15 Mayıs 2025, Perşembe
Haber Giriş: 30.04.2025 13:50 | Son Güncelleme: 30.04.2025 14:01

Erdoğan: Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li telef olup gidecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin grup toplantısında muhalefeti hedef aldı. Erdoğan, "Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri toksik muhalefet anlayışıdır" diye konuştu
Erdoğan: Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li telef olup gidecek
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şu şekilde:

  • Gazete manşetlerinden bize ve partimize ömür biçenler olmuştu. Nefesimizin kesileceğini iddia edenler çıkmıştı. Her defasında onları hayal kırıklığına uğrattık. 2025'i neredeyse yarıladık. 23 yıllık iktidarımızdan aldığımız kuvvetle geleceğe güvenle, heyecanla, umutla bakıyoruz. Günlük olayların hercümerci sizi aldatmasın. Sel gider kum kalır. Önemli olan milletimizle aramızdaki bağdır.
  • Siyasi beleşçilik muhalefetin tarzıdır. Bunlar ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir vizyonları, projeleri olmadığı halde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerde gördüğümüz gibi sandıkta tokadı yiyince milleti aşağılamaya başlarlar. Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan boş çuval gibi ayakta durmalarını görmek istemezler.
  • Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri toksik muhalefet anlayışıdır. CHP ülkenin en büyük muhalefet partisidir. Toplumun siyaset güvenini artırılmasında en az iktidar partisi kadar onlar da sorumludur. CHP'nin başındaki zata bakıyorsunuz FETÖ'cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf dedikodularla siyaset yaptığını sanıyor. Milli Eğitim Bakanımıza, Hazine ve Maliye Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza, yargı mensuplarımıza, emniyet güçlerimize saldırarak ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyor.
  • Kendi partisini ahtapot gibi saran rüşvetçileri, arsızları demokrasi kahramanı ilan ediyor. Yalancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak partisini ve ülkesini de utandırıyor. Nezaket hak getire, üslup deseniz berbat. Buradan şahsımız, kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza kullandığı ifadeleri CHP Genel Başkanı ve şürekâsına misliyle iade ediyorum. Kusura bakmasın biz ne kimseye hürmetsizlik ederiz, ne arkadaşlarımıza edepsizlik yapılmasına sessiz kalırız.
  • Kendince bize meydan okuyor. İnsan önce aynaya bakar, ölçer, tartar. Senin siyaset seviyen bırakın bizi, herhangi bir şehrimizin parti temsilcimizin fersah fersah gerisinde. Bir de kalkmış perişan haliyle Cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Önceki de kurmadık masa, eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Cumhurbaşkanı olacaktı şaibeli şekilde tarih oldu. Şimdi ne kapısını çalan ne de halini, hatırını soran var.
  • Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi izleyip göreceğiz. Eskiler, 'Keçiyi yardan uçuran bir tutam otmuş' derler. Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek.

"Şeffaf olacaklardı, bantçı oldular"

  • Bizim milletimize kazandırdığımız hizmetlerin zekatı, bu kişinin ömrü boyuncu elde ettiğini 10'a, 100'e, 1000'e katlar. CHP Genel Başkanı önce bizim mahalle temsilcimizin karşısına çıksın, sonra ona kulak kabartırız. CHP'de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmak mümkün değil. Güya şeffaf olacaklardı, bantçı olup çıkmışlar.
  • Biz siyasi rakibimiz olarak giderek dibe batan CHP'den şikayetçi değiliz. Biz sadece CHP'ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz. Karşımızda demokratik bir ülkeye yaraşır bir muhalefet olmadığı için sözümüzü doğrudan milletimize söylüyoruz.
  • Dünya gömlek değiştireceği zaman hadiseler sakınılmaz olurmuş. Küresel siyasette karşı karşıya olduğumuz tablo budur. Kuzeyimizde ve güneyimizdeki sıcak savaşları, sinsi oyunları takip ediyoruz. Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde vuku bulan her olay bir hakikati tekrar hatırlatmıştır. Bu gerçek de batının tüm dünyaya dayattığı sözde değerlerin bir illüzyondan, aldatmacadan ibaret olduğudur.
  • İtirazımız batının en başta Türkiye olmak üzere kendinden görmediği herkese sergilediği riyakarlığa, sahte gülücüğedir. Üretim ve hizmet altyapımızı 23 yıl boyunca güçlendirmekten, askeri ve siyasi konumumuzu sağlamlaştırmaya kadar kendi rotamızda ilerledik. Salgınla başlayan son süreçteki gelişmeler bize en sert eleştirilerin yöneltildiği bu stratejinin ne kadar isabetli olduğunu tekrar tekrar ortaya koymuştur.
  • Türkiye bir güven, huzur ve umut adası olarak yükselmektedir. Bu büyük kazanımı kimse gözden kaçırmamalı. Doğrudan veya dolaylı hiçbir meseleye bigane kalmıyor, gelişmelere yön veriyoruz. Bunu yaparken ilk sıraya Türkiye'nin güvenliğini, milletimizin huzurunu, milletimizin beklentilerini koyuyoruz.
  • Terörsüz Türkiye projesini de Suriye'deki gelişmeleri de Akdeniz'deki çekişmeleri de ekonomideki hassasiyetleri de böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz. İnsanımızı ilgilendiren her hususta aynı şekilde ilerliyoruz.
  • Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekarlığın partisi, kimliği olmaz. İstanbul'da başka yerde olsun, ortada bir deli Dumrul düzeni varsa, yargıdan göz yummasını kimse bekleyemez. Milletin hakkını, hukukunu savunmak hepimizin görevidir. Hukuk devleti ilkeleri içinde hesap sorulması boynumuzun borcudur. Devletin ve milletin bekası için üstlendiğimiz sorumluluklar ve aldığımız riskler ile kendi siyasi hesaplarıyla karıştıranlara yanıt vererek kaybedecek vaktimiz yok.

