13 Kasım 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Giriş: 01.09.2024 10:10 | Son Güncelleme: 01.09.2024 14:46

National Geographic'ten Türkiye'de yaşanması gereken 10 deneyim

National Geographic Türkiye'de deneyimlenmesi gereken noktaların seçti. Milli parkların gerçeküstü manzaralarında yürüyüş yapmaktan dalga ve uçurtma sörfüne kadar uzanan bu deneyimler, Türkiye'nin çeşitliliğini ve cazibesini gözler önüne seriyor
National Geographic'ten Türkiye'de yaşanması gereken 10 deneyim - Resim: 1

Trakya Bağ Rotası'nı keşfederek Türkiye'nin şaraplarını denemek

Tipik olarak üzüm bağlarıyla ilişkilendirilmeyen bir bölge olan Doğu Trakya, aslında tarihin en eski şarap üretim alanlarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Şaraptan hoşlananlar ve tarihi mirasa ilgi duyanlar için Trakya Bağ Rotası unutulmaz bir yolculuk sunuyor. İstanbul'dan sadece kısa bir sürüş mesafesindeki bu rota, şehrin eteklerinden Yunanistan sınırına kadar uzanan 12 şarap imalathanesini birbirine bağlıyor. Bölgenin üzüm bağları, karalahna gibi yerel üzüm çeşitlerinin çarpıcı kırmızılarıyla öne çıktığı çeşitli benzersiz yerli şaraplar üretiyor. Türkiye'nin şarapçılık tarihinde daha da derinlemesine bir yolculuk için, Gelibolu açıklarında yer alan ve M.Ö. beşinci yüzyıldan beri bağcılık merkezi olan Bozcaada'ya gitmeyi ihmal etmeyin. Burada küçük ölçekli üzüm bağlarını gezebilir ve bu bereketli toprakların eski geleneklerini yansıtan şarapların zengin lezzetlerinin tadını çıkarabilirsiniz.

National Geographic'ten Türkiye'de yaşanması gereken 10 deneyim - Resim: 2

Kaçkar yaylalarında yıldızları izlemek 

Gerçekten dünya dışı bir deneyim arayanlar için, Türkiye'nin Karadeniz kıyısına yakın batı Kaçkar Dağları mükemmel bir nokta sunuyor. Bu bölge, büyüleyici doğal güzellikleri ve dingin atmosferiyle tanınmakla birlikte, aynı zamanda ülkenin en iyi yıldız gözlem noktalarından bazılarını barındırıyor. Kaçkar Dağları'nın yüksek yaylaları, modern yaşamın dikkat dağıtıcı unsurlarından tamamen uzak, berrak ve karanlık gökyüzüyle yıldızları izlemek için mükemmel bir ortam sağlıyor. Yıldız gözlemi için en ideal noktalardan biri, yaklaşık 2.000 metre yüksekliğindeki bir sırtın üzerine kurulmuş olan Pokut Yaylası. Bu küçük ve sevimli yayla yerleşim yeri, ahşap mimarisiyle dikkat çeken geleneksel misafirhanelere ev sahipliği yapıyor. Bu misafirhanelerde konaklayarak, gündüzleri yemyeşil dağ manzaralarında yürüyüş yapabilir, geceleri ise modern yaşamın gürültüsünden uzak, yıldızlarla dolu bir gökyüzü altında huzuru bulabilirsiniz.

National Geographic'ten Türkiye'de yaşanması gereken 10 deneyim - Resim: 3

Lezzetin ve kültürün şehri Adana'yı keşfetmek

Türkiye'nin en canlı ve kültürel açıdan en zengin şehirlerinden biri olan Adana, ülkenin güneydoğu kesiminde yer alıyor. Türkiye'nin beşinci büyük şehri olan Adana, başta meşhur Adana kebabı olmak üzere sadece mutfak kültürü ile değil, aynı zamanda derin tarihi kökleri ve dinamik kent yaşamı ile de tanınıyor. Binlerce yıldır medeniyetleri besleyen Seyhan Nehri boyunca uzanan şehir, Adana'yı antik mimari, hareketli çarşılar ve canlı kültürel festivallerle dolu bir hazine haline getiriyor. Adana'yı ziyaret edenler, yüksek minareleri ve muhteşem nehir manzarasıyla Orta Doğu'nun en büyük camilerinden biri olan büyük Sabancı Merkez Camii'ni keşfedebilirler. Kentin zengin tarihi, Roma döneminden kalma ve günümüzde hala kullanılan en eski köprülerden biri olan antik Taşköprü gibi simgesel yapılarda da kendini gösteriyor.

National Geographic'ten Türkiye'de yaşanması gereken 10 deneyim - Resim: 4

Likya Yolu'nu yürümek

25. yılını kutlayan Likya Yolu, Türkiye'nin güney kıyılarında yer alan yürüyüşçüler için eşsiz bir cennet olarak öne çıkıyor. Güney Teke Yarımadası boyunca 760 kilometre boyunca uzanan bu uzun mesafeli yürüyüş rotası, yalnızca Akdeniz'in nefes kesici manzaralarını sunmakla kalmıyor, aynı zamanda binlerce yıl öncesine dayanan antik Likya medeniyetinin izlerini takip eden bir yolculuğa da davet ediyor. Yürüyüş boyunca karşınıza çıkacak olan tarihi kalıntılar, eski yerleşim alanları, kaya mezarları ve antik yollar, bu rotayı diğerlerinden ayıran başlıca özellikler arasında yer alıyor. Likya Yolu, zengin tarihi dokusuyla olduğu kadar doğal güzellikleriyle de büyülüyor. Patika, çam ormanlarıyla kaplı dağların zirvelerinden, Akdeniz'in turkuaz sularına kadar uzanan bir güzergah sunuyor.