Kadın cinayetlerine karşı İstanbul'da protesto

Saldırgan Semih Çelik'in yarım saat arayla Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i katletmesi akşam saatlerinde dün akşam saatlerinde Tünel'de protesto edildi. 'Kadınlar Birlikte Güçlü' platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, son dönemde artan taciz, şiddet ve kadın cinayetlerine karşı iktidarın yaklaşımını eleştirdi. Polisin İstiklal Caddesi ve Galata Kulesi’ne çıkan yolları kapatması, kadın örgütlerinin tepkisine neden oldu ve "Kadınlara değil katillere barikat" sloganları atıldı.

Beyoğlu’nda bir kadına yönelik saldırıda bulunan kişilerin suç kayıtlarına rağmen serbest bırakıldığını ve sosyal medyada tepkilerin büyümesi üzerine tekrar gözaltına alındığını ifade eden kadınlar, devletin yargı ve kolluk kuvvetlerinin şiddet mağdurlarının beyanlarına değil, sosyal medyadaki tepkilere göre hareket ettiğini eleştirdi. Kadınların karakollara değil, şiddetten korunmak ve seslerini duyurmak için sosyal medyaya başvurmak zorunda kaldığına dikkat çekildi.

"Cinsiyetçi diliniz erkekleri cesaretlendiriyor"

Ayrıca kadınlar, cinsiyetçi söylemlerin erkekleri cesaretlendirdiğini belirtti. Özellikle "O saatte dışarıda ne yapıyordu?" gibi söylemlerle, kadınların aileye ve eve mahkum edilmek istendiğini vurguladılar. Cezasızlık politikalarının erkek failleri cesaretlendirdiğini ve sokakların kadınlar için giderek daha güvensiz hale geldiğini ifade ettiler.

CHP Sözcüsü Yücel: İki kadın vahşice katledilirken 'Teknofest' paylaşımı yapan Yerlikaya'yı istifaya davet ediyorum

Söylemlerin erkek şiddetini artırdığına dikkat çekilirken "Kadınların kahkahasına, kaç çocuk yapacağına, hangi saate hangi sokakta olacağına karar vermeye çalışan cinsiyetçi diliniz erkekleri cesaretlendiriyor" ifadeleri kullanıldı.

TİP'li kadınlar da protestoya katıldı

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için yürüyüş düzenleyen TİP'li kadınlar da erkek şiddetinin devlet eliyle meşrulaştırıldığını ve her türlü istismar ve şiddetin hesabını soracaklarını belirtti. Grup, cezasızlık politikalarının kadınların yaşam güvenliğini hiçe saydığını ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının bu cinayetlerin sorumlularından biri olduğunu ifade etti.