Beştepe'deki toplantıda, iç ve dış gelişmeler detaylarıyla ele alındı. Enflasyonla mücadelede atılan adımların sonuçları değerlendirilirken Eylül ayında açıklanması beklenen Orta Vadeli Program ile ilgili çalışmalar da görüşüldü.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan noktalar şöyle:
BMBG'ne tepki: Fiziki müdahale kabul edilemez
- Bizim kimsenin toprağında, yeraltı ve yerüstü kaynağında gözümüz yok. Nasıl bir başkasının hakkına el uzatmıyorsak ülkemizin ve milletimizin hakkının yenilmesine de seyirci kalmıyoruz. BMBG askerlerinin KKTC'nin egemenlik alanındaki topraklara yönelik fiziki müdahalesi kabul edilebilir bir durum değildir. Pile köyünde yaşayan Kıbrıs Türk'ünün kendi topraklarına ulaşımını engellemek ne hukukidir ne insani. Barış Gücü gerek köylülere yönelik fiziki müdahalesi gerekse müdahale sonrası yaptığı talihsiz açıklamalarla tarafsızlığına gölge düşürmüştür. Bölgede gerilim maalesef yeniden tırmanmıştır.
Gıda arz güvenliği milli güvenlik meselesidir
- İklim değişikliği suretiyle sadece uzmanların tartıştığı bir mesele olmaktan çıkmış günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. İklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde atılan uluslararası adımların tamamında yer aldık. Yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Paris İklim Anlaşması'na 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedeflerimizle katkı veriyoruz. Daha temiz ve daha yeşil Türkiye için çalışıyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa 5'incisi, dünya 12'ncisiyiz. İklim değişikliğinden savaşlara kadar pek çok faktör gıda arz güvenliğini bir milli güvenlik meselesine haline dönüştürmüştü.
Su kullanımına yönelik uyarı
- Ciddi su stresi çeken bir ülke olarak kaynaklarımızı çok iyi kullanmak mecburiyetindeyiz. İnşa ettiğimiz barajlar ve sulama tesisleri sayesinde ülkemizin kullanılabilir su kaynaklarının önemli bir kısmını değerlendirme imkanına kavuştuk. 9 bin 585 tesis sayesinde baraj ve göletlerimizin depolama hacmini 50 milyar metreküpten 183 milyar metreküpe çıkardık. Kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığı su tüketiminde tasarruflu davranmaya davet ediyorum.
Ekonomik sorunları aşacak programımız mevcut
- Bu yaz sıcağında küresel krizlerin etkisiyle ülkemizi ve vatandaşlarımız bunaltan bir diğer husus da ekonomik sıkıntılardır. Ülkemizin son 10 yıldır maruz kaldığı siyasi saldırıya, terör örgütleri üzerinden organize edilen güvenlik tehdidine ekonomik tuzaklar eşlik etmiştir. Bu süreçte milyarlarca doların bilinçli şekilde piyasadan çekilmesi gibi nice oyunlar oynanmıştır. Seçim sonuçları beklendiği gibi çıkmayınca hevesler kursaklarda kalmıştır. Ama ortaya çıkan ekonomik yük pek çok dengeyi sarsmıştır. Türkiye'nin ekonomide sorunları vardır ama bu sorunları aşacak irademiz de programımız da mevcuttur. Son dönemde ekonomik göstergelerde yaşanan olumlu değişimlerin kalıcı olduğundan kimse şüphe etmesin.
Otomotivde balon sönmeye başladı
- Fırsatçılara karşı otomotiv piyasasında yaptığımız denetimler meyvesini vermektedir. Düzenlemelere karşı hareket edenlere 211 milyon lira para cezası uygulandı. Otomobil fiyatlarında balon sönmeye başladı. Farkı sektörlerde de aynı etkiyi göreceğiz. Farklı bahaneler öne sürerek milletimizin lokmasına kasteden açgözlülere mücadele edeceğiz.
- Önümüzdeki aylarda ücretlilerin gelirleri arasındaki dengesizliği azaltacak ilave önlemleri aşama aşama devreye alacağız. Ekonomide birinci önceliğimiz tüm vatandaşlarımızın refahını en üst seviyeye çıkarmaktır. Milletimizin alım gücünü eskisinin de üstüne çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Enflasyonu günlük hayattan çıkaracağız
- Bu sürecin sonunda enflasyonu vatandaşımızın günlük hayatından çıkaracağız. Tüm vatandaşlarımdan biraz daha sabırlı olmalarını, bize güvenmelerini, attığımız ve atacağımız adımlara destek vermelerini bekliyoruz. Her sıkıntının farkındayız, her serzenişi duyuyoruz. Türkiye'de bu sorunu çözebilecek azme, birikime ve güce sahip tek siyasi irade olduğumuzu biliyoruz.
- Daha kendi arasındaki sorunları bile çözemeyen eski masa ortaklarının insanımızın derdine derman olması elbette mümkün değildir.
- Bugünkü toplantımızda önemli kararlar aldık. Deprem bölgesine tahsis ettiğimiz 50 bin kişilik toplum yararına programların süresini 9 ay uzattık. Çadırlarda kalan hak sahibi vatandaşlarımızın tamamının konteynerlarına geçişini sağladık. Deprem konutlarının inşaası süratle devam ediyor.
- Özel sektör marifetiyle istihdamın canlandırılmasına yönelik müjdelerimizi yakında paylaşacağız. Depremde yıkılan şehirlerimizi eskisinden daha görkemli, güvenli hale getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.