01 Mayıs 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 16.04.2023 10:13 | Son Güncelleme: 16.04.2023 14:50

Aşırı avlanma ve kirlilik kalkan balığını bitirdi

1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu, dün sona erdi. Gelecek sezona kadar Marmara ve Karadeniz’de profesyonel tekneler ile balık avlanamayacak. Trol ve gırgır ağları ile avcılık sona ererken, küçük kayıklar için ise bir kısıtlama bulunmuyor
Aşırı avlanma ve kirlilik kalkan balığını bitirdi

15 Nisan itibariyle balık avı sezonu kapandı. Bu sezon, geçen yılın 20-30 katı palamut tutulurken, balıkçıların yüzü hamsi başta olmak üzere diğer balıklardan yana gülmedi. Uzmanlar aşırı avlanma ve deniz kirliliğine dikkat çekerken bilimsel raporlarda da türlerin yüzde 73’ünün sürdürülebilir limitlerin üzerinde avlandığını gösteriyor. Öyle ki Marmara Denizi’nde kalkan balığı kalmadı.

Palamut geçen yılın 20-30 katı

Balık avı sezonunu değerlendiren İstanbul Su Ürünleri Kooperatifi Birliği Başkanı Erdoğan Kartal, “Bu sezon palamut hariç diğer tüm balık türleri verimsizdi. Geçen senenin en az 20-30 katı kadar palamut tutuldu. Ancak istavrit ve hamsi gibi türler çok azdı" dedi. Hamsinin denizde olduğunu ancak tezgahta olmadığını belirten Kartal, "Nedeni de etli ve yenebilecek boyutta olmamalarıydı. Hamsi, avlama için belirlenen asgari boya yani 9 santimetreye ulaşsa da eti yoktu balığın, dolayısıyla yağ oranları da zayıftı. Palamut dışındaki tüm balıklarda durum böyleydi" ifadelerini kullandı.

Hamsiyle istavrit 80, palamut ise 30 TL’den yendi

Avcılıkta verimsizliğin fiyatlardan da anlaşıldığını söyleyen Kartal, “Bugünkü ekonomik şartlara göre düşünsek bile istavritin normalde 80 TL’den satılması gerekirdi. Ancak 100-120 TL’den satıldı. Hamsinin kilosu bile en az 80-90 TL. Öte yandan tüketici, 1 kilogramlık palamutun tanesini 30-40 TL’den alıp yedi” diye konuştu.

Aşırı avlanma ve kirlilik

Kartal, 15 Nisan sonrası fiyatlarda artış beklenip beklenmediği sorusuna ise “Büyük bir değişiklik olmaz. Balık bol değilken fiyat elbette artıyor ancak bu yıl palamut hariç her şey azdı zaten. Kazanan da kazanacağını av sezonunda kazandı. Zaten palamut olmasa birçok tezgah kapanırdı” dedi ve önümüzdeki yıl için endişelerini “Balıkçılar şimdiden önümüzdeki yılı düşünüyor. Aşırı avlanma ve deniz kirliliği nedeniyle türlerin azalmasına neden oldu” sözleriyle anlattı.

Lüferler ‘çinekop’ iken satılıyor

Bilim insanları tarafından üreme boyları lüferde 25 cm, levrekte 30 cm, palamutta 38 cm, mezgitte 14.5 cm olarak belirlenmesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 5/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’ine göre lüfer 18 cm, palamut 25 cm, mezgit 13 cm, levrek ise 25 cm olarak belirlenmiş durumda. Bununla birlikte lüferin küçük hali defne yaprağı ve çinekop da tezgahlarda satılıyor. Ancak ne çinekop ne de defne yaprağı tebliğdeki listede yer alıyor.

Türlerin yüzde 73’ü limit üzerinde avlanıyor

Sonuncusu Aralık 2022'de yayımlanan SoMFi (The State of Mediterranean and Black Sea Fisheries/Akdeniz ve Karadeniz'in Balıkçılık Durumu) raporu da aşırı avlanmaya dikkat çekiyor. Raporda, Akdeniz ve Karadeniz'de aşırı avlanma son 10 yılda önemli ölçüde azalsa da balıkçılık baskısının sürdürülebilir seviyeden iki kat fazla olduğu, ana ticari türlerin yüzde 73'ünün biyolojik sürdürülebilir limitlerin üzerinde avlandığı vurgulanıyor.

