23 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 14.05.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:15

“Artık başvuran değil, davet edilen takımız”

Cimnastiğin gelişmesi için 2012’de düğmeye basıldı, her kente antrenör atandı. 7 bin sporcu sayısı 104 bine çıkartıldı. Madalyalar art arda gelmeye başladı
“Artık başvuran değil, davet edilen takımız”
Çağatay Bayraktar
Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenen Avrupa Trampolin Cimnastik Şampiyonası’nda Elif Çolak bireysel dalda bronz, senkronize finalinde ise partneri Sıla Karakuş ile beraber gümüş madalya kazandı. Bu iki genç sporcu Türk cimnastik tarihine adlarını, “Türkiye’ye tranpolinde ilk madalya kazandıran sporcular” olarak yazdılar. Aslında bu başarı sadece tranpolin ile sınırlı değil. Daha önceden cimnastikte adı geçmeyen Türkiye, son 3 yılda Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında 6 altın, 7 gümüş, 9 bronz madalya kazandı. Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen bu başarılar sayesinde Türkiye’nin şampiyona ve yarışmalara başvuran değil, davet edilen ülke olduğunu söyledi. 
Suat Çelen
Suat Çelen
2012’de göreve başlayan Çelen, ilk iş olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bir planlama sunduklarını söyledi: “Her şehirde cimnastik salonlarının açılmasını, antrenörlerin sayısının arttırılmasını içeren planlama sayesinde 9 yılda antrenör sayısı 300’den 1.500’e, sporcu sayısı 7 binden 104 bine yükseldi. 2012’de 89 olan kulüp sayısı aradan geçen 9 yılda 312 oldu. Sadece 23 ilde bulunan cimnastik salonu sayısı ise şu anda 81. Projeyle teknoloji de sporla buluştu. Sporcuların günlük antrenmanları bilgisayara kaydedildi, sistemli bir takip yapıldı. Yurt dışından alanlarında uzman 7 yabancı antrenör getirdik.  Suat Çelen yeni projelerini de anlattı: “14 adet ‘Sporcu Eğitim Merkezi’; 3 adet de Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi’ kuracağız. Bu merkezlerde elit sporcular yetiştirilecek.”
Elif Çolak
Elif Çolak

Elif Çolak (16): “7 yaşında başladım”

Trampolin cimnastik Türkiye’de yeni gelişen bir spor dalı. Bundan dolayı bu alanda Türkiye’yi temsil etmek bizim için çok önemliydi. Ailemle Konya’da yaşıyoruz. Makine mühendisliği alanında öğretim görevlisi olan babam, televizyonda takip ettiği cimnastik şampiyonlarından dolayı bu spora meraklı. Ailemin de teşvikiyle 7 yaşında cimnastiğe başladım. Şampiyona öncesinde son altı ay Bolu’daki tesislerde yoğun bir şekilde çalıştık.
Ferhat Arıcan
Ferhat Arıcan

Ferhat Arıcan (27): Her şeyimi cimnastiğe borçuyum

İzmir’de doğdum. 10 yaşından beri cimnastikle ilgileniyorum. Öğretmenim veli toplantısında aileme ‘Geç kaldık diye düşünmeyin, bu çocuğu hemen cimnastiğe başlatın, çok büyük bir yeteneği ve potansiyeli var’ demiş. Ailem bu tavsiyeye uydu. ‘Ferhat, matematik notların neden düşük’ diye de dönebilecekleri bir veli toplantısından, ‘Cimnastiğe başlamak ister misin?’ diye döndüler. Ve ben bugün sahip olduğum her şeyi cimnastiğe borçluyum. Paralel bar dünya sıralamasında en iyi 3 cimnastikçiden biriyim. Son 12 yılın Türkiye; 2020 ve 2021 yılının Avrupa şampiyonuyum. 4 dünya kupası kazandım. Cimnastik literatüründe Arıcan hareketi diye adlandırılmış 2 hareket var. Türkiye’yi Olimpiyat Oyunları’nda cimnastikte temsil etmiş ilk sporcuyum. 

Göksu Üçtaş Şanlı (30): “Yatılı okudum”

Gaziantep’te doğdum. Annem sağlık memuru, babam ambulans şöförü. Ailemin de teşvikiyle cimnastiğe başladım. Önce Gaziantep Gençlik Spor Müdürlüğü’ndeki kursa gittim sonra Bolu’daki yatılı cimnastik eğitimi merkezinde eğitimime devam ettim. 12 yaşında milli takıma girdim, ilk uluslararası başarım ise 2009 Akdeniz Oyunları’nda atlama masasında gümüş madalya almam oldu. Son olarak 2020 Avrupa Kadınlar Artistik Cimnastik Şampiyonası’na katıldım ve burada yer hareketlerinde gümüş madalya kazandım. Federasyonun çalışmalarının etkisi son yıllardaki başarılarda görülüyor.