25 Temmuz 2025, Cuma
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 11.07.2025 19:32 | Son Güncelleme: 11.07.2025 19:45
Makaleyi sesli dinle • 6:44

İmamoğlu'nun 'Büyükçekmece' davasında yine mütalaa verilmedi

Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili açılan davanın duruşması Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Bu duruşmada da savcı mütalaasını açıklamadı, dava 24 Ekim'e ertelendi
İmamoğlu'nun 'Büyükçekmece' davasında yine mütalaa verilmedi
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Halen Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde bir ihaleyle ilgili yargılandığı davaya Büyükçekmece 10’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yeni bir hakimle devam eden duruşmada İmamoğlu’nun avukatları Kemal Polat ile Nusret Yılmaz, savcının mütalaasını vermesini istedi ve müvekkilleri hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini savundu. Hakim, dosyası halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bulunan davayla ilgili savcıya mütaalasını hazırlaması için süre vererek duruşmayı 24 Ekim’e erteledi. Karar adliye önünde tepkiyle karşılandı. “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” şeklinde slogan atıldı.

"Dava, hukuk fakültelerinde okutulması gereken bir durum aldı"

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da adliye önünde; ertelenen duruşmanın ardından açıklamalarda bulundu. Büyükçekmece Adliyesine adalet aramaya geldiklerini ifade eden Günaydın; şunları dile getirdi: “Aslında kalmayan adaleti aramaya geldiğimizi söylemek çok daha doğru olur. Çünkü Büyükçekmece'de 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan bu davanın özeti, ‘bir dava nasıl görülmemelidir’ şeklinde tüm dillere çevrilerek tüm dünyadaki hukuk fakültelerinde okutulması gereken bir durum almıştır. Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un seçilmiş belediye başkanıyken tutuklanmıştır, bizim cumhurbaşkanı adayımızdır ve önü bu davalarla kesilmeye çalışılıyor. Bakın bu dava üzerinden özetlemeye gayret edeyim. Ekrem Başkan 2014'te Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildi ve bu görevi 2019'da Büyükşehir Belediye Başkanı olana kadar sürdürdü. Eğer Büyükşehir Belediye Başkanı olmasaydı ya da cumhurbaşkanı adaylığı sürecinin en güçlü adayı olmasaydı, Başkan'ın 2014'te yaptığı ihaleleri kimse dönüp incelemeyecekti. Döndüler 2014 yılında yapılmış 250 bin TL'lik kültür işleri ihalesinde bir sorun olduğuna ilişkin bir süreç başlattılar. Danıştay 2020 yılında soruşturma izni vermeyerek süreci hukuken bitirdi. 2023 yılında iddianame düzenlediler. Yani ihaleden tam 9 yıl sonra iddianame düzenlediler ve duruşmalar başladı.

‘Savcı mütaala vermiyor”

