18 Nisan 2024, Perşembe
Haber Giriş: 13.05.2022 04:30 | Son Güncelleme: 14.05.2022 10:30

Kent çiftçilerinin sayısı artıyor 

Kimi balkonunda saksıda kimi bahçesinde kimi de beş metrekarelik mini bostanlarda küçük ölçekte de olsa tarım yapıyor. Bu konuda giderek bilinçlenen ‘kentli çiftçiler’ doğanın içinde hem stres atıyor hem de bütçelerine katkıda bulunuyor
Aşılı ve aşısız fideler ile tohumları satan bahçe marketleri revaçta
Aşılı ve aşısız fideler ile tohumları satan bahçe marketleri revaçta

Bir zamanlar İstanbul’un bostanları ünlüydü. Gelişen şehirle birlikte bu tarım alanlarından eser kalmadı. Diğer yandan dünya genelinde de artan nüfus ve azalan kaynaklarla birlikte her geçen gün daha az insan yeterli miktarda yiyeceğe ulaşabiliyor. Sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler çözüm arayışında. Bu konuda farkındalığı artırmak, vatandaşları bilinçlendirmek için irili ufaklı pek çok proje gerçekleşiyor. Kadıköy Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ‘Kadıköy Bostanları’ projesi çerçevesinde Moda, Fenerbahçe, Acıbadem ve Göztepe’de beşer metrekarelik mini bostanlar da vatandaşlara şehrin içinde küçük ölçekte de olsa tarım yapma fırsatı veriyor. Tıpkı eski bostanlarda olduğu gibi… Buralarda domates, biber, salatalık, patlıcan, fasulye, bezelye, marul ve maydanozun yanı sıra ayçiçeği, mısır, kavun, karpuz ve bamya yetiştirmek mümkün. 

Eda Sayın ve Mert Aktürk

Hak sahipleri kurayla belirleniyor

Kendi mini bahçesini ekmek isteyenler önce internet üzerinden belediyeye başvuruda bulunuyor. Daha sonra kura çekiliyor. Mesela bu sezon 2 bin 162 kişi arasından 267 kişi bostanlarına kavuşmuş. Ekipman ve su belediye tarafından karşılanıyor. Arzu edenlere fide veya tohum da temin ediliyor. İsteyen de kendi fidelerini ekiyor. Bostanların düzenli bakıma ihtiyacı var. Bu nedenle haftada 3 kez ziyaret edilmesi, bakılması gerekiyor. Mazeret göstermeden düzenli bakım yapmayanlar ve bunu 3 kez tekrar edenler bostan hakkını kaybediyor. Yakında Yeryüzü Derneği tarafından bostan sahiplerine yönelik bahçecilik eğitimi verilmesi de planlanıyor.

Moda Bostanı

Hem bahçecilik hem sosyalleşme

Moda Bostanı’nda kura ile hak kazananlardan Eda Sayın, “Evim güneş almadığı için buraya başvurdum. Eylüle kadar 6 ay boyunca bende” diyor. Arkadaşı Mert Aktürk ise “Bu tarz bir bahçe kiralamak istesek Tuzla, Çatalca taraflarına kadar gitmemiz gerekecek. Burada hem hobi bahçeciliğini deneyimleme fırsatımız oluyor hem de sosyalleşiyoruz. Belediyenin 6 aylık dönemlere ayırması da farklı bitkilerle hasat alma şansı tanıyor ” diye ekliyor. 

Lale Cansu Tutar

Lale Cansu Tutar da saksıda bahçecilik yapanlardan. “Küçük bir alanda yetiştikleri için yeterince gelişemiyor fakat kendi emeğinle yetişen ürünleri toplamak çok keyifli. Meyve sebze fiyatları nedeniyle evde üretime yönelen çok insan oldu. Fakat bahçe ya da büyük bir teras olmadıkça yine de dışarıya bağımlı oluyorsun.”

Erdem Güneş

Sağlık için başladı hobisi oldu

Erdem Güneş, 10 yıldan beri terasında domates, biber, salatalık yetiştiriyormuş. “Kalp rahatsızlığım var, sinir stres atmak için başladım, en büyük hobim oldu” diyor. “Verim nasıl peki?” sorusuna  “Çok iyi” diye cevap veriyor ve ekliyor, “Hele 2 sene önceki çok iyiydi. Dışarıdan hiç domates satın almadım o yıl. Bir fide 20 kilo domates vermişti. Bu fiyatlar varken insanların evinde meyve sebze yetiştirmesi normal.” Güneş, varilleri yanlamasına kesip içinde yetiştiriyor fideleri. Akşamları, güneş çekildiğinde de suluyor. “Bu işin püf noktası var mı?” sorusuna,  “Hazır toprak kullanmıyorum” diye cevap veriyor. “Yaprakları çürütüp kullanıyorum. Biraz zaman aldığından meşakkatli oluyor ama değer.” 

Erdem Güneş'in terastaki mini serası

Fide satışları arttı

Diğer taraftan fide satışı şehirde genel olarak arttı. Fide satışı dendiğinde Avrupa Yakası’nda akla ilk gelen yer Eminönü Tarihi Çiçek Pazarı. Fideci Sait Ateş (63) 90’dan beri bu işle uğraşıyor. Fideler ikiye ayrılıyor çiçek pazarlarında: Aşılılar ve aşısızlar. Aşısız 4, aşılıysa 10 TL’ye satılıyor. Satışları soruyoruz Sait Bey’e. “2021’de azdı. Tabii, pandemi sonrası sağlıklı yaşam diye ilgilenenler vardı. Ancak şimdi evinde yetiştirmek için alanlar 2-3 kat arttı. Bunda pazar fiyatlarının artmasının etkisi büyük. Çoğu evinde yapıyor artık. Eskiden, hele 2 sene öncesine kadar hiç karşılaşmıyordum evde saksıda yapanlarla” diyor.

