07 Ağustos 2025, Perşembe
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 17.07.2025 21:44 | Son Güncelleme: 17.07.2025 21:50
Makaleyi sesli dinle • 4:35

İmamoğlu'ndan MHP ve DEM Parti'ye çağrı: Siyasi çıkarları için süreci fırsat gören akıldan kendinizi ayrıştırın

Tutuklu İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından Terörsüz Türkiye sürecine dair dikkat çeken bir açıklama yaptı. İmamoğlu "CHP her sürecin tam merkezindedir, siyasi çıkarları için süreci fırsat gören akıldan kendinizi ayrıştırın" ifadelerini kullandı
İmamoğlu'ndan MHP ve DEM Parti'ye çağrı: Siyasi çıkarları için süreci fırsat gören akıldan kendinizi ayrıştırın
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

CHP'nin Türkiye'nin birinci partisi olarak her sürecin tam merkezinde olduğunu ifade eden İmamoğlu "'Terörsüz ve Demokratik Türkiye' yolunda DEM Parti'ye ve bu sürecin yolunu açan MHP'ye özellikle seslenmek istiyorum. Bu süreci kendi ikballeri ve siyasi çıkarları için bir fırsat olarak gören akıldan kendinizi ayrıştırmalısınız. Zira ana muhalefet partisini; cezaeviyle, operasyonlarla, iftiralarla ve davalarla susturmaya çalışan bir irade asla kazanamayacaktır" dedi. 

İmamoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Aziz Milletim;

Mensubu bulunmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi, tarihsel tutarlılık içerisinde, savaşların, terörün ve terörden beslenenlerin her daim karşısında olmuştur. Bizler barışın yanındayız ve olmaya devam edeceğiz. "Yurtta barış dünyada barış” bizim vazgeçilmez ve ebedi prensibimizdir.

Ülkemize büyük bedeller ödeten, binlerce vatandaşımızın canına mâl olan, kahraman ordumuz, emniyet ve jandarma mensuplarımızın şehadetine sebep olan terörü reddederken, siyasi mücadelemizin her anında sivil ve barışçıl siyaseti savunduk.

SHP'den CHP'ye bizim yolumuz, Türk-Kürt memleketimizdeki bütün vatandaşlarımızın demokratik, adil, müreffeh ve özgür bir hayat yaşaması için yürünmüş bir yoldur. Tarihimiz, terörün değil, sivil ve barışçıl siyasetin güçlenmesi yolunda attığımız adımlarla doludur.

Bu sebeple, Türkiye'de barış ve huzur ortamının güçlenmesine katkı sağlayacak her girişim, bizim en doğal şekilde bir aktörü ve koruyucusu olacağımız girişimlerdir. Bunu yalnız ana muhalefet olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran parti olmanın verdiği göreve sahip çıkarak gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

Terörün bitmesi adına başlatılan süreç siyasetçilerden ve partilerden daha büyüktür

Bir hususun altını net bir biçimde çizmek istiyorum: Terörün bitmesi adına başlatılan süreç siyasetçilerden ve partilerden daha büyüktür ve topyekûn milletimizin geleceği adına, milletle birlikte yapılmalıdır. "Terörsüz ve Demokratik Türkiye" ülkemizin demokrasi, adalet ve refaha kavuştuğu bir sürece dönüşmelidir. Ancak demokrasiyi ve adaleti temel alan bir süreç geleceğimizin teminatı olabilir.

Bu süreç kibirle, dışlayarak, kutuplaştırarak değil; şeffaf, kapsayıcı ve birleştirici bir tutum ve tavır ile yürütülmelidir.

Yıllardır Türkiye'ye kaos, kriz ve baskı siyaseti uygulayan, milletimizi ayrıştıran, nefret dilinden sakınmayan ve dönemsel çıkarlarına göre hareket eden iktidar, ne ucuz bir siyasetle bizi bu sürecin dışında bırakabilir ne de milletimizin duygularını istismar edebilir.

Türkiye'nin birinci partisini yok sayanları, millet de yok sayar. İstedikleri kadar CHP'yi dışarıda bırakmaya çalışsınlar, Türkiye'nin birinci partisi CHP, devletimizin kurucu değerlerinin ve geleceğinin en büyük teminatı olarak her sürecin tam merkezindedir.

MHP'ye özellikle seslenmek istiyorum

"Terörsüz ve Demokratik Türkiye" yolunda DEM Parti'ye ve bu sürecin yolunu açan MHP'ye özellikle seslenmek istiyorum. Bu süreci kendi ikballeri ve siyasi çıkarları için bir fırsat olarak gören akıldan kendinizi ayrıştırmalısınız. Zira ana muhalefet partisini; cezaeviyle, operasyonlarla, iftiralarla ve davalarla susturmaya çalışan bir irade asla kazanamayacaktır. Milletimiz, tüm dünyaya nâm olmuş sabrı, adaleti, vicdanı ve ahlakıyla bu tür müdahalelere cevabını önümüzdeki ilk seçimde sandıkta verecektir.

"Terörsüz ve Demokratik Türkiye" yolunda TBMM çatısı altında kurulacak komisyonda atılacak adımlar, hepimizin ortak iradesiyle gerçekleştiği müddetçe milletimiz tarafından kabul görecektir. Söz konusu komisyonun bu önemli sürece katkı verebilmesinin temel şartı, çalışma usulünün TBMM'de temsil edilen tüm partilerin öneri ve taleplerinin dikkate alınarak çoğulcu bir bakış açısıyla belirlenmesidir.

Bugün bizlere düşen, bu topraklarda kardeşçe, özgürce ve onurluca bir yaşamı inşa etmektir. Bu yol zorlu olsa da inancımız tam, irademiz sağlamdır.

Çünkü biliyoruz ki, bu memleket hepimizin...Tıpkı büyük şair Nazım Hikmet'in söylediği gibi:

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim...

Kapansin el kapıları, bir daha açılmasın,

Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim...

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...