“Bugün 10'uncu duruşmayı bitirdik. Arkadaşlar bu duruşma aslında 2 Ekim 2024 tarihinde yani 5'inci celsede bitmişti. Çünkü dosyaya giren iki ayrı bilirkişi raporu kamu zararı olmadığını ve Ekrem Başkan'ın da bir dahlinin olmadığını açıkça bilimsel kanıtlarla ortaya koymuştu. O celsede, yani 2 Ekim 2024'te hakim döndü savcıya "mütalaanız hazır mı?" dedi. Savcı "mütalaam hazır değil, süre istiyorum" dedi. 20 Kasım 2024'e süre verildi. 20 Kasım'da hakim yeniden savcıya döndü ama savcı yerinde yoktu. Çünkü savcı rapor almıştı. Arkasından 8 Ocak 2024 tarihli duruşmaya gelindi. Hakim yeniden savcıya döndü. Savcı dedi ki: ‘Hiç alakası olmayan bir dosyayla irtibatını araştırıyorum, yeniden süre istiyorum’ dedi. Bu çerçevede 11 Nisan tarihine yeniden süre verildi ve savcıya mütalaasını hazırlaması için son kez süre verildi. 11 Nisan 2025 tarihli duruşmadan bir gün evvel sevgili arkadaşlar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yazı yazarak Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nden dosyanın aslını istedi. Bir Cumhuriyet başsavcılığı neden dosyanın aslını ister? Hakim dosyayı gönderdi ama 11 Nisan 2025 tarihli duruşmayı açarken dedi ki: "Her ne kadar dosyayı göndermiş olsak da UYAP üzerinden tüm belgeleri indirdik ve bir gölge dosya oluşturduk. Mütalaanızı bekliyoruz’ dedi. Savcı; ‘Dosya gitti, ben mütalaa vereme’" dedi. Onun üzerine hakim dedi ki: ‘Mütalaa almadan bu duruşmayı bitirebilmek mümkün değildir. Yargıda hedef süre, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi uyarınca ben bu dosyayı mevcut savcıdan alıyorum, Büyükçekmece Savcılığı’na gönderiyorum, Büyükçekmece Savcılığı’nın gölge dosya üzerinden mütalaa vermesini bekliyorum’ dedi ve duruşmayı 11 Temmuz 2025 tarihine, yani bugüne erteledi.”

“Hakim Diyarbakır’a sürüldü”

‘O arada ne oldu biliyor musunuz arkadaşlar? O arada hakimin tayini Diyarbakır'a çıktı. Yani 4 celsedir mütalaa isteyip de mütalaa alamayan hakim, Büyükçekmece'den Diyarbakır'a ben diyeyim tayin edildi, siz deyin sürüldü. Bugün karşımızda bir geçici hakim var ve bugün karşımızda bir başka savcı var ve bize hâlâ diyorlar ki: Gölge dosya üzerinden mütalaa vermek mümkün değildir, dolayısıyla dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından dönmesini bekliyoruz. Soruyor avukat arkadaşlarımız: Bu dosya ile orada ne yapıyorlar ve bu dosyanın buraya dönmesi için bir olası tarih var mı? Yok. Ekrem Başkan'ın hiç yargılanmaması gereken bir davada beraat etmesi zorunluluk haline gelince, dosyayı kaçırarak, mütalaa vermeyerek, mütalaa verecek makamlar arasında tenakuz yaratarak bu dosyayı olabildiğince sürüncemede bırakmaya çalışıyorlar. Biz bunun adına adalet demiyoruz.

Dosyadaki makul yargılanma süresini, yani yargılamadaki hedef süreyi iki katından fazla aştınız, 900'üncü günlere doğru yaklaşıyorsunuz. Kimin umurunda? Adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi kimin umurunda? Savcı mütalaa vermediği için Hakimler Savcılar Kuruluna şikayet ediyoruz. Brütüs gibi oturuyor ama mütalaa vermiyor, görevini yapmıyor diyoruz. Bu sefer Hakimler Savcılar Kurulu kapı duvar, kör ve sağırı oynuyor. Kör ve sağır olsa bile duyma organıyla ve vicdanıyla bir karar vermesi lazım, onu da vermiyor.

‘Siyaset adliye koridorunda dizayn edilmez"

Ben buradan haykırıyorum: Siyaset adliye koridorlarından, emniyet koridorlarından dizayn edilemez. Ekrem İmamoğlu'nu tutuklayarak, itibar suikastı yaparak vatandaşın gönlündeki yerini oradan kopartamazsınız. Bugün Ekrem Başkan'ın bir saat evvel yanındaydım. Burada bizi izleyen herkese ve tabii ki tüm halkımıza çok selamları, saygıları var. Zeydan Başkan'la beraber olanı biteni yürekleri açık bir şekilde izliyorlar. Tüm tutuklu belediye başkanlarımıza, yardımcılarına, bürokrat arkadaşlarımıza buradan bin selam olsun. Direnme devam edecek, mücadele devam edecek; bu topraklara adaleti ve demokrasiyi eninde sonunda mutlaka getireceğiz”

Kaynak: ANKA