Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen depremlerde Adıyaman'da 3 çocuğuyla enkaz altında kalan 35 yaşındaki anne Semra Özkolay'ın tedavisi Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesinde sürüyor. 12 saat enkaz altında kalan Özkolay, yaşadıklarını anlattı. Deprem sırasında bir çocuğunun yanında olduğunu, diğer ikisini de bulundukları odadan alarak binadan çıkmak istediğini belirten Özkolay, şunları anlattı:
"Çocuklarımla binadan kaçmaya çalışırken duvarlar üzerimize çöktü. Çocuklarımın ağlama seslerini duydum, benim de bacağım sıkışmıştı. O esnada, 'öldük, buraya kadarmış' dedim. Çocuklarımın orada ağlamaları beni bitirdi. Bir evladım yanımda, diğerleri diğer taraftaydı ama hepimiz enkazda sıkışmıştık. Çok kötü andı gerçekten, anlatılmaz yaşanır. Kendi canımdan geçtim, çocuklarımın orada ağlamaları beni bitirdi. Bir ara çocuğuma bağırdığımda ses gelmeyince 'herhalde cenazelerimiz çıkacak' diye düşündüm. Çocuklarımın da herhalde şuuru gitmişti, sesimi duyamıyorlardı. Yaklaşık 12 saat bu duygular içinde enkaz altındaydık"
"Kurtuluşumuzu mucize olarak görüyorum"
Ailesinin yaşadığı binanın yıkılmadığını, bu sayede kendilerini kurtarmaya geldiklerini ifade eden Özkolay, enkazdan, önce çocuklarının sonra da kendisinin kurtarıldığını söyledi. Adıyaman Devlet Hastanesinde ilk müdahalesinin yapıldığını dile getiren Özkolay, şöyle devam etti:
"Çocuklarım enkazdan çıkarıldığında birinin biraz ayağı ezilmişti. Diğerleri çok şükür atlattı. Benim ise bacağım uzun süre enkazda kaldığı için ezildi. Çıktığımda ilk düşüncem, 'herhalde ayağım kesilir' oldu. Kurtulduğumuza ise şükrediyorum, kurtuluşumuzu mucize olarak görüyorum. Bu iyileşmeyi beklemiyordum. Çünkü ayak komple gitmişti. Adıyaman'daki devlet hastanesinde ilk müdahalem yapıldıktan sonra uçakla Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesine getirildim. Bu hastanede de yoğun bakımda kaldım ve bir an yaşamayacağımı da düşünmüştüm. Öleceğimi hissettim ama yoğun bakımdan da çok şükür çıktım. Allah çocuklarımı korudu, çocuklar melektir"
Hastaneden taburcu olduktan sonra ilk aklına gelenin çocukları, annesi ve babası olduğunu dile getiren Özkolay, "Allah'ın verdiği bir felaketti, yaşadık. İsyan etmenin de anlamı yok. Bu olayı en kısa zamanda atlatmak ümidiyle milletçe birbirimize sarılalım. Her gün güneş doğuyorsa hayat devam ediyor. Güneş doğuyorsa bir umut vardır. Güneşin doğmasıyla insan hayatının güzelliğini daha iyi anlıyor." diye konuştu.
"Depremde keşke ailemin yanında olsaydım"
Hastanede eşinin başından ayrılmayan 35 yaşındaki baba Aytaç Özkolay da deprem günü işi nedeniyle Suudi Arabistan'da olduğunu belirtti. Deprem olduğunu öğrendiği an çok büyük üzüntü yaşadığını ve hemen eşi ve çocuklarının yanına gelmek istediğini ifade eden Özkolay, ilk bulduğu uçakla önce Kayseri'ye sonra Adıyaman'a geldiğini söyledi.
Mesleğinin tamircilik olduğunu ve yurt dışına 5 ay önce gittiğini ifade eden Özkolay, şöyle konuştu:
"Suudi Arabistan'da deprem haberini aldığımda iletişim de kopmuştu. Haber alamıyordum, o an dünyam başıma yıkılmıştı. En kötüsü o anda geliyor aklınıza. 'Her şey bitti hepsini kaybettim' diye düşünmüştüm. Türkiye'ye gelene kadar her şey bitti psikolojisiyle buraya geldim. Gerçekten zor, evlat ve eş bambaşka. Allah herkese sabır versin. Şu an eşimin sağlığı iyi. Çocuklarım da anneannesinde ve teyzeleri bakıyor. Ben eşimin yanında hastanedeyim. 'O günleri düşündüğümde keşke ben de onların yanında olabilseydim' diyorum. Bunun bende bir burukluğu var. Ölsek de kalsak da beraber olma duygusu var. Benim için en acısı ailemin yanında olamamaktı"
Kaynak: AA