Turgay Noyan - Amatör Denizci / Konuk Yazar
Sayın Bakanım Ali Yerlikaya, Bu mektubu göreve geldiğinizden bu yana yaptığınız olumlu icraatlarınızdan cesaret alarak yazıyorum. Ayrıca Basın Konseyi üyesi bir gazeteci olarak Gaziantep ziyaretimizde konuğunuz olmuş, şehrin valisi olarak sizi bizzat tanıma onuruna erişmiştim.
Öncelikle şunu en başta belirtmeliyim ki, bu mektubu size yazmamın tek nedeni ülkemizin cennet köşelerinden bir bölümünün daha, şöyle veya böyle doğal halinden çıkartılmasına engel olmaktır. Yaşı 80’i bulmuş sade bir vatandaş olarak da herhangi bir beklentimin olmadığını vurgulamalıyım.
Sayın Bakanım, geçtiğimiz aylarda ülkemizin en bakir, en güzel koylarından bir bölümünün Polis Özel Harekat Birimi’ne tahsis edilerek kapatılacağı, buraların dalış, atış eğitimi için kullanılacağı basında ve televizyonlarda yer aldı.
Sayın bakanım orman arazisi içinde atış, kapalı koyda dalış (hem de tek değil beş koyda birden) pek doğru bir hedef gibi görünmüyor. Yıllarca dalış hocalığı yapmış, üstelik polis teşkilatımıza eğitim veren Türk Balıkadamlar Kulübü’nün bir hocası olarak bu eğitim için beş koyun birden kapatılmasının değil, bir tekinin bile kapatılmasının gerekli olmadığını biliyorum. Çok çok oralardan birine bir iskele yaparsınız, bir de tekne koyarsınız olur biter.
Gökova’nın bakir yerleri
Belki burada hedeflenen emniyet birimlerimiz için dinlenme tesisleri olabilir ki buna da prensip olarak karşı değilim. Elbette en zor görevlerde bulunan emniyet mensuplarımızın aileleri ile bütçelerini sarsmayacak bir yerde tatil yapmaları haklarıdır. Ama bunun illa bakir bir koyun içine yapılması şart mıdır?
Ayrıca Orman ve Tarım Bakanlığı’ndan ön izni alınmış olan bölge Armonika Koyu’ndan Balıkaşıran’a kadar (Balıkaşıran dahil) Gökova Körfezi’nin en el değmemiş bölgesidir. Üstelik el konulmaya kalkılan koylardan sadece bir tek Büyük Çatı’ya bir orman yolu ile ulaşım vardır. İnsanların Körmen’den sonra doğuya gittiklerinde hastasını, acil yardım isteyen birisini ulaştırabilecekleri başka bir yol dolayısı ile koy da yoktur.
Ayrıca sayın bakanım, balık mevsiminde Hisarönü’ndeki, Bozburun’daki balıkçılar teknelerini traktörlerle Bencik’ten Büyük Çatı’ya getirip av mevsimini orada geçirirler. Çünkü Knidos Burnu’nu geçmek hem çok masraflıdır, hem de çok riskli…
Olayın yat turizmini ilgilendiren bölümünü de vurgulamalıyım. Başta Büyük Çatı olmak üzere bu koylar, hem kötü havada sığınılacak yerlerdir, hem de charter tekneleri için en önemli lokasyonlar arasındadır.
Meşhur antik Karya Yolu da buralardan geçer ve turizmin önemli yürüyüş yollarından biridir. Trekking için hatırı sayılır sayıda turist buralara gelir. Marmaris, Hisarönü yangınlarından sonra arıcıların kovanlarını bu civara getirmelerinden bahsetmiyorum bile.
Sivillere kapatılır...
Resmi bir kamp ya da eğitim tesisi, beraberinde mutlaka buraların sivillere kapatılmasını da getirecektir. “Zaten buralar bize tahsis edildi” diye gelen resmi görevliler de balıkçılara hemen teknelerini bu koylardan çıkartmalarını söylemişlerdir. Sayın bakanım, bu söylediklerimin doğruluğunu çok kısa bir sürede tespit edebileceğinizi biliyorum. Ama keşke vaktiniz olsa da ifade etmeye çalıştığım şeyleri, o cennet köşeleri kendi gözlerinizle görebilseniz. İmkan olsa da, bendeniz bütün bunları size yüz yüze arz edebilseydim. Gereğini yapacağınız umuduyla saygılarımı sunar, görevinizde başarılarınızın devamını dilerim.
