28 Haziran 2025, Cumartesi
Abone Ol Giriş yap
Advertisement
Haber Giriş: 24.01.2025 10:36 | Son Güncelleme: 24.01.2025 10:36

Bir keskin kalem, bir kırık gözlük: Uğur Mumcu'suz 32 yıl...

Gazeteci Uğur Mumcu'nun suikastla hayattan koparılmasının üzerinden tam 32 yıl geçti. Delillerin karartıldığı, soruların yanıtsız bırakıldığı suikast için kritik bir gelişme yaşandı. Umut Davası'nın 12 Mayıs'taki duruşmasında Mehmet Ağar tanık olarak dinlenecek
Gazeteci Uğur Mumcu
Gazeteci Uğur Mumcu
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült
email [#52C1F5] Created with Sketch. Her gün aynı saatte, en önemli gelişmeler e-posta kutunda! Şimdi ücretsiz üye ol, gündemi kaçırma!

Türkiye'nin sürüklendiği karanlığı aydınlatmak adına ömrünü adayan Gazeteci Uğur Mumcu'nun katledilişinin üzerinden tam 32 yıl geçti. Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara'daki evinin önünde aracına bindiği esnada patlayan bombayla hayattan koparıldı. Suikast'ın delilleri karartıldı, olaya dair sorular ise Mumcu'nun katledilişinin üzerinden geçen 32 yıla rağmen cevapsız kaldı. Türkiye'de araştırmacı gazeteciliğin mihenk taşlarından olan Mumcu'nun aracına bombayı koyan Oğuz Demir hâlâ firari. Suikasta dahli olanlar ise kocaman bir soru işareti olarak kaldı. 

Cumhuriyet gazetesinin 25 Ocak 1992 tarihli ilk sayfası
Cumhuriyet gazetesinin 25 Ocak 1992 tarihli ilk sayfası

Mumcu Suikastı

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde Ankara'nın Çankaya ilçesi Gaziosmanpaşa semtinde bulunan Karlı Sokak'taki evinden çıkarak, yolun karşısında bulunan "06YR245" plakalı Renault marka otomobiline bindi. . Saat 13:30 sıralarında önceden aracın altına konulan bombanın patlaması sonucu Mumcu, hayatını kaybetti. Suikastın ardından sokağın ismi Uğur Mumcu olarak değiştirildi. 

'Cinayeti çözmek namus borcu' dendi ama...

Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Uğur Mumcu suikastına dair yaptığı açıklamada, "Cinayeti çözmek namus borcumuzdur" demişti. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ise "O zaman bir tuğla çekin duvar yıkılsın" diyen Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'ya verdiği cevapla gündeme gelmişti.

Ağar'ın yanıtı şu şekildeydi: 

Yapamam. Onu da yapamam

 Bu cevabı duyan Güldal Mumcu'nun "Soruşturma için yeni bir ekip kurulmasını sağlayabilirsiniz belki" demesi üzerine ise Ağar'ın "Kusura bakma Güldal, yapamam" cevabını vermesi, Güldal Mumcu'nun "İçimden Geçen Zaman" isimli kitabında yer almıştı.   

Mumcu'nun aracına bombayı yerleştiren Demir'in firari olması nedeniyle devam eden "Umut Davası"nda Mehmet Ağar'ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Söz konusu karar, davanın 16 Ocak'taki duruşmasında alındı.

BBC Türkçe'ye konuşan davanın avukatlarından Turgut Kazan, Ağar'ın tanıklığının önemini "Türkiye'de 1993 ile 1996 yılları arasında birçok faili meçhul cinayet işlendiğini, Ağar'ın bu dönemlerde önemli görevlerde yer aldığını, Susurluk kazası sırasında içişleri bakanı olduğunu ve istifa etmek zorunda kaldığını" hatırlatmasıyla vurguluyor. 

Bir sonraki duruşma 12 Mayıs'ta görülecek.

Umut Davası

17 Ocak 2000 yılında İstanbul'un Beykoz ilçesinde Hizbullah örgütüne ait bir eve yapılan baskın, davanın temellerini oluşturuyor. Bunun da nedeni de baskında ele geçirilen belgeler.... Söz konusu belgelerde Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı'nın da aralarında bulunduğu 22 faili meçhul cinayete dair önemli bilgiler bulunmuştu. Bu belgelerin bulunmasını takiben "Uğur Mumcu Uzun Takip operasyonu" (UMUT) süreci başlatılmış oldu.

Operasyonda bir takım kilit isimlerin tutuklanmasının ardından "Umut davası" başladı.

Davada, sanıkların yasadışı Tevhid Selam Kudüs Ordusu ve İslami Hareket örgütleriyle bağlantılı oldukları ve İran gizli servislerinin yardımıyla cinayetler işlediği belirtildi.

2014'e kadar süren yargı süreçlerinde çeşitli sanıklar hapis cezalarına çarptırıldı.

31 Mart 2014 tarihli Yargıtay kararında, Tevhid Selam Kudüs Ordusu örgütünün,1988 ila 1999 yılları arasında Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu 18 ayrı saldırıyı gerçekleştirdiği, beş ayrı saldırının ise İslami Hareket örgütü tarafından düzenlendiği belirtildi. Bunun ardından firari sanık Oğuz Demir'in dosyası ayrıldı.

1971 doğumlu Oğuz Demir, Ankara'da 2000 yılındaki bir polis operasyonunda yakalanmak üzereyken kaçtı.

Firari olan Demir, arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alıyor.