Fahri Özdemir

“5 kilo domatese 150 TL mi vereyim?”

59 yaşındaki fideci Fahri Özdemir de “Eskiden bağ bahçe çoktu, herkes ekerdi. Sonra bağ bahçe kalmadı İstanbul’da. Şimdi domatesin, biberin kilosu 40 lirayken bahçesi olmayan da balkonda, terasta yapıyor” diyerek başlıyor anlatmaya. “10 biber fidesi alsan bir saksıya… Her gün en az 10 tane biber yersin.” Bir müşteri yaklaşıyor dükkana, ama beğenmiyor fiyatı. Nedenini soruyorum, “Pazarda 2.5- 3 lira” diyor. Ahmet Uluyer (52) ilk defa bu sene fide almaya karar vermiş: “10 metrekare yerim var evin önünde. Geçen hafta en ucuz domates 20 TL idi, bu hafta 30 olmuş. 7 kişilik bir aileyiz. 1-2 kilo alsam kime yetecek? 5 kilo domatese 150 TL mi vereyim?” 

Kadri Şeker

Fideler Antalya’dan 

30 senedir fide satışı yapan Kadri Şeker, fideleri Antalya’dan 2.50 TL’ye alıyor ve bunun bile maliyetinin arttığını söylüyor: “Geçen sene 1 TL’ye sattığım aşısız fideleri bu sene 4’ten, 2.50 TL’den sattığım aşılıları ise 7.50’tan satıyorum. Satışlar ise yaklaşık 2 katına çıktı” diyor ve ekliyor: “Tek bir tohumun çekirdeğinden aynısını üretmek gerek, ‘geri dönüşüm’ için. Dışarıdan gelen tohumlar GDO’lu, sadece 1 seferlik meyve veriyor. Ancak ata tohumuyla üretilen her sene tekrar tekrar verir.”

Nezahat Kaygusuz

En çok “domates, biber, patlıcan”

Eminönü’nden sonraki durak Kadıköy, Rasimpaşa... İşletmeci Nezahat Kaygusuz (67) 17 senedir bu sektörde. Eminönü’ndekiler fideleri Antalya’dan alırken Nezahat Hanım Yalova’dan alıyor. “En çok ne fidesi satılıyor” diye soruyorum. Şarkıdaki gibi “domates, biber, patlıcan” diyor ve devam ediyor: “Onun dışında çıtır çıtır kıl biber, marul; meyve olarak da çilek.” O sırada alışveriş yapan Ayşegül Dalgıç da eşi ve çocuğuyla kasaya yaklaşıyor. “Ben de ilk defa bu sene 20 tane sarı çeri yaptım ama tohumdan, 14 tanesi tuttu, meyve vermesini bekliyorum” diyor. Tohumları da 2,5 sene önce yediği ve çok lezzetli bulduğu domateslerdenmiş. “Kitabımın arasındaydı, bu seneye kısmetmiş” diyor.

“Komşunun arazisinde dikeceğim”

Bir sonraki durak İBB’nin Göztepe’deki bahçe marketi. Çalışanlar Ferhat Demir ve Gürkan Yılmaz fidelerinin aşısız ve 3.25 TL olduğunu söylüyorlar. Ferhat Demir “Covid zamanı artış olmuştu, ancak şu anki meyve sebze fiyatları nedeniyle satışlar patladı” diyor. Fidelerin satıldığı yerde ikisi de 60 yaşında olan Emine- Mehmet Seçkin çifti ise Darıca’dan gelmişler fide almak için: “Bizim oralarda  bile 20 TL’den aşağı domates yok pazarda. Ona para versem ekmeğe, süte verdiğim paradan kısmam gerekecek. Bizim bahçemiz yok ama komşunun arazisine dikiyorum” diyor.

 

Yeni başlayacaklara ipuçları

Üretime saksıda başlayacaklar için işin uzmanlarından püf noktaları. 

-Fideler nereden alınabilir?

Çiçek pazarları ve bahçe marketleri, halk pazarları ve internetten.

-Saksı ve bahçede yetişen fide arasında fark var mı?

Aşılı fide toprakta yaklaşık 5 kg, saksıda ise 1-2 kg veriyor.

-Saksı için toprak nasıl olmalı? 

Hazır toprak yerine bahçe ya da orman toprağı kullanılırsa 2 kat verim alınıyor. Hazır toprak kumlu olduğundan geçirgen oluyor ve sulama yapınca su aşağı çöküyor, fide beslenemiyor. Saksı derin olmalı çünkü aşılı fide geniş yeri seviyor.

-Nasıl gübre tercih etmeli? 

Küçük alanda çalışacaklar ziraat gübresi kullanmamalı, fideler yanabilir. Onun yerine sıvı gübre verilmeli.

-Hangi fide nasıl ortamı sever?

Domates, biber güneşi seviyor; salatalıksa gölgeyi ve serinliği.

-Sulama nasıl olmalı?

Fideyi diktikten sonra önce biraz can suyu, 3 gün sonra bol su, sonra da 3’er gün arayla su verilmeli. Fideler çiçekteyken 4 gün kadar su verilmemeli. Zira sulanırsa çiçekler dökülüyor, verim alınamıyor.

-Tohumdan ne kadar zamanda ürün alınıyor?

Bir biber tohumunun fidesinin çıkması 20 gün sürüyor. İki ay sonra da biber veriyor. Fidede ise 1-1,5 aya mahsulü almak mümkün. Tohumu yaklaşık 2 ay önce ekmelisiniz.