16 Nisan 2025, Çarşamba Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 12.04.2025 15:05 | Son Güncelleme: 12.04.2025 16:19

Azerbaycan’daki Türkiye-İsrail görüşmesinin detayları: “Diplomatlar katılmadı”

Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, çarşamba günü İsrail ile Azerbaycan’da yapılan ilk teknik görüşmelere diplomatların katılmadığını, amacın Suriye’de bir çatışmayı önlemek olduğunu söyledi
Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Oksijen muhabiri Metin Kaan Kurtuluş Antalya Diplomasi Forumu'nu yerinde takip ediyor. Haberimiz güncellenmektedir.


Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Azerbaycan’da Türkiye ile İsrail arasında yapıldığı duyurulan konuşmanın teknik seviyede yapıldığını, diplomatların katılmadığını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, çarşamba akşamı katıldığı bir televizyon programında İsrail ve Türkiye heyetlerinin Azerbaycan’da bir araya geldiğini belirtmişti. Milli Savunma Bakanlığı daha sonra Suriye’de bir çatışmasızlık mekanizması kurulması için ilk teknik görüşmenin yapıldığını ifade etmişti.

Dışişleri Bakanlığı tarafından organize edilen Antalya Diplomasi Forumu’nda bir panelde açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Bu bir teknik görüşme. Diplomatik değil. Burada konu çatışmasızlık (de-confliction) mekanizması. Bir hava sahası kullandığınızda bölgede hava sahasını aktif kullanan diğer aktörlerle görüşmeniz gerekir. Bunu daha önce de yaptık. Suriye’de daha önce Rusya ile, ABD ile böyle mekanizmalarımız vardı. Lübnan’dan da vatandaşlarımıı tahliye ettiğimizde böyle bir sistemimiz vardı.” dedi. Panele Yılmaz’ın yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü Yardımcısı Carl Skau, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen ve Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) Başkanı Prof. Dr. Jeffrey Sachs konuşmacı, Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ammar Kahf yorumcu olarak katıldı.

Fotoğraf: AA

 

Yılmaz, “Bu yapılanın siyasi veya diplomatik bir toplantı olduğu anlamına gelmiyor. Bu iyi bir başlangıç. Çünkü Suriye hava sahasında herhangi bir türde bir çatışmayı önlemek istiyorum.

“İsrail’le normalleşme için Gazze topraklarında soykırımın durması ve ateşkesin sağlanması gerekiyor. O noktada bir normalleşme olursa İsrail’le daha iyi ilişkiler üzerine konuşabiliriz” dedi.

The Economist tarafından yapılan ve Oksijen’in yeni sayısında da yayımlanan Suriye’de yapılmış anketin verilerini paylaşan Yılmaz, Suriye halkının yüzde 70’nin Suriye’nin geleceğine, yüzde 80’inin de Devlet Başkanı Ahmet Şara’ya olumlu baktığına dikkati çekti.

Yılmaz, İsrail’in Suriye topraklarında kaos çıkarmak istediğini vurguladı ve bunu şöyle gerekçelendirdi: "Böylece geriye dönük olarak Suriye topraklarında kendi mevcudiyetlerini meşru kılabilirler. Bu nedenle o bölgede güvenlik merkezlerini vuruyorlar"

Prof. Sachs: Savaşı Esad değil, Washington başlattı

Columbia Üniversitesi ekonomi profesörü ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı Jeffrey Sachs, 2011’de Suriye’de iç savaşın başlamasından ABD’deki Barack Obama hükümetinin sorumlu olduğunu iddia etti.

