11 Mayıs 2025, Pazar Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 11.11.2022 12:32 | Son Güncelleme: 11.11.2022 20:11

Davası ertelenen Ekrem İmamoğlu: Ben net olarak beraat beklerdim

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava 14 Aralık'a ertelendi. İmamoğlu "Ben net olarak beraat beklerdim ve bu mahkemenin bugün sonlanmasını beklerdim" dedi.
Davası ertelenen Ekrem İmamoğlu: Ben net olarak beraat beklerdim
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle başlayan yargılanmasına bugün İstanbul Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava ile devam edildi. Eski mütalaasını tekrar eden savcı, İmamoğlu’nun 4 yıl 1 aya kadar hapsini istedi. İki yıldan fazla bir ceza verilmesi halinde ‘siyaset yasağı’ ile karşı karşıya kalacak olan İmamoğlu ile ilgili karar 14 Aralık'ta görülecek davaya ertelendi. 

"Toplumun vicdanına sonsuz güveniyorum"

Başkan İmamoğlu, Fatih'teki Şehzadebaşı Camisi'nde kıldığı cuma namazının ardından, YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı dava hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Saat 11.30 itibarıyla hakkında görülen dava sürecinin başladığını hatırlatan İmamoğlu, davada erteleme kararı verildiğini söyledi. Bugün "ilginç bir gün yaşandığını" dile getiren İmamoğlu, "Duruşma esnasında elbette bugün hukukçularımızla değerlendireceğiz ama aldığım bilgiye göre mahkemenin hakimi, benim sözlerimin muhatabının Sayın Bakan olduğunu ısrarlı bir biçimde dile getirmiştir. Bu ısrarlı tarife rağmen savcının, en üst noktadan cezayla ilgili mütalaa bildirmesi ya da bir beyanda bulunması çok şaşırtıcıdır, üzücüdür. Bugün yaşananlar ve bugüne kadar olanlar toplum vicdanında bence yerini bulmuş, kararı verilmiştir. Ben toplumun vicdanına elbette sonsuz güveniyorum" diye konuştu.

"Mahkemenin bugün sonlanmasını beklerdim"

İmamoğlu, duruşmanın 14 Aralık'a ertelendiğine işaret ederek "Bugün elbette ki ben net olarak beraat beklerdim ve bu mahkemenin bugün sonlanmasını beklerdim. Yargı süreci devam ediyor. Mahkemeyle ilgili daha fazla bir beyanda bulunmak elbette istemiyorum ama son olarak şunu söyleyeyim; içeride ettiğim duayı burada vatandaşlarımızın huzurunda etmekten geri durmayacağım. Allah memleketimizi ve memleketimizin insanlarını, vicdan yoksunu ve ahlak yoksunu, adalet yoksunu insanların şerrinden korusun. Özellikle ifade edeyim ki adaletsizliğe, hukuksuzluğa uğrayan kim var ise hepsinin hakkında en yakın zamanda adalet ve hukuk yönündeki hususlar ve kararlar verilsin. Herkesin hukuka, adalete ihtiyacı olduğunu unutmamamız gerekiyor" dedi. "Devletin dini adalettir." sözünü de "kutsal" bulduğunu belirten İmamoğlu, yüce Türkiye Cumhuriyeti'nin yargısına, adaletine güvenmek istediğini ifade etti.

Süleyman Soylu'nun avukatı: Suç duyurusunda bulunduk

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun avukatı Uğur Kızılca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada, müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek bunun üzerine İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi. Kızılca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı dava öncesi, bazı gazetelerde yer alan haberler nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

"Süleyman Soylu davada taraf değildir"

Avukat Kızılca, "Özellikle bugün İstanbul ilinde görev ve yetki kötüye kullanılmak suretiyle bilboardlara hakaret ve gerçeğe aykırı bilgi içeren ayrıca adil yargılamayı etkilemeye yönelik afişler asılması nedeniyle aşağıdaki hususları bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunma zorunluluğu hasıl olmuştur" ifadesini kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı davada taraf olmadığını vurgulayan Kızılca, şöyle devam etti:

"Hukuka aykırı stratejinin sonucu"

