Genel Kurulda, Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının tüm yönleriyle araştırılması, depreme dirençli yapı stokunun oluşturulması ve kentsel dönüşüm uygulamalarının etkinliğinin artırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis'te grubu bulunan partilerce TBMM Başkanlığına sunulan önergeler birleştirilerek görüşüldü.
Önergeler üzerine söz alan HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, deprem komisyonu kurulmasına "hayır" diyemeyeceklerini belirterek, "Deprem komisyonunu laf olsun diye kurmamamız gerekiyor; hakikaten etkili bir iş yapması ve bu yapılan işin de takip edilmesi gerekiyor." diye konuştu.
Depremle ilgili siyasi, hukuki, idari sorumluluğun iktidarda olduğunu söyleyen Oluç, AFAD'ın alandaki çalışanlarının fedakarca çalıştığını ancak kurumun yönetiminin bütçesinin, ekipmanının, personel sayısının konuşulması gerektiğini söyledi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise Kahramanmaraş merkezli depremde hiçbir önlemin alınmadığını iddia etti.
Fay hatları üzerine yönetmeliklere aykırı denetimsiz binaların yapıldığını ileri süren Beştaş, "Gözünü beton bürümüş bu iktidar inşaat ya da Resulullah şiarıyla yandaşlarının ceplerini doldururken yüz binlerce insana memleketlerini mezar etti." dedi.
Hükümet, afetin felakete dönüşmesinin tek sorumlusudur
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, depremin bir felaket haline gelmesinin zamanında alınacak tedbirlerle önlenebileceğini dile getirdi.
İktidarın deprem sonrası arama kurtarma ekiplerini koordine edemediğini, enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlara ulaşmada eksik kaldığını savunan Usta, "Hükümet, afetin felakete dönüşmesinin tek sorumlusu olarak karşımızdadır. On binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, yüz binlerce vatandaşımızın yaralandığı, şehirlerimizin yıkıldığı, canlarımızın böylesine yandığı bir felaketin sorumluluğundan helallik isteyerek kurtulamazsınız" değerlendirmesini yaptı.
Bu depremi felaket haline getiren tüm sebep ve sonuçların siyasetle ilgili olduğunu söyleyen Usta, "Çok katlı binalara izin vermek ve dikey yapılaşma siyasetle ilgilidir; imar yönetmeliğini uygulamamak ve oy kaygısıyla imar affı çıkarmak siyasetle ilgilidir; bölgede oluşacak deprem açıkça öngörülmesine rağmen AFAD ve ilgili bürokratik kurumların yetersiz bırakılması siyasetle ilgilidir; enkaz altındaki vatandaşlarımız sosyal medya üzerinden yardım çağrısında bulunurken sosyal medyayı kapatmak siyasetle ilgilidir." diye konuştu.
Depreme hazırlıklı olmak bina kalitesiyle alakalı
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, deprem senaryolarının, afet planlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, "Neyi eksik yapıyoruz? Neyi yapamıyoruz? Doğru yaptıklarımız neler? Bunları gözden geçirmemiz gerekir" dedi.
Depremlerdeki hizmeti deprem öncesi ve sonrası yapılacaklar diye ikiye ayırmak gerektiğini belirten Aycan, şunları kaydetti:
"Depreme hazırlıklı olmak bina kalitesiyle, güvenli bina yapmakla alakalı, yoksa zamanını bilmiyoruz. Evet, deprem Türkiye'de olacak ama zamanını, ne büyüklükte olacak bilmiyoruz ama deprem olduğunda, elbette, koordineli olarak afete müdahale edeceğiz. İyi şeyler de yapıldı benim gördüğüm kadarıyla. Hasta nakli konusunda, acil müdahale konusunda ve enkazdan çıkarılanların cerrahi müdahalesi konusunda hiçbir sorun yaşanmadı. Bütün hastalar nakledildi, bütün yaralılar nakledildi ve operasyonları yapıldı. Yüz binden fazla insanın nakli yapıldı ve bu insanların cerrahi müdahaleleri yapıldı. Tabii, ilk zamanlar bunlar lazım. Sonra kalan insanları da yaşatmamız lazım."
Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu ve mutlaka yeniden planların yapılması gerektiğini vurgulayan Aycan, "Bütün varımızı, gücümüzü kentsel dönüşüme vermemiz lazım. Kahramanmaraş deprem bölgesi, en büyük sorunu kentsel dönüşüm ama burada hem gerekli bütçeyi oluşturmak, desteği oluşturmak zorundayız hem de herkesin aklını başına alması lazım. Uygun zemine yapılaşmamız gerekiyor, uygun zemine uygun bina yapmamız lazım" ifadelerini kullandı.