Aynı oturumda konuşan Sachs, “Savaşı Beşar Esad başlatmadı. Washington başlattı. 2011’de Esad’ı devirme kararı verildi. Aslında bu talep İsrail’den geldi. Netanyahu’nun fikri Orta Doğu’yu İsrail’in imajında şekillendirmek. CIA ve ABD hükümeti ona bu yolda ahbaplık etti. Bu savaşı Esad’ın baskısı veya diktatörlüğü değil. Obama’nın 2011’de Esad’ı devirmek için verdiği başkanlık emiriyle başladı. ABD bölgede savaşçılar eğitti. Bunların arasında şimdi iktidarı alanlar da var. Amaç Esad’ı devirmekti. Savaş 2024’te, 2011’de CIA’in hedeflemiş olduğu gibi sonuçlandı. Cihatçı bir grup iktidara geldi. Bölgede CIA operasyonları temelli değil; kamu diplomasisi, gerçek diplomasi tabanlı diplomasi olmadan barış olmayacak” değerlendirmesinde bulundu.

BM temsilcisi: Diktatörlükten başka sisteme geçiş nadiren başarı oldu

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen de panelde, "Şara ve hükümetinin sözlerini yerine getirmesi gerekiyor. Ve bu vaatler gerçek anlamda yerine getirilmeli. Bir sistemden diğer sisteme geçiş, diktatörlükten farklı bir sisteme geçmek, bunu dünyanın birçok yerinde gördük. Bu geçişin başarılı olduğu çok nadir örnek gördük."

Suriye’de yeni yönetimin yıkılmış bir ülke devraldığını vurgulayan Pedersen, uluslararası yaptırımların kaldırılmasının büyük önem oynadığını, aksi takdirde Suriye’nin bir felakete doğru ilerleyebileceğini vurguladı. Pedersen, ABD’nin henüz yaptırımları kaldırma yönünde bir karar vermediğini hatırlattı.

Pedersen ayrıca İsrail’in Suriye’ye yaptığı saldırılarla “ateşle oynadığını”, yapılanın “kırılgan bir durumu daha da istikrarsızlaştığını” söyledi.

ABD, Suriye’nin BM misyonunun statüsünü düşürmüştü

ABD Dışişleri Bakanlığı bu hafta Suriye’nin BM misyonunun statüsünü düşürmüştü. Washington buna gerekçe olarak ABD’nin şu anda Suriye’de herhangi bir oluşumu hükümet olarak tanımamasını göstermişti.

Erdoğan ve Şara Antalya’da görüşmüştü

Suriye lideri Şara, cuma günü Antalya Diplomasi Forumu marjında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bir görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan’ın kaldığı otelde yapılan görüşmeye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Alparslan Bayraktar ile birlikte Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani de katıldı.

Şara ve Şeybani, daha sonra Antalya Diplomasi Forumu’nun yapıldığı Nest Kongre Merkezi’ne geldi.


Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanları yan yana

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Jeyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da Antalya’da bir panelde bir araya geldi. 2023’te Karabağ’daki 24 saatlik çatışmanın Azerbaycan zaferiyle sonuçlanmasının ardından taraflar barış için masaya oturmuştu. Azerbaycan ve Ermenistan, 13 Mart'ta eş zamanlı olarak iki ülke arasında devam eden barış anlaşması metni üzerinde anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Azerbaycan, mutabakata varılan barış anlaşmasının imzalanması için Ermenistan Anayasası'nın değiştirilmesi şartını koşmuştu.

Fotoğraf: Oksijen

İki bakan, "Güney Kafkasya'da bölgesel işbirliği için zorluklar ve fırsatlar" başlıklı panelde yan yana oturmadan önce ayaküstü sohbet etti. Basına kapalı bir ikil görüşme de gerçekleştirdiler. Bakanlar, sahneye çağrıldıklarında da el sıkıştılar.

Mirzoyan panelde, “Metni kararlaştırdık. Şimdiki amacımız barış anlaşmasının imzalanacağı yeri ve günü belirlemektir. Bunun ilişkilerin kurulması için bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz” dedi.


Lavrov ve Sibiha aynı etkinlikte farklı salonlarda

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha da Antalya Diplomasi Forumu’nun ikinci gününe katıldı. Savaştaki ülkelerin bakanları, ayrı saatlerde ayrı oturumlarda konuştu.