Kılıç, kalkan, orkinosa kota var

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 verilerine göre de avcılıkla yapılan su ürünleri üretimi en yüksek olduğu 2011'den, 2021’e, 10 yılda 514 bin 755 tondan 328 bin 165 tona kadar düştü. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk “Türler azalıyor. Örneğin Marmara Denizi’nde kalkan vardı ama artık yok. Onun dışında orkinos, dil balığı, uskumru ve kolyoz da yok. Türkiye’de sadece kılıç, orkinos ve kalkan için kota uygulaması var. Ancak bu şekilde sürdürülebilir balıkçılık mümkün değil” dedi.

Moritanya’da kota tartışması

5 Nisan günü toplanan TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu’nda İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Aksoy "Bugün Moritanya'da da balığı bitirdik. Yeni yerler bulun bize" ifadesini kullandı. Sürdürülebilir balıkçılık yapılması gerektiğini, aksi takdirde bu mesleğin sona erebileceğini belirten Aksoy, "Son reisler olabiliriz" dedi. Moritanya'da balıkçılık sektörüne kota getirildiğini anlatan Aksoy'a, Komisyon Başkanı Köktaş, "Kotaya uydunuz mu" sorusunu yöneltti. Aksoy ise "Türk balıkçısı kotaya uyar mı? Biz gittiğimiz yerde balığı kurutmadan bırakmayız" yanıtını verdi.

52 tekne var

TÜDAV’a göre, Türk balıkçılar ilk kez 2015 yılında gittikleri Moritanya’da 52 tekne ile avcılık yapıyor. Filo, ağırlıklı olarak gırgır teknelerinden oluşuyor ancak trol teknelerine de sahip. Ülkede balık avı sezonuyla ilgili genel bir yasak bulunmuyor; balıkçılık yılın 12 ayı yapılabiliyor. Ancak avlanma bölgelerini, zamanlarını, kurallarını belirleyen idari ve yasal düzenlemeler getirilebiliyor.

Bin Türk balıkçı Moritanya’da

Ticaret Bakanlığı’nın Moritanya İslam Cumhuriyeti Balıkçılık Sektör Raporu’na (2022) göre ise ortalama bir Türk balıkçı gemisinde 20-30 Türk personel istihdam ediliyor. Aylık maaş rayici 2 bin dolar. Bunun yanında yasal zorunluluk sebebiyle her teknede 20-30 Moritanya vatandaşı da istihdam ediliyor. Yani bin kadar Türk balıkçı bu teknelerde çalışırken, yaklaşık bin kişilik de Moritanyalı tayfa bulunuyor.

Moritanya’daki balığı AB bitiriyor

En çok avlanan balıklar ise pelajik yani yüzey balıkları olan sardalya, istavrit, kolyoz, hamsi gibi göçmen türler. Moritanya’da ayrıca Türklere ait dört adet balık unu ve balık yağı fabrikası da bulunuyor. Bunlar toplam tahminen 200 milyon dolarlık bir yatırıma sahip. Prof. Dr. Bayram Öztürk Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu’nda geçen konuşmayla ilgili, “Türk balıkçılar için bir kota uygulaması yok. İkili anlaşmalar kapsamında balıkçılık yapıyor Türk gemileri. Moritanya’daki balığı aslında Avrupa Birliği bitiriyor. Çünkü kota karşılığı büyük miktarda bir ödeme yapıyorlar. Temmuz 2015’teki 4 yıllık protokollerine göre yılda 281 bin 500 ton balık kotaları vardı. Bunun dışında yıllık olarak da yaklaşık 59 milyon euro ödüyordu. AB Geçtiğimiz yıl ise 159 milyon euro ödedi" ifadelerini kullandı.