
Karşı çıkan ülkeler
Geçen günlerde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde toplanan 89. Genel Kurul’da, 195 üyeli teşkilat için önemli bir seçim gerçekleştirildi. Başkan seçilen BAE’li General Ahmed Naser Al-Raisi’nin ismi üzerinde yaşanan tartışmalara girmeden biraz geriye gidelim. Yıl 2016, teşkilatın 85. Genel Kurulu Endonezya’da gerçekleştirildi. Çinli Meng Hongwei, Interpol Başkanı seçildi. Emekli bir polis şefi olan Hongwei teşkilattaki ilk Çinli, dördüncü Asyalı başkandı. Hongwei’nin göreve başlamasının üzerinden henüz iki yıl geçmemişti. Ekim 2018’de Interpol Başkanı’nın ortadan kaybolduğu haberleri duyulmaya başlandı. Pekin’le görüşmeler sonrasında Hongwei’nin, ülkesinde bir rüşvet soruşturması çerçevesinde tutuklanıp cezaevine konduğu ortaya çıktı! Yaklaşık 2 milyon dolarlık rüşvet aldığı tespit edilen Hongwei 13.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Interpol’ün tarihinde pek görülmeyen bu gelişme sonrasında Hongwei’nin başkanlığı sona erdi. Uluslararası boyutta suç ve suçlularla mücadele eden teşkilat bu olayla sarsılırken önemli bir imaj kaybı da yaşadı. Hongwei sonrası bu kez bir Güney Koreli, Kim Jong Yang koltuğa oturdu. 2021’de sanki tarih tekerrür etti. 2020’de yapılması gereken seçim pandemi nedeniyle bir yıl ötelenmiş, İstanbul’daki genel kurula bırakılmıştı. Başkanlık için Yang’dan sonraki en güçlü aday, başkan yardımcısı Birleşik Arap Emirlikleri’nden General Ahmed Naser al-Raisi’ydi. Bazı ülkeler Al-Raisi’ye karşı çıktı. BAE’li başkan adayı, insan hakları grupları tarafından işkence ve keyfi gözaltılarda payı olmakla suçlanıyordu. Örneğin Ekim 2020’de, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de aralarında bulunduğu uluslararası 19 sivil toplum kuruluşu “Barışçıl eleştirmenleri sistematik olarak hedef almaya devam eden bir güvenlik aygıtının parçası” olarak tanımladıkları Al-Raisi’nin adaylığı konusunda endişelerini ortaya koydular. Benzer bir şikâyeti İngiliz akademisyen Matthew Hedges yaptı. Hedges bir çalışma gezisi sırasında “sahte casusluk” suçlamalarıyla tutuklandıktan sonra Mayıs ve Kasım 2018 arasında BAE’de gözaltında tutulduğunu ve işkence gördüğünü öne sürdü.