İmar afları Türkiye'nin gündeminden çıkarılmalı
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, deprem sonrası sahra hastanesi kurulmamasını eleştirdi.
Diri fay hatlarının kısa zamanda belirlenmesi gerektiğini söyleyen Şevkin, "İmar planlarına bu fay hatları işlenerek bir an önce kentler taşınmalı, deprem vergisi kentleri iyileştirmek için, sağlıklı hale getirmek için kullanılmalı. Türkiye'de bir an önce Afet Bakanlığı kurulmalı, imar afları Türkiye'nin gündeminden çıkarılmalı. Kentsel dönüşüm ranta dayalı olmayacak. Yapı denetimini, adam gibi bir yapı denetimini sigorta firmaları yapacak. Doğru düzgün bir DASK sistemi getirmek zorundayız. Sorumluluğu sadece 3 müteahhide vererek altından sıyrılamazsınız" değerlendirmesinde bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel ise şu ifadeleri kullandı:
"Depremin olduğu ilk gün akşam saatlerinde aynı zamanda memleketim olan Hatay'a vardığımızda, maalesef sarayın 20 yıldır çok ama çok övündüğü ulaşım, haberleşme ve sağlık altyapısının her anlamıyla çöktüğünü, iflas ettiğini ve AK Parti'nin yaklaşık çeyrek yüz yıllık şuursuzluk ve ihmaller zincirlerinin büyük sıkıntılara yol açtığını gördük. Bu rant rejiminden vazgeçmediğimiz sürece, önce vatan, önce vatandaş, önce vatandaşlarımızın can güvenliği demediğimiz sürece, kurumlarımızın üstüne kene gibi, sülük gibi yapışan oligarklar, liyakatsiz kadrolar ve rantiye rejimi kaldırılmadığı sürece bu tür acıları yaşamaya devam edeceğiz."
Bu süreçten çıkartmamız gereken dersler olacak
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, bugüne kadar depremle ilgili bilinenlerin yaşanan felaketin sonuçlarını tanımlayabilecek, açıklayabilecek türden olmadığını söyledi. Depremde sadece son yüz yıl içerisinde inşa edilen değil, asırlardır ayakta duran mabetlerin ve kalelerin de yerle bir olduğuna dikkati çeken Şahin, "Tabii, mutlaka bu süreçten çıkartmamız gereken dersler olacak, çıkartmak da zorundayız. Eksikliklerimiz var mıdır? Muhakkak ki olmuştur ama bunları bir vicdan ölçeği içerisinde, gerçekten de doğruları ortaya koymak adına ölçümleyerek yapmamız gerekir" dedi.
Depremin 11 ilde ve 62 ilçede aynı anda meydana gelmesinin müdahale etmeyi, yönetmeyi zorlaştırdığını belirten Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Diğer önemli bir husus, şehir merkezlerinin yıkılmış olması ve şehir merkezlerindeki depreme müdahale edecek olan itfaiye, belediye, emniyet, sağlık ekiplerinin de depremzede durumuna düşmüş olması. Bugün görüşerek formüle edeceğimiz Meclis araştırması da ilerleyen süreçte bu felaket sürecini muhakkak ki tüm boyutlarıyla ortaya koyacaktır. Elimizi taşın altına koyarak, bütün gerçeklerimizi ortaya koyarak, bu işten bir siyasi menfaat ve çıkar elde etme çabası içerisine girmeden önümüzdeki yüz yıllarımızı müemmen hale getirmek adına bu çalışmaları yapmak hepimizin borcu."
AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu da art arda meydana gelen ve jeofiziksel açıdan ender görülen ikili deprem özelliğindeki depremlerin Türkiye tarihinin en büyük deprem afeti olarak asrın felaketini yaşattığını belirtti. Deprem bölgesinde 271 bin personelin görev aldığını aktaran Uncuoğlu, şunları söyledi:
"Afet bölgesinde başta iş makineleri olmak üzere, toplam 15 bin araç çalışmalarını devam ettirmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Sahil Güvenlik Komutanlığına, Jandarma Genel Komutanlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Sağlık Bakanlığına ve Orman Genel Müdürlüğüne bağlı 115 helikopter, 78 uçak ve 38 gemi bölgede görev almıştır. Afet, barınma, beslenme, psikososyal destek grupları oluşturulmuştur. Ayrıca, deprem bölgesinin ihtiyacı olan birçok alanda, aziz milletimizin yardım seferberlikleriyle bölgeye herkes elindekini ulaştırmaya çalışmıştır."
Konuşmaların ardından yapılan oylamayla Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına oy birliğiyle karar verildi.