Emniyet’in yeni parolası: Sokağa hakimiyet

Ülkede en kolay ulaşılan suç aletlerinin başında ruhsatsız silahlar geliyor kuşkusuz. Ruhsatsız silahtan kastım tabanca ve tam otomatik ateşli silah elbette.

Gün geçmiyor ki, ülkenin herhangi bir yerinde yaşanan olayda kullanılan ateşli silah, ruhsatsız çıkmasın.
Adam vurma, adam yaralama, soygun gibi kamu güvenliğini birinci dereceden tehdit eden olayların şüphelilerinde ruhsatsız silah veya silahlar yakalanıyor.

Havaya sıkılan, kimi zaman insanların ölümüne neden olan maganda kurşunları, genellikle ruhsatsız tabancalardan çıkıyor.
Keza suç örgütlerinde ele geçirilen ateşli silahların neredeyse tamamına yakını ruhsatsız. Kimi büyük çete operasyonlarında yakalanan silahlar arasında ruhsatsız ‘uzi’ler bile görülüyor.
Gelinen noktada adliyelerin emanetleri suçta kullanılıp el konulan ruhsatsız ateşli silahlarla tıka basa dolmuş halde...

Bir dönem mafyanın en çok itibar ettiği kaçakçılık türlerinden birisiydi silah kaçakçılığı.
12 Eylül öncesinde ülkenin belli başlı mafya gruplarının Doğu Bloku ülkeleri üzerinden silah kaçakçılığı yaptığı biliniyordu.
Günümüzde ise coğrafyanın da etkisiyle Doğu ve Güneydoğu sınırlarından yani, Suriye, Irak ve İran üzerinden silah kaçakçılığı yapılıyor.
Ve bu silahlar, deyim yerindeyse “peynir ekmek gibi” satılıyor her yerde.

Üstelik suçta kullanılmaz da kişinin üzerinde yakalanırsa, büyük bir cezası yok. Yürürlükteki mevzuata göre, üzerinde ruhsatsız silah yakalanan kişi, tutuksuz olarak yargılanıyor çoğunlukla. Aldığı ceza paraya çevriliyor. Sadece ateşli silaha el konuluyor.