İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, bugün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu TÜSİAD ile iktidar arasında tartışma yaratan açıklamalara ilişkin "TÜSİAD bunları söyleme hakkına sahiptir. Bence sorun bunları söylemek için çok geç kalmalarıdır. Kısa dönemli karlılıkları için uzun dönemli demokratik ve sosyal düzenin yıkılıp tarumar olmasını oturup beklemeleridir. TÜSİAD’ın hatası konuşmak değil, geç kalmaktır. Umuyorum ki cesaretle dile getirdikleri doğruların, cesaretle arkasında da dururlar" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu partisinin grup toplantısında soruşturmalar, gözaltılar, Kartalkaya faciası, TÜSİAD açıklaması gibi başlıklara odaklandı. Dervişoğlu'nun açıklamaları şöyle:
'Eski defterlerden yeni suçlular ilan ediliyor'
- "Gün geçmiyor ki yeni bir soruşturma başlatılmasın yeni tutuklamalar yaşanmasın. Gün geçmiyor ki Türk milletinin başına atanan kayyım ve onun istibdat rejimi, böl-parçala-yönet siyasetini uygularken, yeni iddia makamları ve medyasıyla, yeni suç isnatları, yeni suç uydurmalar ve yeni suçlular ilan etmesin."
- "Türk milleti iyi bil ve emin ol ki, aslında susturulan sensin. Senin dertlerin, acıların, yokluğun, yoksunluğun ve isyanlarındır susturulan. Ve susmanın nafile olduğunun bütün emareleri de apaçık gözler önündedir. Susarak daha da dibe çekilmek, daha da yaşanmaz hale gelen bir düzene mahkum zorlanmaktasın."
- "Çünkü gerçek tablo şudur: Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 142 ülke arasında 117'nci sırada yer almaktadır. Rakiplerimiz Honduras, Kongo, Gabon, Mali, Nijer’dir. Bu, ediğinden zehirlendiğinde, içtiğinden öldüğünde hesap sorulacak kimse olmaması demektir."
'Kendi gemilerini yüzdürmek dışında hiçbir kural tanımıyorlar'
- "Otele gittin yandın… Adamını bulup denetim raporunu iç edenler, yangın merdivenini ve alarmını ‘maliyetli’ diye yaptırmayanlar taammüden seni öldürdükleriyle kalacaktır demektir."
- "Deprem oldu, bina öldürdü… Kolonları kesenler, 7 yerine 17 kat dikenler, demirden, betondan çalanlar, çaldığıyla kalacak demektir. Nitekim 6 Şubat depreminde yıkılan binaların müteahhitlerin bu sahte gündem fırtınasında, tek tek salıverilmeleri de bundandır."
- "Sınava girdin, mülakatta elediler. Dükkan açtın mafyalar, çeteler çöktü. Madende işçisin, madenin denetimsizlikten çöktü. Çayırhan’da işçisin, madenine çöktüler, sanayide işçisin, zam vermediler, sendikalısın diye gözaltına aldılar, bir de üstüne emeğinin hakkını aradın diye sana ‘bir yevmiyelik adamsın’ dediler, yetmedi tutuklama kararı verdirdiler."
- "Kısaca, hukukun üstünlüğü yoksa zalimlerin üstünlüğü var demektir. Sorumlular asla hesap vermeyecek demektir. Suçlular, ceza görmeyecek demektir."
'Korktukları kendi suretleridir'
- "AK Parti Genel Başkanı'nın bitmeyen hasleti kendisi için aykırı bir ses duyduğunda, kendisi ve politikaları eleştirildiğinde onun tarafında bulunmadığınızı söylediğinizde ‘amanın darbeciler’ hezeyanına kapılmasıdır. Bu yüzdendir ki gazete ve televizyonlarını, eli çubuklu saray çığırtkanlarıyla, sosyal medyayı ve interneti ise, kraldan çok kralcı propaganda memurlarıyla doldurmuştur. İstiyor ki hepimiz onun gibi düşünelim, herkes hep onu desteklesin."
- "12 senelik Gezi olaylarından darbe senaryosu çıkartırlar. Bunu uydurtacak marifetli adamları da Bakan yapar."
'TÜSİAD’ın hatası konuşması değil, geç kalmasıdır'
- "Burada yanlış yok, aksine söylenecek daha çok şey vardır. Peki TÜSİAD bunları demek hakkına sahip mi? Tüzüğünde, ‘Rekabetçi piyasa ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma ve katılımcı demokrasi anlayışının benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşmasına katkı sağlamayı amaçlar’ diyor."
- "Bu tüzük, resmi kayıtlarda yer alıp, ilgili makamların denetiminden geçtiğine göre, TÜSİAD bunları söyleme hakkına sahiptir. Bence sorun bunları söylemek için çok geç kalmalarıdır. Kısa dönemli karlılıkları için uzun dönemli demokratik ve sosyal düzenin yıkılıp tarumar olmasını oturup beklemeleridir. Tek tek bir avuç insanın zenginliği, refah ve güvenliği değil, toplumun genel refah, güvenlik ve zenginliği, yani mutluluğu dikta rejiminden mi geçer diye sormak lazım."
- "85 kişinin değil, 85 milyonun zenginliği ihale, imar, inşaat, rant düzeninden mi geçer, yoksa girişim, mülkiyet ve ticaretin özgürce yapılması ve hukukla korunmasından mı? Hukuk olmayan yerde zenginlik, ekmek olmaz. Zengin-fakir demeden, Türkiye’nin sokaklarında, bankalarında ya da borsalarında güven varsa o ülke büyür ve zenginleşir. Aksi halde ne zengin zengin kalabilir, ne de mutlu mutlu kalabilir. TÜSİAD’ın hatası konuşmak değil, geç kalmaktır. Umuyorum ki cesaretle dile getirdikleri doğruların, cesaretle arkasında da dururlar."