"CHP Genel Başkanı depremden 5 gün sonra İstanbul'un yolunu hatırladı"

  • Son İstanbul depremiyle önemi bir kez daha idrak edilen kentsel dönüşüm konusunda benzer hazırlık içindeyiz. İstanbulluların canlarını, mallarını kifayetsiz muhterislere bırakamayız. 23 Nisan'dan bu yana verdiğimiz mücadele ile bunu bir kere daha ortaya koyduk. İstanbul'u ağzından düşürmeyen CHP Genel Başkanı depremden 5 gün sonra şehrin yolunu hatırlamıştır. Onu da patronundan talimat almaya gitmiştir. İstanbul'un üzerine düşen beceriksizliğin, umursamazlığın devam etmesine gönlümüz razı değil. Şayet kesintiye uğratılmasa, bizim İstanbul'da başlattığımız kentsel dönüşüm çalışmalarıyla 600 bin konut sahiplerine teslim edilecekti. 1,5 milyon konutun yenilenmesine doğru ilerleyecektik. İş yapmak yerine şov yapanlar yüzünden yüreğimiz ağzımıza geliyor.
  • İstanbul başta olmak üzere 81 vilayetimizin hepsini depreme karşı dayanıklı hale getirmek için canla başla çalışıyoruz. Son 23 yılda TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 547 bin konut ürettik. 3,7 milyon dönüşüm ve sosyal konut inşa ettik. Sahada 1 milyon konutun dönüşümü devam ediyor.
  • İstanbul depreminde daha iyi yollar, otoyollar ve köprülerle ulaşım altyapısını güçlendirdik. Millet bahçelerimizin deprem anında ne kadar hayati rol oynadığı bir kez daha anlaşılmıştır.

"Kentsel dönüşümde ideolojik takıntılarla uğraşacak vaktimiz yok"

  • Depreme hazırlık ve kentsel dünüşüm çalışmalarımız sosyal konutlarla sınırlı değil. İstanbul'a 141 milyar lira tutarında dönüşüm, sosyal konut başlığında yatırım yaptık. Yeni bir kararı devreye alıyoruz. Yarısı Bizden kampanyasında destek tutarlarını artırıyoruz. Hibemizi 875 bin lira taşınma desteğini 125 bin liraya çıkarıyoruz. İstanbul'da destek miktarını 1,875 bin liraya getiriyoruz. İşyerleri için hibe desteğini 437 bin liraya, kredi desteğini de 437 bin liraya yükselitiyoruz. İşyeri dönüşümü için 1 milyona yükseliyor.
  • Kentsel dönüşüm konusunda kimsenin ideolojik takıntılarıyla uğraşacak vaktimiz yok. Yapı stoğumuzun yenilenmesi bizim için vazgeçilmez, ertelenemez bir meseledir. Kendileri lüks villalarda oturup rantsal dönüşüm diyerek güvenli bir yuvaya kavuşmasını engelleyenlerin şımarıklıklarına katlamayız.
  • Sadece binaların dönüşümüyle şehirlerin dönüşmeyeceği malumdur. Kentsel dönüşümü kentsel gelişim anlayışıyla ele almamız gerekiyor. Daha büyük acılar yaşamadan 86 milyon olarak el ele verecek, bütüncül bir planlama ile süreci yöneteceğiz. Tüm siyasi partilerin, kurum ve kuruluşlarını bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum.
  • Depremin ilk anından itibaren bakanlarımızı, bürokratlarımızı, teşkilatımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Çevre illerden İstanbul'un yardımına ulaşan yerel yönetimleri kutluyorum.