Sabah 11’de yapılan “Avrupa Güvenliği, Kritik Dönemeçte” başlıklı panelde konuşan Sibiha, “Ukrayna güvenliği ve Avrupa güvenliği birbirinden ayrılmaz bir ikili. Bu yüzden de görüşüm için kusura bakmayın ama Ukrayna, Avrupa güvenliğinin geleceğini şekillendiriyor. Sadece Avrupa güvenliğini değil, aynı zamanda Transatlantik güvenliğini de şekillendiriyor” dedi. Sibiha ayrıca, “BM’nin reforme edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda Cenevre Sözleşmesi’nin de güncellenmesi gerekiyor. Sadece Ukrayna’da değil, dünyanın farklı coğrafyalarında zalimane şeyler oluyor” dedi.

Ukrayna’nın savaşı bu sene sonlandırmak istediğini belirten bakan, Kiev’in bu yolda adil ve kapsamlı bir barıştan taviz vermeyeceğine işaret etti.

Lavrov ise 13.30’da yapılan söyleşinin tek konuğu olarak, “Ukrayna’da sorunu çözmenin ve sürdürülebilir barışa ulaşmanın tek yolu çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırmaktır. ABD Başkanı Trump, Ukrayna'yı NATO'ya dahil etmenin gündeme alınmasının hata olduğu söyleyen sanırım ilk ve tek Batılı lider oldu. Bu durum, bizim de defalarca gündeme getirdiğimiz temel gerekçelerden biri” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’da ilhak ettiği topraklardan vazgeçmeyeceğini bir kez daha vurgulayan Lavrov, önceliklerinin o topraklarda yaşayan Ruslar olduğunu vurguladı. Lavrov, Antalya’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la da bir görüşme gerçekleştirdi.

Lavrov: Küreselleşme durdu

Öte yandan Lavrov’un oturumunun ADF’in düzenlendiği binanın alt katındaki küçük salonlardan birinde yapılması sonucunda kapasite aşıldı. Birçok kişi oturumu ayakta takip ederken bir grup insan içeri alınmadı. Söyleşiyi yapan gazeteci Alican Ayanlar’ın kalabalığa ithafen kendisine bir “diplomatik rock yıldızı” demesinin ardından “İnsanlar bunun eğlenceli olduğunu düşünüyorsa bırakın düşünsünler” dedi.

Lavrov söyleşi sırasında, “Bütün bu Avro-Atlantik yapılar başarısız oldu. Güvenlik ve istikrar sağlamayı başaramadılar. Başardıkları şey gerilime sebep olmak ve Avrupa’yı tekrar silahlandırmak. Avro-Atlantik toplumunun bütün odağı yeni bir savaşa hazırlanmakta. Almanya, Fransa ve Britanya buna liderlik ediyor” dedi. Rus bakan bunun devamında, “NATO, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dağılmalıydı” dedi.

Dünya ekonomisinin artık daha parçalı bir hale geldiğini belirten Lavrov, “Küreselleşmenin durduğunu” da söyledi: “Giderek daha fazla sayıda ülke, Batılı dostlarımızın, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri'nin on yıllardır teşvik ettiği küreselleşme ilkeleri doğrultusunda kendi geleceklerini kendileri belirlemek, adil muamele görmek, ekonomide, ticarette ve diğer alanlarda adil rekabet etmek istiyor. Herkes ikna olduğunda ise küreselleşme durdu ve gözlemlediğimiz şey dünya ekonomisinin daha parçalı hale gelmesi oldu”.

Çok kutuplu bir dünyanın Batı’yı da dışında bırakmayacağını ifade eden Lavrov, “Herkese yer var. Çin ve ABD’nin iyi ilişkilere sahip olmaması için bir neden görmüyorum. Aynı şekilde Rusya ve ABD’nin de. Neden herkes saygı görmesin ve ulusal çıkarlara neden anlayış gösterilmesin” diye konuştu.