
Sürgülü kapı yapıldı, kameralar takıldı
İnşaat alanına dönen dip vadideki eski orman yolunun başına sürgülü kapı yaptırıp güvenlik kameraları takılması, eylemcilerce milletvekillerinin dahi proje alanına girmek için müsaade alması gerekeceğinin habercisi olarak okunduysa da farklı yollardan proje alanına ulaşma çabaları sürüyor. İçinde bulunduğumuz tam kapanma sürecinde nöbetlerini sabah akşam sürdüren 50 kadar eylemci yorgun ama kararlılıklarını yitirmediklerini söylüyor. Kendilerine yöneltilen “marjinal gruplar” ve “provokatörler” ithamlarını “Marjinal nedir bilmiyoruz” diye yanıtlayarak konunun saptırılmaya çalışıldığı fikrine alışmaya başladıklarını belirtiyorlar. “Çaylıklarımız ne olacak? Toz toprak içinde kalacağız. Nasıl arıcılık yapacağız?” diye soruyor bir eylemci. “Her gün dinamit patlayınca burada nasıl duracağız?” Ulaştırma Bakanı da alana gelmişken, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’de yaşananları bilmiyor olma ihtimali yok elbette. Ama İstanbul’da yaşayan ve Gürdere’de evi olan bir jeofizik mühendisi Osman Baş, “Anneme göre kendi memleketine yapılanı bilse izin vermezdi” diyor. “Yılın büyük kısmını orada geçiren annem tahribatı gördüğünde çok ciddi tepki gösterdi; öyle böyle değil. Tüm bunların görülmesine rağmen kabul edilmesini, insanların ezilerek geri çevrilmelerini kabul edemiyor. Bunu anlamıyor çünkü onların gördükleri, insanların yanında olan, onların isteklerini dinleyen, onların ezilmişliklerinin yanında olan bir cumhurbaşkanı.” Proje alanı, en yakın sivil yerleşime 65 metre, İyidere Limanına ise 35 kilometre uzakta planlanmış. Resmi açıklamalara bakıldığında, İkizdere Vadisi Doğal Sit Alanı Nitelikli Koruma Alanı’na 1.7 kilometre, bölgedeki bir diğer 1. Derece Doğal Sit Alanı’na 28.6 kilometre uzaklıkta olan projenin mucizevi bir şekilde yerel ekolojik dengeyi bozmaması bekleniyor.
Fotokapan bulguları
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) profesörleri Dr. Can Bilgin ve Ümit Malkoçoğlu tarafından fotokapan kurularak altı ay sürdürülen çalışma, 2019 yılında bölgeye kurulmak istenen mermer taş ocağı dava sürecinde şu sonuca varmıştı: “Proje ruhsat alanında nadir ve hassas türleri de içeren zengin bir ekosistem ve tür çeşitliliği vardır. Kaydedilen ve muhtemel türlerin birçoğu yasalarla koruma altında olup yaşam ortamlarının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz.” Proje iptal edilmişti, bir üst mahkeme iptal kararını bozmuştu, hala yasal süreci devam ediyor. Bugünse, ayı ve domuzların, iş makinelerinden rahatsız olup aşağıya inmeye başladığı konuşuluyor. “Ömürlerinde duymadığı sesi duyuyor bu hayvanlar…”Pazar ilçesi örneği
Bakan, on şirketin sondaj çalışması yaptığını ve projeye en uygun bazaltın burada olduğunu, yani bu konunun kapandığını, taşın buradan alınması gerektiğini söyleyince bölge halkının aklında şu soru uyanıyor: İşkencedere, yani Eskencidere, Haçapit olacak mı? Rize’nin Haçapit, yani Pazar ilçesindeki Subaşı Köyü’nde Rize-Artvin Havaalanı dolgusu için bazalt taş çıkaran Cengiz İnşaat, gözden çıkardığı yeşil vadiyi de vakitlice rehabilite edeceği sözünü vermişti. Ancak yukarıdan taş ocağına bakınca, buna inanması oldukça güç. Şehir dışından gelip Haçapit’teki taş ocağında çalışan bir işçi, malzemenin bitmediğini ancak projenin yakında sonlanacağını söylüyor. İyidere Lojistik Limanı inşaatının Aralık 2023’te tamamlanacağını açıklayan Cengiz İnşaat, Rize-Artvin Havalimanı’nın Ocak 2022’de tamamlanmış olacağını vaat ediyor.