
Yazıya geçen ilk hikaye
Peki nedir Gılgamış’ın önemi? Günümüzden yaklaşık 4 bin 300 bin yıl, Yunan destanı İlyada’dan da 1500 yıl önce anlatılıp yazıya aktarılmış Gılgamış Destanı insanlığın bilinen ilk yazısal ürünü ve başyapıtı. Destanda adı geçen Gılgamış, M.Ö. 2300 civarında yaşamış. Yarı efsanevi biri. Annesi Ninsun isimli bir tanrıça, babası ise bir şeytan: Lilla. Bu yüzden üçte biri insandan üçte ikisi tanrıdan yaratılmış. Bağdat ile Basra arasındaki ilk Sümer yerleşimlerinden Uruk’un kralı. Bu şehir göktanrı An ve eşi Inanna adılmış Eanna Tapınağı ile meşhur. Hikaye aslında çok basit. En yakın arkadaşı Enkido ölünce Gılgamış, bir gün bunun kendi başına da geleceğini anlar ve sonsuz yaşamın peşine düşer. Söylentiye göre Şuruppak kentinin kralı Utarapiştim (semavi dinlerdeki Nuh) bu sırrı bulmuştur.
Hitit tabletleri
Sümerler’in Gılgamış adının çevresinde yarattıkları bu hikayeler M.Ö. 2000 yılında o dönemde yörenin ağırlıklı dili olan Akadcaya aktarılıyor. Bu çeviri MÖ 1600’lerde yeniden düzenleniyor. M.Ö. 1200 civarında da Uruklu Sin-lekke-unninni isimli bir ozan tarafından bir bütün haline getiriliyor. Bu ozanın adı Asurluların ay tanrısı Sin’den yola çıkıyor ve “Ey Sin, yakarışlarımı kabul et” anlamına geliyor. Destan, kil tabletlerin ön ve arka yüzlerine üçer sütun olmak üzere altı sütunda yazılmış. Her sütun 50 dize, her tablet 300 dize içeriyormuş. Destanın yazıldığı 12 tabletin her birinden 10’ar-12’şer kopya yapılıyor ve bilgiyi güvence altına almak için çevre illerin ve komşu ülkelerin kitaplıklarına gönderiliyor. 19’uncu yüzyılda kazılar yoğunlaştıkça Mezopotamya’nın Nippur, Asur gibi ören yerlerinde, Filistin’in Megiddo kentinde ve de ülkemizde Çorum iline bağlı eski Hitit başkenti Hattuşa’da (Boğazköy) yeni tabletler bulunuyor. Bu tabletler Asurlular’ın komşularına hediye olarak yolladıkları olmalı. “Hititler’in Mezopotamya’ya gidip oradaki kültürü Anadolu’ya getirmek gibi bir amaçları vardı. Gittiler de. Hem kültürü hem de yazısını Hattuşa’ya getirdiler. Babil’in tanrı isimlerini, Sümer tanrı isimlerini de aldılar ve kendi zengin kültürlerini oluşturdular. Hattuşa arşivinde pek çok hikayeyi bulmak mümkün. Hititçe, Akadca kopyalar var. Bu metinlerden birisi de Gılgamış” diyor İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Hititoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Meltem Doğan Alparslan: “1906 yılında Müze-i Humayun müdürü Osman Hamdi Bey’in Hititler’in başkenti Hattuşaş’ı buldukları kazılarda ortaya çıkan pek çok çivi yazısı tableti arasında Gılgamış tabletleri de vardı. Bugün bu tabletlerin bir bölümü Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bir bölümü ise İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde yer alıyor.”Bizdekiler sergilenecek
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Yusuf Kıraç, Hattuşa tabletlerinin büyük bir kısmının müzelerinde olduğunu söylüyor. Müzenin 100’üncü yılını kutladıkları bu yıl 24 farklı etkinlik yaptıklarını da ekliyor. Etkinliklerde özellikle depolarında yer alan ve görülmeyen eserleri sergileyen müzenin önümüzdeki günlerdeki planlarından biri de Gılgamış tabletlerini sanatseverlerle buluşturmak. Diğer yandan şu anda restorasyondaki İstanbul Arkeoloji Müzesi yetkilileri de depolarında yer alan Gılgamış tabletleri için de sergileme alanları açacaklar. Müze müdürü Rahmi Asal, “Yenilenen müzemizde Gılgamış tabletleri gibi değerli eserlerin sanatseverlerle buluşması için hazırlıklarımız sürüyor” diyor.ABD’nin iade ettiği tabletin yolculuğu
Hikaye, ABD’li bir antikacının 2001’de Londra’da Ürdünlü sikke satıcısı Hasan Rihani’nin topladığı çivi yazısı tabletleri incelemesiyle başlıyor. • ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003’te antikacı Rihani ailesinden ‘kirle kaplı ve okunamaz’ haldeki tableti satın alıyor. Postayla ABD’ye gönderilen tablet temizlenince ‘rüya tableti’ ortaya çıkıyor. • 2007’de antikacının 1981’deki bir müzayedede sattığı tablet, daha sonra defalarca alınıp satılıyor. Ta ki Londra’da adı açıklanmayan bir müzayede evinin (Christie’s olduğu basına yansıdı) eline geçene dek. • Hobby Lobby tarafından 2014’te müzayede evinden özel satış yoluyla alınan ve bağlantılı olduğu Oklahoma’daki İncil Müzesi’ne verilen tablete, Eylül 2019’da federal ajanlar el koyuyor. Ve 3 yıl sonra tablet evine dönüyor.Üç din için de neden çok önemli?
