İstanbul’un önemli simgelerinden biri olan Kız Kulesi son günlerde tartışmaların odağında. 2021 Eylül’de başlayan ve daha önce Ayasofya’nın restorasyonunu da üstlenen Iras Yapı Organizasyon A.Ş.’nin sürdürdüğü restorasyon çalışmaları kapsamında etrafı brandalarla kapatılan kulenin yıkıldığı iddia edildi.
Sosyal medyada paylaşılan bir videoda kulenin arkasından geçen bir geminin görüldüğü ve dolayısıyla kulenin yerinde olmadığı ileri sürüldü. İddiaların ardından Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve projede yer alan danışmanlar açıklama yaptı. En sert eleştiri mimar Sinan Genim’den geldi.
Sinan Genim’in restorasyona dair eleştirileri ve proje danışmanlarının yanıtları şöyle:
1- “Beton yapı yerine ahşap tercih edilerek Kız Kulesi hafifletiliyor. Kule lodosa, rüzgara dayanıksız hale gelecek.”
Yüksek mimar-restoratör Seda Özen: “Sanıldığının aksine ahşap yapı çeşitli onarımlarla betona göre daha uzun ömürlüdür. Beton yapı en fazla 80 yıl dayanır. Üstelik ahşap yapı demirli beton sevmez, ağırlık yapar. Dolayısıyla orada yapılanlar doğrudur, tedaviye yöneliktir, arındırmaktır.”
Restorasyonun danışmanlarından tarihi eser ve restorasyon uzmanı olan Prof. Dr. Feridun Çılı: “Ahşap mı beton mu tartışmaları için aslı neydi, önceden nasıldı ona bakmak gerekir. Kulenin orijinal hali son restorasyondan önce ahşaptı.”
2- “Aslına uygun malzeme tercih edileceği söyleniyor ancak aynı malzemeleri bulmak mümkün değil.”
Prof. Dr. Zeynep Ahunbay: “Bu dönemde masif ahşap bulmak zor. Yeni teknik ahşaplar var. Hesaplama yapıldı. En az 40-50 sene dayanabilirler.”
3- “Kule görülmeyecek şekilde kapatıldı. Demek ki saklanacak bir şey var.”
Prof. Dr. Zeynep Ahunbay: “Daha şeffaf bir çalışma sürdürülebilirdi.”
Yüksek mimar-restoratör Seda Özen: “İskele, mevsim şartlarından etkilenmemek ve yapı üzerinde insanların çalışabilmesi için yüksek kurulup, etrafı da kapatıldığı için, fotoğraflar yanıltıcı olabiliyor. Daha şeffaf bir branda tercih edilebilirdi. Belli periyotlarla basın ya da halk davet edilebilirdi.”
Restorasyon ve uygulama biçimi uzmanları ikiye böldü
“Savunulacak iş değil”
Sinan Genim: “2 sene önce de Galata için kıyamet koptu. Galata Kulesi yıkılıyor oluyor, Kız Kulesi onarılıyor oluyor. Galata’daki darbeli matkapla yıkılan duvar görüntülerinin paylaşılmasından sonra istifa ettim ben. Bilim Kurulu’nun istifa etmesi gerekir. Bu işlerin açık seçik yapılması gerekir. Orijinal malzemeyle aslına uygun yapılacağı söyleniyor. Oradaki ahşap saçaklı meşe denilen özel bir ağaçla yapıldı. Her ahşap aynı değil. Şimdi çam kullanılsa 20-25 sene sonra çürüyecek.”
“Önceki gibi olacak”
Proje danışmanı Prof. Dr. Feridun Çılı: “Kulenin etrafı kapatılmadan önce nasılsa restorasyon bittiğinde de aynı olacak. Kız Kulesi hap bir yapı. Üzerine bina yapılmaz, kaçak kat çıkılmaz. Yapılacak olan sadece beton yapıyı ahşapla değiştirmektir. Restorasyon aşamalarını herkes takip etsin hiç sakıncası yok. Kız Kulesi’ne yapılmaması gereken ne varsa önceden yapılmış. Avlunun üstü kapatılıp restoran yapılmış. Şimdi ise müze olacak.”
“Depreme dayanacak”
Proje danışmanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay: “1944 yılında ahşap kat döşemeleri betonla yenilenen Kız Kulesi’nin 2. Mahmut dönemindeki gibi ahşap olan aslına döndürülmesi gerekiyor. Kulenin seyir balkonu üzeri ve önündeki tek katlı bina ahşap yapıyla değiştirilecek. Ayrıca georadar sistemiyle duvar içindeki boşluklar tespit edildi. Yapı depreme daha dayanıklı hale getirilecek.”
“Bilimsel olarak doğru”
İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Bizans tarihi uzmanı Doç. Dr. Feridun Özgümüş: “Restorasyon Anıtlar Kurulu’nun tayin ettiği Bilim Kurulu tarafından yapılıyor. Kurulda yer alan uzmanlar malzemenin dayanıklılığı konusunda yanlış iş yapmazlar. Kulenin olduğu bölgede arkeolojik olarak antik dünyaya ait tek bir şey yok. 1940’lı yıllarda restorasyona tabi tutulmuş, çok eski bir yapı değil. Çatıdaki ekler tamir olmayacak duruma gelmiş. Bilim Kurulu da haklı olarak müdahale ediyor. Kız Kulesi’ne yapılanlar bilimsel olarak doğrudur.”
“Şeffaf branda olsaydı”
Yüksek mimar - restoratör Seda Özen: “Ben de herkes gibi tedirgin oldum. Anlamak istedim. Her dönemin doğruları değişiyor. Seyir terasıyla birlikte ahşap olması gereken direk de betonarmeye çevrilmiş. Yapıldığı dönemde beton uygun görülmüş ancak bugün taşıyamıyor. Şimdi yapılanlar yapıyı uzun vadede koruyacak çalışmalar.”
2000’de turizme açılmıştı
Kız Kulesi’nin tarihi MÖ 5. yüzyıla dayanıyor. MÖ 410’lu yıllarda kulenin bulunduğu adacıkta Karadeniz’den gelen gemileri denetlemek ve vergi almak için bir kule inşa edilmiş ancak kulenin bugünkü temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmış. Tarih boyunca birçok kez harap olup tekrar restore edilen kule, gaz deposu, radar istasyonu, siyanür deposu hatta karantina hastanesi olarak pek çok farklı şekilde kullanıldı. 1945’teki restorasyonun ardından 2000 yılında turizme kazandırıldı.