"Adil yargılamayı etkilemeye yönelik teşebbüs eylemlerine konu olan dava, Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret etmesi nedeniyle açılmıştır. Bu dava açıldıktan sonra yargılamayı ve mahkemeyi etkilemeye yönelik hukuka aykırı bir strateji uygulamaya konulmuş, adliye içinde ve dışında kalabalık toplama, duruşma salonunda mahkemeyi etkilemeye yönelik provokatif davranışlarda bulunma, çarpıtma bilgilerle yazılar yazdırma, dezenformasyon içerikli haberler yaptırma, gelinen aşamada bilboardlara gerçeğe aykırı bilgi, hakaret ve iftira içerikli afişlerin asılması gibi hukuksuz yöntemlere başvurulmuştur. Yargılamayı etkilemeye yönelik bilboardlara asılan afişlerde davayla ilgisi olmayan bilgiler çarpıtılarak, dezenformasyon yapılarak dava dışı müvekkilimin bu davayla ilişkilendirmeye çalışılması yine bu hukuka aykırı stratejinin sonucunda olmuştur."

"Karar verme yetkisi seçim kurullarında"

İmamoğlu'nun, daha önce de kamu görevlilerine kameralar önünde hakaret ettiğini ve sonrasında suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarda bulunduğunu belirten avukat Kızılca, İmamoğlu'nun 4 Kasım 2019'da yaptığı basın açıklamasında, "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır…" ifadesini kullandığını anımsattı. Seçimlerde karar verme yetkisinin seçim kurullarında olduğunu, İçişleri Bakanlığı'nın böyle bir yetkisinin bulunmadığını vurgulayan Kızılca, bunun İmamoğlu tarafından da gayet iyi bilindiğini belirtti.

"Kişilik haklarına saldırıda bulundu"

Uğur Kızılca, İmamoğlu'nun, dava öncesi soruşturma kapsamında, 30 Haziran 2020 tarihli yazılı savunmasında, "YSK ve üyeleri yahut başka bir somut kişi hedeflenmemiştir. Hakaret kastı bulunmayan ve somut olarak bir kimseye yöneltilmemiş siyasi bir söylem herhangi bir suçun unsurlarını barındırmamaktadır" şeklinde beyanlara yer verdiğini aktardı. Avukat Kızılca, şunları kaydetti: "Ekrem İmamoğlu, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında dava açıldıktan sonra yapmış olduğu savunmada, Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret suçundan kurtulmak ve/veya daha az ceza almak amacıyla savunma taktiği olarak soruşturma aşamasında vermiş olduğu savunmadan farklı olarak bu kez İçişleri Bakanı olan müvekkilimi kastettiğini beyan etmiş ve duruşma sırasında müvekkilimin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur. Bunun üzerine Ekrem İmamoğlu hakkında tarafımızdan suç duyurusunda bulunulmuş olup, soruşturma halen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda devam etmektedir. Özetle Ekrem İmamoğlu hakkındaki şikayetimiz yargılandığı davanın duruşmasında müvekkilime hakaret etmesine ilişkindir.

"Suçtan kurtulmaya yönelik bir çaba"

Yargılandığı davanın duruşmasında suçtan kurtulmak için müvekkilime hakaret eden Ekrem İmamoğlu'nun, bu davanın duruşmasında müvekkilime hakaret etmesi nedeniyle yapmış olduğumuz şikayetten ve nihayetinde şikayetine konu olayın üzerinden ise yaklaşık 30 ay geçmesinden sonra müvekkilimin kendisini kastettiğini iddia ederek müvekkilim hakkında suç duyurusunda bulunması ise hiç şüphesiz suçtan kurtulmaya yönelik bir çabanın ve içinde kaldığı panik ve hezeyan halinin sonucudur. Yapılacak duruşma öncesi Ekrem İmamoğlu'nun suçtan kurtulmaya yönelik YSK üyelerini hedef almadığına dair savunması üzerinden yukarıda izah edilen gerçek durumu gözlerden kaçırmak, mahkemeyi etki altında bırakmak, kamuoyunu yanlış yönlendirmek amacıyla siyaset ahlakından yoksun yöntemlere başvurulması neticesinde bu basın açıklamasını yapma zorunluluğu hasıl olmuştur. Müvekkilimin kişilik haklarını ihlal eden ve mahkemeleri etkilemeye yönelik hukuka aykırı bu saldırılarla ilgili yasa yollarına başvurulmuştur."