Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 'Yenidoğan' çetesine ilişkin soruşturmanın 2023 yılının Mayıs ayında İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün Emniyet Müdürlüğü ile savcılığa ihbarıyla başlayan bir süreç olduğunu bildirdi. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Memişoğlu, burada günde 9 bin vatandaşa hastanede hizmet verildiğini söyledi.
Memişoğlu, ülkenin dünyanın en iyi sağlık hizmetlerini sunabilen altyapısı ve insan gücüyle dünyaya örnek olduğunu, özveriyle işini yapan sağlık çalışanlarının yanı sıra illegaliteye karışanların da bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Bu özveriyle görev yapan arkadaşlarımızın yanında geçmiş konuşmalarımda söylediğim gibi illegaliteye, yanlış uygulamalara izin vermeyeceğiz. Çünkü bu Türkiye'nin değeri. E-nabız olsun, sağlık hizmetleri olsun, sağlığın Türkiye'deki iyi uygulamalarının dünya tarafından belirtilmesi olsun, Türkiye'nin değeri. Maalesef Türkiye'nin bu değerlerine saldırılar oluyor. Bu konuda biz her türlü önlemi alıyoruz. İllegaliteyle mücadelenin veya yanlış uygulamalarla mücadelenin, hele insanımızın hayatıyla ilgili yanlış uygulamaların hep peşinde olduk, peşinde olmaya devam edeceğiz."
"Her türlü cezayı ve her türlü önlemi almaktayız"
Kamuoyunun 'yenidoğan çetesi" denilen insanlık dışı bir organizasyonla meşgul edildiğine dikkati çeken Memişoğlu, bunların gerçekten canice ve kabul edilemeyecek şekilde olduğunu kaydetti. Memişoğlu, devletçe bunun her zaman peşinde olduklarını vurgulayarak, "Her türlü cezayı ve her türlü önlemi almaktayız. Belki kamuoyu bilmiyor. Bunu dezenforme edip yanlış imajla insanlara algı oluşturan arkadaşlar da bilmiyor olabilir. Bu, Mayıs 2023'te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün bir ihbarı, Mali Şube'ye, Emniyet teşkilatımıza ve savcılığa bildirmesiyle başlayan bir süreç." diye konuştu.
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne de konuyla ilgili teşekkürlerini ileten Memişoğlu, "Çeşitli dinlemeler ve organizasyonu tespit ve ispatıyla ilgili delillerle beraber bu süreçte malumlarınız daha önce de olduğu gibi suçlular veya suç istinat edilenler tutuklandılar. Bunların içinde bazı sağlık çalışanları olduğu gibi sağlık dışı çalışanlar da vardı. Aynı zamanda bununla ilgili hastanelerimize ve ilgili birimlere cezalar ve kapatma cezaları uygulandı. İkinci aşamada savcılık ve şu andaki adli süreç devam etmektedir" bilgisini verdi.
Olayla ilgili gereğinin yapıldığına işaret eden Memişoğlu, şunları belirtti: "Bu süreç, 2023'ün Mayıs ayından itibaren bütün devlet ve ilgili kuruluşların ve kurumların organizasyonuyla illegaliteyi engellemek ve gerçekten insanlarımıza zarar veren, verecek olan kişilere gerekli cezalandırmayı yapmak için hep beraber gece gündüz çalıştığımız bir süreçtir. Ama bu sürecin illegaliteyi yapan, insanlıktan nasibini almamış insanlarımızla gerçekten Türkiye'de sağlık hizmetini özveriyle sunan, gece gündüz çalışan, kendini insanlığa adamış sağlık çalışanlarımızın bir tutulmamasını özellikle istirham ediyorum."
"Genellemelere itibar etmemelerini istiyorum"
Sağlık Bakanlığı olarak her türlü illegalitenin yanı sıra insanların dert ve derman ararken bunu suistimal eden herkesle mücadele ettiklerini dile getiren Memişoğlu, "O nedenle kamuoyuna şunu özellikle belirtmek istiyorum: Türkiye'nin değerlerine, Türkiye'nin uygulamalarına, Türkiye'nin gerçekten başarılı olduğu alanlara saldırı şeklinde, genelleyerek yapılan bazı şeylere itibar etmemelerini, illegaliteyle geçmişten beri mücadele ettiğimizi, kötü uygulamaların veya gerçekten insanımızın canına, malına veya sağlık hakkına tecavüz edenlerle ilgili kesin ve istisnasız mücadele ettiğimizi bilmelerini istiyorum. Onun için biz sağlık çalışanları olarak elimizden geleni yapıyoruz. Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz." dedi.
"Cezalar uygulandı, daha da uygulanacak"
Memişoğlu bir gazetecinin hastanelere yönelik kapatma cezalarıyla ilgili sorusuna, "Uygulandı, birimlerle ilgili de uygulandı. Tabii bunun adli, hukuki ve savcılık süreçleri devam etmekte. Daha da cezalar uygulanabilir. Birim kapatılması oldu, cezalar uygulandı. Daha da uygulanacak. Adli süreçler devam ettiği için bu konuda çok fazla bir şey söylemek istemiyorum ama şunu bilin ki hepsinin gereği yapılıyor. Toplumda sanki bunlarla ilgili cezasızlık algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Böyle bir şey olmadığını özellikle ifade etmek istiyorum."
Ne olmuştu?
İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, ölen 10 bebek "maktul", 5 kişi "müşteki", Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü "suçtan zarar gören", 19 hastane ve sağlık şirketi "malen sorumlu" olarak yer aldı. Suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK'den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.
İddianamede "malen sorumlu" olarak yer alan hastane ve sağlık şirketleri: Özel Avrupa Şafak, Özel Bağcılar Medlife, Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Silivri Kolan Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Doğa Hospital, Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist, Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Doğamed Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ, Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, Güney Hastanesi Sağlık Hizmetleri LTD ŞTİ, Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi, Yonca Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi ile GMZ Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Ltd. Şti.
Soruşturmayı yürüten savcıya makamında ölüm tehdidi
Soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Y.E makamında ölümle tehdit edildi. Savcı Y.E. ile 30 Ağustos'ta önce telefonla sonra da makamında görüşen avukat A.A, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse savcıya yönelik suikast yapılacağı, ailesine zarar verilebileceği tehdidinde bulundu. Olaya ilişkin gözaltına alınan 8 şüpheliden 5’i tutuklandı, 3’ü adli kontrolle serbest bırakıldı.
Kaynak: AA