Kastamonu Belediye Meclisi'nin AK Partili Grup Başkanvekili Ahmet Namlı, 24 Ağustos’ta Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’ya gelişinin yıldönümünde Melek Mosso'nun sahne almasını eleştirdi. Namlı, meclis toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Ahlaksızları eğer alnına yüzüne vurmazsan bazı yaptıklarını size ahlak dersi vermeye kalkarlar diye büyük söz var. Şimdi bizim düştüğümüz durum aynısı. Bize ahlak dersi vermeye kalkıyorsunuz. Beyler kusura bakmayın, o kadar basit değil bu işler. Şimdi Şerife Bacı bulamayız diyorsunuz. Bulamazsınız tabii. Şerife Bacı'nın karşısında kültürümüzle alakası olmayan anıtın arkasında çam ağacını diken ben miyim? Ve burada Kastamonu'da bir kişi de ses çıkmadı, helal olsun bu Kastamonu'ya. Başka bir şey demiyor. Kızlarımızı, gençlerimizi açılın, özgürlük durun diye. Bilmiyorum ben başkan odasına giyinmeden inmiş galiba o bayan. Ben bakmadım da YouTube'dan baktım. Bir bayanı buraya getiren ben miyim ya? Bize ahlak dersi vermeye kalkıyorsunuz.
Beyler bu kadar ayıp yani ayıp. O bayan kimdir? Kastamonu'ya yakışıyor mu? Bulamazsınız tabii Şerife Bacı. Ondan sonra bunu Kastamonu'ya nasıl mal ediyorsunuz ya? Böyle bir şey olur mu? O gün akşam öyle bir kalabalıktı ki. Ve bunların çoğu da başörtülü kızlarımızdı ön tarafta. Ben o gün akşam o gün onu görünce karnım cız etti ya biz ne olmuşuz dedim. Nereye gelmişiz dedim. Ama bunu AK Parti'ye mal edemezsiniz. Öyle bir dünya yok.”
"Halkın kürsüsünde bir kadını giyimi üzerinden yargılamak hiç kimsenin haddi de hakkı da değil"
Namlı’nın sözlerine tepki gösteren Kastamonu Belediye Başkan Yardımcısı Eda Büyükdemirci ise şöyle konuştu:
"Öncelikle Ahmet Bey'e sormak istiyorum. Bunlar kendisinin ortaçağ görüşleri mi yoksa bu çağda da aynı şeyleri düşünmeye devam ediyor mu? Çünkü kendisi kim oluyor da bir kadının giyimi üzerinden ahlak savunusu yapabiliyor. Bir kere halkın kürsüsünde bir kadını giyimi üzerinden ahlaken yargılamak hiç kimsenin haddi de, hakkı da değildir. Dolayısıyla kınıyorum. Söz konusu bu cümleler defalarca toplumun nezdinde kameralar önünde siyasetçiler tarafından zikredildi. Bu gerici düşünceler yüzünden kadınlar bugün toplumda kıyafetleri yüzünden yargılanıyorlar. Kıyafetleri yüzünden giyim kuşamları yüzünden kendilerine yapılan cinsel saldırılar meşrulaştırılıyor.
Daha bir hafta önce bir kadın kendisiyle cinsel ilişkiyi reddettiği için öldürüldü adam tarafından, adama indirim verildi. Dedi ki onuru zedelenmiştir. Neden? Çünkü cinsel ilişki talebi reddedilmiş. Beyefendi de kadını öldürmüş, katletmiş. Şimdi bu zihniyet, bu görüşler birbirini doğuruyor. Halkın kürsüsünden ya ben böyle bir giyimi doğru bulmuyorum. Kendi günlük hayatınızda bunu savunabilirsiniz. Kapalı giyinebilirsiniz. Açık giyinebilirsiniz. Bu ayrı bir şey. Bir kadının nasıl giyineceğini ne bir kadının başörtüsüne laf edilebilir ne bir kadının mini eteğine, şortuna laf edilebilir. Hak sadece bana hak. Hak sadece benim alanıma, benim muhafazakar dünyama hak. Hayır beyefendi. O konserin olduğu gün 15 bin, 17 bin Kastamonulu vardı. 15 bin, 17 bin Kastamonulu bir sanatçıyı dinlemeye geldi. Toplumun gözünde meşrudur. Toplumun böyle ahlaki kaygıları yoktur. Kendisinin açıklamasını kınıyorum. Tüm kadınlar adına kınıyorum. Söz konusu açıklamalar bu ülkede kadın hakları ihlallerini, kadın cinayetlerini doğruyor. Kendi cümlelerini bir kere daha gözden geçirmesini rica ediyorum."
"Yine çağırın yine geleceğim"
Melek Mosso, Ahmet Namlı'nın kendisine yönelik ifadeleri hakkında sosyal medya hesabından açıklama yaptı. "Ben çok keyif aldım konserden, eminim Kastamonu halkı da çok eğlendi. Yine çağırın yine geleceğim. Ve çağdaş bir Türk kadını olarak yine canımın istediğini giyeceğim" diyen Mosso'nun açıklaması şöyle:
"Hangi partiden olursa olsun bir millet temsilcisinin ihtiyatsız bir şekilde ve halkı bölücü bir üsluplar ağzından dökülen sözleri hayretle dinledim. Söylediklerinde iki doğru vardı, onlar için teşekkür ediyorum. Birincisi Kastamonu uzun yıllardır hiç böyle bir kalabalıkla, laik, demokrat bir şekilde eğlenememiş. İkincisi sahnemizin önü başı açık, kapalı, genci ve yaşlısıyla şarkılarını hep bir ağızdan söyleyen muhteşem Kastamonu halkıyla doluydu. Oradan olan herkese çok çok teşekkür ederim. Beyefendinin gafleti bence Atatürk'ün Kastamonu'ya gelişinin, şapka ve kıyafet devriminin 100. yılını kutladığımız bir şenlikte bunu söylemesidir. Ben çok keyif aldım konserden, eminim Kastamonu halkı da çok eğlendi. Yine çağırın yine geleceğim. Ve çağdaş bir Türk kadını olarak yine canımın istediğini giyeceğim."