, ellerle oluşturulmuş bir kalp işaretiydi. Ancak ilk tur oylamada Erdoğan'dan daha kötü bir sonuç aldığından beri dede imajından, özellikle Suriyeli mültecilere yönelik tutumuyla sert bir lider olduğunu çağrıştıran bir imaja geçiş yaptı.
Kılıçdaroğlu, 18 Mayıs'ta yaptığı konuşmada Erdoğan'ı teröristlerle işbirliği yapmakla suçladı. Danışıklı dövüş göndermesi, Erdoğan hükümeti ile PKK arasında yürütülen ve 2015 yılında çöken barış çabalarına göndermeydi. Kılıçdaroğlu PKK'yı kastederek "Terör örgütleriyle hiçbir zaman masaya oturmadım, oturmam da" dedi.
3. Erdoğan'ın önemli bir rakibinin kampanyaya öncülük etmesini sağlamak
Yerel basında yer alan haberlere göre Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesi kampanyasına İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu liderlik ediyor. Popüler siyasetçi, seçimlerde Erdoğan'ın potansiyel rakibi olarak anılıyordu. Birçok kişi Kılıçdaroğlu yerine İmamoğlu'nun CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyordu. İmamoğlu Mart 2019'da belediye başkanı seçilerek Erdoğan'a ve çeyrek asırdır İstanbul'u kontrol eden Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AK Parti) bir darbe vurdu.
4. Seçim tutanaklarına itiraz
İlk tur oylamanın ardından, muhalefet partileri birçok tutanakta tutarsızlık olduğunu açıkladı. Söz konusu tutarsızlıkların, sandık başında kaydedilen oylar ile Yüksek Seçim Kurulu (YSK) sistemine girilen oylar arasında olduğu belirtildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Kılıçdaroğlu'na verilen oyların, seçimden üç gün önce cumhurbaşkanlığı yarışından çekilen Muharrem İnce'ye yanlışlıkla verildiğini iddia etti. Erkek, Erdoğan'a da fazladan oy verildiğini söyledi ancak kanıt sunmadı. Her bir oyu takip etme sözü veren Erkek, partinin 28 Mayıs'taki ikinci turdaki usulsüzlükleri izleyeceğini vurguladı.
5. Seçmen tabanını yeniden canlandırmak
Kılıçdaroğlu, oylamanın sonucunun belli olmasından kısa bir süre sonra destekçilerine "Umutsuzluğa kapılmayın. Ayağa kalkacağız ve bu seçimi birlikte alacağız. "Biz bu seçimi ikinci turda kesinlikle kazanacağız. Bunu herkes görecek" dedi. Kılıçdaroğlu farklı çizgilerdeki milliyetçiler, İslamcılar, laikler ve liberalleri kapsayan bir ittifakta bir araya getirmeyi başardı. İlk tur oylamasından sonra pek çok kişi umutsuzluğa kapılmış olsa da Kılıçdaroğlu'nun hitap etmeye devam etmesi gereken bir seçmen tabanı var. Destekçilerinin çoğu onun mülteci karşıtı daha sert tutumundan rahatsız değiller.
