Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl Hindistan'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nin ardından uluslararası basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
- 6 ay önce asrın felaketini yaşamış bir ülke olarak tüm imkanlarımızla Faslı kardeşlerimize yardıma hazırız.
- Bu seneki temamız tek dünya tek aile tek gelecek oldu. Çevre sorunlarını istişare ettik. İklim değişikliği biyolojik çeşitlilik özellikle de bunun kaybı, gezegen krizi etkisini daha fazla hissettiriyor.
- Orman yangınlarından sel felaketlerine kadar geniş bir yelpazede bunun yıkıcı sonuçlarını zaten görüyoruz. Dünyamızın ortak geleceğini etkileyen bu meselelerde elimizi taşın altına koyuyoruz.
- Paris İklim Anlaşması'na büyük katkı sağlayan bir ülkeyiz. Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz.
- Denizler mülteci mezarlığı oldu. Yerinden edilenlerin ülkelerine dönüşleri sağlanmalı. Açlıktan çocukların öldüğü, denizlerimizin hızla devasa bir mülteci mezarlığına dönüştüğü, savaşlar dolayısıyla milyonların evlerini terk ettiği, insan hayatının değersizleştiği bir dünyada hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz.
- Suriye'nin kuzeyini terörden temizleyerek insanları göçe zorlayan asıl nedenleri kaynağında ortadan kaldırıyoruz. 600 bine yakın Suriyeli güvenli, gönüllü şekilde vatanına geri döndü. İnşallah daha da artacaktır.
- Türkiye olarak biz daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Milli gelire oranla dünyanın en fazla yardım yapan ülkesiyiz.
- Tahıl meselesinde Rusya'yı dışlayan bir sürecin sürdürülebilir olma ihtimali çok düşüktür. Karadeniz'de sükuneti bozacak bölgede gerilimi tırmandıracak her türlü adımdan uzak durulması gerektiği kanaatindeyiz.
- Küresel gıda güvenliğine katkı için yakın zamanda Gıda Güvenliği Çalışma Grubunu toplayacağız.
- Polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakılması çok açık bir provokasyondur, nefret suçudur. Hiç kimse bizden buna sessiz kalmamızı bekleyemez.
- Ülkemizin teklif ve gayretleriyle, kutsal kitaplara saldırı, G20 bildirisinde de kınanmıştır. İnsanlığın ortak geleceği adına İslam düşmanlığının yükseldiği tüm ülkelerin, bu konuda artık daha kararlı politikalar izlemesi gerektiğine inanıyorum.
- Karabağ'da şu anda atılan bu adımlar, doğru adımlar değil. Bunu kabullenmek mümkün de değil. Nitekim AB üyesi ülkeler de bunu kabullenmiyor. Yarın büyük ihtimalle Sayın Paşinyan'la görüşmem olacak. Karabağ'ı sükunete davet etmekten başka çaremiz yok.
- Biden ile ayaküstü görüştük. Görüşmede F-16 konusu da gündeme geldi. F-16 konusunda maalesef dostlar işi alıyorlar, götürüyorlar 'İsveç de İsveç' diyorlar. Bu şekilde yaklaşım, bizi ciddi manada üzmektedir. F-16 konusunu İsveç'e bağlamaları doğru değil. Ben tek başıma karar verecek bir konumda değilim. Benim de kongrem var. Benim kongrem neresi? Türkiye Büyük Millet Meclisi. TBMM'de bu tür bir karar geçmediği sürece benim 'evet' demem mümkün değil.
- Bizi 50 yıldır AB üyesi ülkeler hep oyalamıştır, bugün de oyalıyorlar. Oyalasalar da oyalamasalar da Türkiye Türkiye'dir, biz yolumuza devam ederiz.
